Lütfen okuyunuz
Ey zavallı insan! Son derece önemli, süresi uzun,
Sultanı kahredici, zamanı pek yaklaşmış olan o gün için hazırlık yap! O gün göklerin yarıldığını, onun dehşetinden yıldızların saçılıp döküldüğünü, dağların yıkıldığını, güneşin dürülüp karardığını, hamile develerin salıverildiğini, vahşi hayvanların bir araya toplandığını, denizlerin ısınarak ateş aldığını, canların bedenlerden ayrıldığını, Cehennem'in daha çok kızdırıldığını ve Cennet'in süslendiğini göreceksin.
Göreceğin bu gün için hazırlık yap!
Lütfen okuyunuz
Ey insan! Aklını başına al. Hiç mümkün müdür ki: Bütün envâ-1 mahlükatı sana müteveccihen muâvenet ellerini uzattıran ve senin hâcetlerine "Lebbeyk!" dedirten Zât-ı Zülcelâl seni bilmesin, tanımasın, görmesin?
Mâdem seni biliyor, rahmetiyle bildiğini bildiriyor. Sen de Onu bil, hürmetle bildiğini bildir ve kat'iyyen anla ki: Senin gibi zaîf-i mutlak, âciz-i mutlak, fakîr-i mutlak, fânî, küçük bir mahlûka koca kâinatı musahhar etmek ve onun imdâdına göndermek; elbette hikmet ve inâyet ve ilim ve kudreti tazammun eden hakikat-ı Rahmettir. Elbette böyle bir Rahmet, senden küllî ve hâlis bir şükür ve ciddî ve safi bir hürmet ister. İşte o hâlis şükrün ve o safi hürmetin tercümânı ve unvânı olan بِسْمِ الله الرحمن الرحيم i de. Rahmetin vüsülüne vesîle ve o Rahman'ın dergahında şefaatçi yap....
Lütfen okuyunuz
Şu hadsiz kâinatı şenlendiren, bilmüşahede Rahmettir.
Ve bu karanlıklı mevcûdâtı ışıklandıran, bilbedâhe yine Rahmettir.
Ve bu hadsiz ihtiyacat içinde yuvarlanan mahlûkatı terbiye eden, bilbedâhe yine Rahmettir.
Ve bir ağacın bütün heyetiyle meyvesine müteveccih olduğu gibi, bütün kâinatı insana müteveccih eden ve her tarafta ona baktıran ve muavenetine koşturan, bilbedâhe Rahmettir.
Ve bu hadsiz fezâyı ve boş ve hâlî âlemi dolduran, nurlandıran ve şenlendiren, bilmüşâhede Rahmettir.
Ve bu fânî insanı ebede namzed eden ve ezeli ve ebedi bir Zât'a muhâtab ve dost yapan, bilbedâhe Rahmettir.
Ey insan, mâdem Rahmet böyle kuvvetli ve câzibedar ve sevimli ve mededkår bir hakikat-ı mahbubedir. بسم الله الرحمن الرحيم de.
O hakikata yapış ve vahşet-i mutlakadan ve hadsiz ihtiyācâtın elemlerinden kurtul ve O Sultân-ı Ezel ve Ebed'in tahtına yanaş ve O Rahmetin şefkatiyle ve şefaatiyle ve şuââtiyle O Sultan'a muhatab ve halil ve dost ol!
Zehra adını alan Tina Gfanzil, müslüman olmadan önce, defalarca Hamburg Camii'ne gitmiş, vaaz, sohbet ve hutbeler dinlemiş, İslâm'la ilgili kitaplar okumuş ve hemen Arapça öğrenmeye başlamış... Şu sözlerini lütfen dikkatle okuyunuz:
"Silahlanma yarışının ve savaşın engellenmesinin, yürüyüş yapmak ve sokaklarda slogan atmakla gerçekleşemeyeceğini düşünmeye başladım. Bu vahim sürüklenişe son vermek için yeni bir toplum ve yeni bir ahlâk devrimi gerekli idi. Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri insanî bir ahlâka muhtaç, bu da İslâm ahlâkıdır."
Sayfa 31 - Server YayınlarıKitabı okuyor
Lütfen sesli okuyunuz..
..hani öyle düşüncelere dalmış, dolayısıyla dışındaki her şeye kapalı değil de, tek başına, kendisini bir gözetleyen yokmuş gibi sere serpe ve kayıtsız; ama yine de gözetlendiğini fark ediyor, öyleyken serinkanlılığından hiçbir şey yitirmiyordu ve gerçekten de -bunun neden mi, sonuç mu olduğu belli değildi- gözetleyen kişinin bakışları gözetlediği kişi üzerinde tutunamayarak aşağı kayıveriyordu.
...Yahudiler'in yeni öğretisine göre, Mesih'in dünyaya inmesi ve bu ırkı dünyanın hâkimi kılması üç şeyin ardından meydana gelecektir: Birincisi, Kutsal Topraklar'da Yahudi nüfusunun artırılmasıdır. Bu amaçla yüzyılın başında binlerce Yahudi, bu topraklara yerleştirilmiş ve devrin petrol baronlarının yardımıyla 1948 yılında, bir
