Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Gülhan

Mustafa Gülhan
@m_gulhan
“Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum.”
Manisa
17 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
Yaşamak elindeyken bugüne bugün, Ne diye bırakır, yarını düşünürsün? Geçmiş, gelecek, kuru sevda bütün bunlar; Kadrini bilmeğe bak avucundaki ömrün. 
Reklam
Otuzlu yaşlarımız geçmişin kök söktüren kıyılarında kalmış, fazlaca da özlenmeden uzaklaşıyordu bizden. Kıyıları tanıyabilmek için geriye dönüp bakmaya bile değmezdi.
Sayfa 390Kitabı okudu
İnsan sonunda nelerle tatmin olmaya razı oluyor, yaşamın bize teselli niyetine bahşettiği kırıntılarla.
Sayfa 290Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İşin daha kötüsü bir önceki gün ve zaten fazlasıyla uzun süredir yaptıklarınızın aynısını ertesi gün yapacak gücü nereden bulacağınızı bilememektir. Yaşamı dans ettirecek kadar müziğimiz kalmamıştır içimizde, işte bu. Tüm gençlik daha şimdiden dünyanın öbür ucunda gerçeğin sessizliğinde ölüvermiştir. Gerçek bitmek bilmeyen bir can çekişmedir. Bu dünyanın gerçeği ölümdür. Seçim yapmak gerek, ya ölmek ya da yalan söylemek. Bense asla kendimi öldüremedim.
Sayfa 213Kitabı okudu
Yaşlandıkça insan kimi uyandıracağını karıştırıyor, canlıları mı, ölüleri mi.
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
Sizlere sesleniyorum, insancıklar, yaşamın salakları, dövülen, haraca bağlanan, ezelden beri terleyenler, sizi uyarıyorum, bu dünyanın kodomanları sizi sevmeye başladıklarında, bilin ki savaş salamına çevireceklerdir...Bu kesin Bir işarettir... Asla şaşmaz. Bu iş şefkatle başlar.
Ah! Dostum! İnanın bana, bu dünya aslında tamamen insanlarla taşak geçmek için yaratılmış koskocaman bir kandırmacadır!
Kaburga kafesinin ardındaki yüreğim sıcacık, tavşan gibi, kıpır kıpır, büzüşmüş, şapşal.
Artık asla onların laflarına, düşüncelerine kanmayacağım. Asıl korkulması gereken insanlardır, sadece onlar, daima.
Yolculuk etmek, çok işe yarar, düş gücünü çalıştırır. Gerisi yalnızca düş kırıklığı ve yorgunluktan ibarettir. Bizim yolculuğumuz ise tümüyle düşseldir. Gücünü burada alır.
Reklam
O zaman sık sık, beni kuru bir ağacın kavuğunda, başımın üzerindeki çiçekli gökyüzüne bakmaktan başka bir meşgalem olmadan yaşamaya zorlasalar buna da usul usul alışır, yaşar giderim diye düşünüyordum.
Akşam Marie beni almaya geldi, kendisiyle evlenmek isteyip istemediğimi sordu. Benim için fark etmediğini, o isterse evlenebileceğimizi söyledim. Bunun üzerine onu sevip sevmediğimi sordu. Bir başka zaman da söylediğim gibi, bunun bir anlam ifade etmediğini ama sevdiğimi sanmadığımı söyledim. "O halde neden benimle evlenesin ki ?' dedi. Bunun hiçbir önemi olmadığını ama eğer o arzu ediyorsa evlenebileceğimizi anlattım. Zaten bunu isteyen kendisiydi, ben de evet demekle yetiniyordum. Marie evliliğin ciddi bir iş olduğunu belirtti. "Değil, " dedim.
'Zevk-ü sefa bizim gibilere göre değildir, biz sırtımızdaki yükü mezara kadar taşırız...'
Siz sözcüklere dökebilir misiniz sevdayla çapran yüreği? Bir gözyaşının ne demek olduğunu anlatabilir misiniz? Gözbebeklerinin, o ıslak kristalin sevdalı ve bitkin sularında nasıl yıkandığını tasvir edebilir misiniz?
Aç gözlerini kibirli, aciz insan evladı, Aç gözlerini toz zerresine tırmanmaya çalışan karınca! Özgür olmakla, adını iyi koyduğunu, kötü koyduğunu yapabilmekle övünüyorsun. Biliyorsun başına geleceği ve istiyorsun ki bir an evvel kesilsin cezan, zira iyiden yana saydığın neyi yapmasını bilirsin ki sen? Talimatı kibirden almadan, çıkarını hesap etmeden tek bir hareket yaptın mı ömründe?
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.