Bu kitap neredeyse benim elimden çıkmış gibi…
Tanrı inancına dayanan düşünce biçimlerinin neredeyse tamamı, ahlâki kuralların “dünya dışı” bir kaynaktan insana öğretildiği ve ahlâki değerlerin tanrısal kökenli olduğu konusunda birleşirler. Tanrı tanımaz (ateist) yahut bilinmezci (agnostik) görüşler gibi akımlarda ise ahlâkın göreceliği, doğal kökenleri ve diğer canlılardaki ahlâki davranış
_Bütün bu aşağılık asalakların tek kaygısı, yüz karası bir dalkavuklukla, kralın desteğini kazanmaktır. _Sizin ilkelerinizin tam karşıtlarıyla yetişmiş insanlar karşısındasınız. Bütün düşündüklerinin saçma ve haksız olduğunu yüzlerine vurursanız elbet dinlemezler sizi. Dikine değil, yanlamasına gideceksiniz. Doğruyu yerinde ve ustalıkla
Reklam
Kabullenerek güçlenmek için yaşam dersleri. . Kendini bilmek neyden yaptığını bile bilmek. . Kendi temel benliğini tamamen ihmal eden kişilerde de depresyon kaygı bozukluğu boşluk hissi ve bazen bedensel şikayetleri olarak ortaya çıkacaktır şunu söylemem gerekir Bu tür kendine yardım kitaplarını okuyan insanlar genelde sosyal benliğine öne alıp
"Renkler. Her bir rengin insanlara hissettirdiği şeyler vardır. Öyle ya, her insana da farklı şeyler hissettirir. Bana göre kırmızı cezbedici bir renktir. Ama bu caziplik kanın rengiyle zedelenir. Mavi özgürlüğün rengidir benim için. Gökyüzü ve denizlerin rengi...Uçsuz bucaksız hayallerin rengidir. Yitirildikten sonra rengi kalmayan bir renktir. Mordur benim için asalet. Giyilen kıyafette, kullanılan aksesuarlarda veya her yerde; asildir mor. Ama bu asillik yenilen her bir tekmede,her bir yumrukta çürüyen etlerimizin morluğunda sarsılır. Oradaki morluk asil değildir. Çaresizdir. Bizlere yaşatılan her bir şey, renklerle kodlanabilir zihnimizde. Rengarenk dünyalara sahip olmak isteriz ama maalesef bunu elde edemeyiz. Tecrübe ettiğimiz her şey bizleri değiştirdiği gibi renklerin hissettirdiklerini de değiştirir. Gökkuşaklarından korkar hale geliriz. Siyaha sürükleniriz. Beyazda başlayan hayatımızda kirlenerek siyahta son buluruz. Ama karanlık en önemlidir. Çünkü karanlık bir renk değildir. Karanlık, siyahtan daha çok şey öğretir. Karanlıkta renkler ölür. Karanlıkta gerçekler görünür. Karanlıktan korkulur çoğu zaman . Ama karanlıktır sığınılan liman. Karanlıktır aydınlığa açılan kapılar. Son olduğu kadar başlangıçtır karanlık.
Sayfa 402 - Dokuz yayınlarıKitabı okudu
Sizi En Çok Ne Mutlu Ediyor? Bu incelemeyi sizin yorumlarınız yazacak. Nasıl mı? Kitabın yazarı Frankl'a göre her insanın anlam arayışı kendisine özgüdür. O zaman size soruyorum: Kendi anlamınızı nerede arıyorsunuz? Gelecek için bilinçli çocuklar yetiştirmekte mi? Allah'a inançta mı? Kitap okumakta mı? Hayvan sevgisinde mi? Belki de hiç
"Renkler. Her bir rengin insanlara hissettirdiği şeyler vardır. Öyle ya, her insana da farklı şeyler hissettirir. Bana göre kırmızı cez bedici bir renktir. Ama bu caziplik kanın rengiyle zedelenir. Mavi özgürlüğün rengidir benim için. Gökyüzü ve denizlerin rengi... Uçsuz bucaksız hayallerin rengidir. Yitirildikten sonra değeri kalmayan bir renktir. Mordur benim için asalet. Giyilen kıyafette, kullanılan aksesuarlarda veya her yerde; asildir mor. Ama bu asillik yenilen her bir tekmede, her bir yumrukta çürü yen etlerimizin morluğunda sarsılır. Oradaki morluk asil değildir. Çaresizdir. Bizlere yaşatılan her bir şey, renklerle kodlanabilir zihnimizde. Rengârenk dünyalara sahip olmak isteriz ama maalesef bunu elde edemeyiz. Tecrübe ettiğimiz her şey bizleri değiştirdiği gibi renklerin hissettirdiklerini de değiştirir. Gökkuşaklarından kor kar hâle geliriz. Siyaha sürükleniriz. Beyazda başlayan hayatı mızda kirlenerek siyahta son buluruz. Ama karanlık en önemli sidir. Çünkü karanlık bir renk değildir. Karanlık, siyahtan daha çok şey öğretir. Karanlıkta renkler ölür. Karanlıkta gerçekler görünür. Karanlıktan korkulur çoğu zaman. Ama karanlıktır sığınılan liman. Karanlıktır aydınlığa açılan kapılar. Son olduğu kadar başlangıçtır da."
Sayfa 401
Reklam
Bütün Alıntılar
yazmak, bir anlamda buluşmakmış. Aynı sıkıntıları, aynı endişeleri, aynı umutları paylaşanların buluşması, zaman- ları farklı olsa dahi... 7 Fakat guguklu saat misali, sunulan her fırsatta konuşmaya kalk- mak, bu devrin müzmin hastalıklarından biridir. 15 "Dilinizin sınırları, dünyanızın sınırlarıdır ... " Ludwig
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.