Sibirya’da bulunan şehir kalıntıları
1940 yılında Sovyet arkeologları, Güney Sibirya'daki Yenisey Irmağı'nın yukarı ağzında kurulu Abakan şehrinin sekiz kilometre güneyinde Çin tarzında yapılmış bir saray buldular. 144 metrekarelik orta saray ve ilave on bes binadan teşekkül eden sarayın dış duvarlarının kalınlığı iki metre idi. Etrafta yine birçok eşya ele geçmişti. Arkeologlar, söz konusu binanın tarzından ve tarihinden hareketle onun Li Ling ya da Ting-ling'ler üzerine gönderi len Wei Lüe tarafından inşa ettirildiğini iddia ettiler.
Ölüm, Hz. Ömer'den korkardı.
Ömer RadiyAllahu Anh Hicrî 23. yılın Muharrem ayının başında Pazar günü sabahı vefat etti. Zira Hicrî 23. yılın Zilhicce ayının bitmesine dört gün kala, Çarşamba günü sabah namazını mihrabda kılarken Ebi Lu'lue (Allah onu lânetlesin!) tarafından hançerlenmişti. Ömer RadiyAllahu Anh'ın vasiyeti üzerine cenaze namazını Suheyb RadiyAllahu Anh kıldırmıştı.
Sayfa 83 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Tǔ'ěrqí rén
Tang Hanedanı döneminde Türkler’den “Tu Jue” olarak bahsedilmesinin ardından yaklaşık bin yıl sonra Osmanlı Devleti’ni, Hunlar ve Göktürkler’in devamı ve Türk İmparatorluğu olarak düşünen, Çin tarih kayıtlarındaki en eski isimleri olan “Tu Jue” ile tanımlayan ilk Çinli düşünür ve devlet adamı Kang You Wei olmuştur. Bu bakımdan Kang’ın Osmanlı Devleti’ne ve tarihimize bakışı son derece önemlidir. 19. yüzyıl sonundan itibaren Çince’de Osmanlı İmparatorluğu için “Tu Er Qi” ismi kabul görmeye başlamıştır ve günümüzde de Türkiye için aynı isim kullanılmaktadır. 1849’da yayınlanan ve Çin tarihinin o güne kadar yazılmış en kapsamlı dünya coğrafyası kitabı olan “Ying Huan Zhi Lue” içinde Osmanlı Devleti için “Tu Er Qi” ismi kullanılmış ve dönemin Osmanlı Devleti’nin sınırlarını gösteren ayrıntılı haritalar eser içinde gösterilmiştir. Eserde Osmanlı için “Tu Er Qi” ismi dışında on farklı isim daha bulunduğu belirtilmiştir.
Yezid'e Lanet Okunur Mu?
Eğer "Yezid"e Hz. Hüseyin r.a Efendimiz'in öldürülmesini emrettiği için lanet etmek caiz midir?" diye sorarsan, derim ki: Senin söylediğin mesele sabit değildir. Ortada bir delil yokken, öldürdü veya öldürülmesini emretti diyemeyiz. Hal böyleyken nasıl lanet edelim? Kesin emin olmadan herhangi bir müslümana büyük günah isnad etmek caiz değildir. Elbette İbn Mülcem, Hz. Ali'yi r.a ve Ebu Lü'lüe, Hz. Ömer'i r.a şehid etti demek caizdir çünkü bunlar tevatür ile sabit olmuştur. Söylediğimiz gibi, bir müslümana delil olmaksızın küfür ve fasıklık ithamında bulunmak caiz değildir.
... Meşhur oryantalistlerden L. Messignon, oryantalistlere sunduğu raporda: "Her şeylerini tahrip ettik, artık hiçbir şeye inanmıyorlar. Boşluğa düştüler. Artık Müslümanlarda anarși, cinayet, tecavüz ve intihar vardır” diyerek sevincini belli etmiştir. Lue Rance Braune “İslâm ve İsrailiyat” kitabında İslâmdan ne kadar korktuklarını şöyle dile getirir: “Aslen en büyük tehlike İslâm nizamındadır. Zira İslâm yayılma gücüne sahip bir dindir. Dolayısıyla Avrupa sömürgesine karşı durabilecek tek nizam İslâm nizamıdır”*
Sayfa 325 - Lopus YayınlarıKitabı okudu
Şeytan (Allah'ın ona lanet etsin) bu vakitlerde nefislere vesvese vererek şöyle dedi: "Allah'ın düşmanları ve onların zebanileri her geçen gün daha da kuvvetlenmektedirler. Müslümanlara karşı mücadelede en yeni aletlere sahipler. Her gün güçleri daha da artıyor. Beldelerde dolaşıyor ve diledikleri şekilde kullara tahakküm kuruyorlar. Boyunlar onların önünde bükülüyor. Sizler kışın buzdolabı, yazın ise fırın olan zindanlara atılmış bir haldeyken, yiyecek, içecek, elbise, örtü ve hatta nefesinize yetecek kadar hava bulamazken nasıl oluyor da Allah'ın dostları oluyorsunuz?!" Bu ancak bu tür yerlerde yaşayan kimselerin doğrulayabileceği bir hakikattir. İşte bunlar, bu zor vakitlerde Şeytanın fısıldamış olduğu vesveselerdir. İşte bu, kötülüğü emreden nefsin, bu zor yerlerde harekete geçtiği andır. Bu durum, çok büyük bir mücadeleyi gerektirir. Bu durum, sebata ihtiyaç duyan, imtihanların üzerinde bir imtihandır. Bu kardeşe gereken, kendisine şunu söylemesidir: "Görmüyor musun? Eğer Allah şehitler almak istiyorsa, müminleri öldürmek üzere ellerini uzatacak topluluklar yaratmayacak mı? Ömer'in şehit edilmesi için Ebu Lü'lüe'nin benzerlerinin gelmesi gerekmez mi? Ali için Abdurrahman ibni Mülcem'in benzerlerinin gelmesi gerekmez mi? Sümeyye için Ebû Cehil'in benzerlerinin gelmesi gerekmez mi?"
Reklam
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.