Tarih -i cihan, AKKAD TARİHİ
Akkadlar,M.ö 3000- 2500 yılları arasında farklı tarifeler ile Arabistan'dan , kuzeye göç ettiler. Bu göç, Samilerin kuzeye doğru yapmış olduğu ilk güçtür.( 5) Sonra 3 büyük göç daha olur.(6) sümer tabletlerine bakacak olursak ,Samilerin bu bölgeye zorla girmedikleri anlaşılır. (7)
Tarih -i cihan , Asur tarihi, yeni Asur dönemi
Asur'un kuzeyinde ise Urartu vardı. AHLAT 'DA m.ö 900-600 yılları arasında Urartulara bağlıydı. Urartu'yu 1.sarduri kurdu. Ahlat,kadim bir şehirdir. Ahlat 'ın varlığı m.ö 1500' lere kadar uzanır. Bu tarih, Hurri- mittani zamanına tekabül ediyor. Nitekim m.ö 1700'lerde bile Ahlat 'da Hurriler bulunmaktadır. M.ö 1200' lerde bir Asur kralı İlk kez doğuya sefer düzenler. Yeni Asur kurulmadan evvel de m.ö 1000'lerde Ahlat 'ı Asurlular yönetiyordu. Ardından Urartular geldi ve 300 yıl bu bereketli topraklarda kaldılar. Urartu 'dan sonra Medler geldi. Ardından sırayla Persler - Selevkius- Partlar gelir. Ahlat 'ın tarihine dair kitaplarda var. Şerefhan, kendi kitabında Ahlat 'ı mükemmel bir şekilde över ( 97) Ahlat 'ın ismi Amed ve Muş gibi farklı rivayetlerle anlamdırmışlardır. Ahlat, maneviyat kokan bir yerdir. Her kim bu şehre gelirse elbette tarihin havasını alacaktır.
2500 sene öncesinde böylesi yüksek bilinç çok şaşırtıcı
❝Servetinden ve servetin doğuracağı kaygılardan kaçarak Efes’te, tapınak direkleri arasındaki gölgelikte, incelemeler yapmak üzere yoksul bir hayatı seçen Herakleitos (M.Ö. 530-470), bilimi, astronomiden alıp günlük sorunlara çevirmiştir. “Her şey durmadan akıyor ve değişiyor,” demiştir. En durgun maddede bile göze görünmeyen bir akış, bir hareket vardır. Kozmoz tarihi tekrarlanan dönemler hâlindedir. Hepsi de ateşle başlayıp ateşle son bulur. “Her şey mücadeleyle doğar ve ölür,” der, Herakleitos. “Savaş her şeyin babası ve kralıdır. Kimini tanrı, kimini insan yapmıştır. Kimini özgür, kimini köle.” Mücadele olmayan yerde çürüme vardır: “Sarsıntı geçirmeyen karışım, bileşkenlerine ayrılır.” Bu değişim, mücadele ve seçim akışında değişmeyen tek yasadır. “Her nesne için ayrı olan bu düzeni ne tanrılar, ne de insanlar yapmıştır. Tâ başlangıçtan beri vardı, şimdi de var, gelecekte de var olacaktır.❞
Antik çağlarda Çin medeniyetinde M.Ö 2500 yıllarında 'cuju' adıyla oynanır futbol.
M.ö 1500-2000 peki o dönemler kimler yaşadı? :)
"Ey benim zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı birçok tanrılar mı daha hayırlı, yoksa herşeye hakim ve galip olan bir tek Allah mı?"
Yusuf/39
Merhaba kitapseverler
#AntikRitüeller#Ball##araştırma#okudumbitti#ozlemli_kitaplar#muratterlemez#alıntı
Futbol nasıl doğmuştur? Futbolun kültürlere etkileri neler olmuştur? Kısacası futbolun tarihçesini bilmek ister misiniz? Bu soruların cevaplarını kapsamlı bir şekilde yazarımız araştırmış ve bizlere sunmuştur.
Ben kısaca anlatayım...
Antik çağlarda futbolun en eski versiyonları m.ö 4000 ve m.ö 2000 Mısır'da kalıntılarından ulaşılmış. Ayakla top oynayan insan tasvirlerine rastlanmış ve hatta Sümerler 'e ait arkeolojik bulgular da deri ve keten den yapılmış toplara ulaşılması eski çağlara dayanıp , bir oyun haline gelmesi var olduğu görülür. Antik çağlarda çin medeniyetinde m.ö 2500 yıllarında ' cuju' adıyla oynanır. Çin'de oynanan en ilkel halı ' top tepme idman' kuralları ve sahaları olan ,iki tarafa koyulan kaleleri ile günümüz futbolla benzerlik gösterir.
Orta Asya'da m.ö 1500 yıllarında ise "tepük',
Mezoamerikalılar m.ö 1500 ' ulama'
Antik Grek medeniyetinde m.ö 100 yılından önce " episkyros",Antik Roma medeniyetinde m.ö 200 yılında"harpastum"adıyla günümüz futboluna kadar büyük bir tarihçesi mevcuttur. Ve daha fazlasını öğrenmek isteyenler burda mı?
Futbolun tarihçesini bilmek isteyenler bu araştırmayı okuyup anlayacaklar ne medeniyetlere ne tarihlere vede siyahlı beyazlı görsellere sığdığını görecek ,okuyacaklar. Sağlıcakla, kitapla kalın
@perseusyayinevi
https://1000kitap.com/muratterlemez
Aylin Sezersan
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_
_İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır.
_1-Taş devri_
_a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
Kimlik farklılıklarının en önemlisi, gerçek ya da uydurma olsun, dini ayrılıklardı. En büyük ayrışma ise Hindular ile Müslümanlar arasındaydı. Böl ve yönet tarzının en önemli aracı dindi. Din üzerine araştırmalar yürüten Peter Gottschalk'ın çalışmaları, Hindular ile Müslümanlar arasındaki ayrışmanın İngilizlerin kasti bir projesi olduğunu
İki bin küsur sene önce Kerala halkı sadece Hindistanlılarla değil aynı zamanda Araplar, Fenikeliler ve Romalılar ile ticaret yapıyordu. Dolayısıyla, dünyaya açık bir halktı. Romalıların zulmünden kaçan Yahudiler, Kerala'da kendilerine yer bulmuşlardı. M.Ö. 68 senesinde bile Cranganore'de Yahudi yerleşim yerlerinin olduğunu gösteren bulgular mevcuttur. 1500 sene sonra ise yeniden Kerala'ya gelerek Kochi'de, bugün bile ayaktan olan muhteşem bir sinagog inşa etmişlerdi. Kerala'nın Hristiyanları, Filistin dışında yaşayan Hristiyan toplulukların en eskilerindendir. İsa'nın 12 havarisinden olan Aziz Tomas Hristiyanlığı Kerala'ya getirdiği zaman sahilde, flüt çalan bir Yahudi kız tarafından karşılanmıştır. Aziz Tomas, Namboodiri Brahmanları gibi üst sınıf ailelerden de bazılarını Hristiyan yapmıştı. Yani, Hindistan'da bütün İngilizlerin atalarından daha önce Hristiyan olmuş kimseler vardı.
Türkler nerelerde yaşadı
Türkler M.Ő. 2000 yılından daha eski çağlarda, Orta As ya'da Sayan-Altay dağlarının kuzeybatı bölgesinde, Yeni sey irmağı boylarında yaşıyorlardı. M.Ö. 1500'lerde otur dukları geniş bölge Sayan dağlarından Altaylar'a ve Tanrı dağlarına kadar iniyor, batıda Urallar'a kadar uzanuyor, güneyde Balkaş gölünü, güneybatıda Aral gölünü, Hazar denizini ve kuzeydoğu bozkırlarını içine alıyordu.
M.Õ. 1100 yıllarından itibaren Türkler ilk yurtlarını boşaltarak Altaylar'a inmiş, Türkistan'a (Doğu ve Batı Tür kistan) yerleşmişlerdi. M.Õ. yedinci yüzyılda, Ordos, Vol ga ve Kuzeybatı Asya olmak üzere üç yöne göç yapılmıştı: Yakut Türkleri Kuzeydoğu Sibirya'ya göç etmişti. Onlarla bir sre yaşayan Çuvaşlar ise batıya yönelerek Ural dağlá rinın güneyine indiler.
M.0. 4. ve 3. yüzyıllarda Türkler hem batıda, hem do ğuda yoğun olarak göründüler. İrtiş nehriniň batısında ve Hazar çevresinde yaşayanlara Batı Türkleri; doğuda, iç As ya'nın çeşitli yerlerinde ve kuzeybatı Çin'de yaşayanlara ve buralara hâkim olanlara Doğu Türkleri denildi.
M.Ö. ikinci binyıldan itibaren Orta Amerika'da çiftçilik, köy tipi yerleşimler ve çömlekçilik ortaya çıkmıştı. Olmekler M.Ö. 1500 yıllarında bu zeminin üzerinde yükseldi.
Sayfa 31Kitabı okudu
