Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
272 syf.
·
Puan vermedi
İnce, ürkütücü, tüyler ürpertici ve dokunaklı. Bu yıl okuduğum en iyi kitaplardan biri. İnsan bu kitapları rahatsız edici bir rüyadan uyandığı gibi, yönelim bozukluğu ve kaygı duygularıyla okuyor. Her ne kadar bu onun okuduğum en gerçekçi 'kabus kitabı' olsa da (yarattığı dünya kelimenin tam anlamıyla bir kabustu ve yakın geçmişte
Beni Asla Bırakma
Beni Asla BırakmaKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20217,7bin okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
(Spoiler içerir)
“Kendi kendimin nefretinin çerçevelediği ve çirkinleştirdiği bir dünyada yalnızım.” “Yalnızım, evet herkes yalnızdır, yalnızız.” -“yalnızız” kelimesi kitapta çok fazla geçmemekte, özellikle ilk iki bölümlerde gördüğümü hatırlamıyorum. Lakin üçüncü bölümde sözcük üzerine vurgu muhteşem yapılmış. Öyle ki yalnızız kelimesini okuyunca artık başka bir
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,7bin okunma
Reklam
168 syf.
7/10 puan verdi
Beyaz Gemi
Roman; Yazarı: Kırgız Yazar Cengiz Aytmatov(1928-2008); Çevireni:Refik Özdek(1928-1995); Ötüken Neşriyat;164 Sayfa Cengiz Aytmatov'un Cemile adlı novellasını okumuştum daha önce, bir televizyon programında Yazar hakkında uzunca bir belgesel izlemiştim. Belgesel, Aytmatov'un ölümünden sonra çekilmişti. Vefat ettiğinde seksen yaşındaydı
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,5bin okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Puşkin / Ataol Behramoğlu - Atış
Puşkin’in yazdığı, Ataol Behramoğlu’nun Türkçe’ye çevirdiği, 5 hikayeden oluşan ve su gibi okunan bir kitap. Hikayeler -Atış -Tipi -Tabutçu -Menzil Bekçisi -Köylü Genç Bayan Kısaca Atış öyküsünü anlatayım; Kahramanın ismi Silvio. Düello yapmayı çok seven ve hep kazanan bir adam. Gittiği bir kokteylde karşılaştığı karizmatik bir beyden hiç beklemediği anda bir tokat yiyor. Ve hırs yapıp o Tokat’ın intikamını almak için duelloya tutuşmaya davet ediyor. Düello da rakibi kahramanı şapkasından vuruyor, sıra kendisine geldiğinde ise karşısındaki adam umursamaz bir şekilde kiraz yiyor. Belli ki ölümden korkmuyor. Kahramanımız sinirlenip düelloyu bırakıp ateş etmiyor. Ama aradan zaman geçiyor ve rakibini takip ettiriyor evleneceğini duyduğu gün evine gidip adamı duelloya davet ediyor. Rakibi tekrar karşılaşmalarına şaşırıyor ama duelloyu kabul ediyor seçim yapıyorlar rakibi ilk atışı yapıyor, ama vuramıyor. Kurşun duvardaki asılı resmi isabet alıyor. Sıra kahramanımıza geldiğinde ise Adamın karısı geliyor ve yalvarıyor titreyerek. Kahramanımızın karşısında böyle korkudan titreyen bir adam olduğu için kendisine tokat atan adama ders verir gibi ateş etmiyor. Arkasına bile bakmadan çekip gidiyor. Diğer hikayeleri keyifle okumanızı dilerim.
Aleksandr Puşkin
Aleksandr Puşkin
Ataol Behramoğlu
Ataol Behramoğlu
Biyelki'nin Hikâyeleri
Biyelki'nin Hikâyeleri
Biyelki'nin Hikâyeleri
Biyelki'nin HikâyeleriAleksandr Puşkin · Can Yayınları · 1982448 okunma
544 syf.
9/10 puan verdi
Binnur Nigiz'in mükemmelliği ve ince kalemi der, susarım. Hem betimlemeler güzel hem olag örgüleri... Seri olarak tavsiyeyi hakediyorlar. __ İs, oynadığı piyesteki kendini bir türlü göstermeyen Mantus karakterinin kim olduğunu merak etmektedir. Mantus’un yakında oyuna katılacağını öğrenen İs, Mantus’u beklerken yaşayacaklarından bihaberdir. Sırların yavaş yavaş açığa çıkmaya başlaması ve yeni insanların hayatına ayak basmasıyla birlikte İs artık çok farklı bir insana dönüştüğünü fark eder. Korhan’ın ondan sakladığı büyük bir şey vardır, fakat bu nedir? Şüphenin, güven denizine dökülmesiyle suyun rengini bulandırması üzerine, İs kendini bir çıkmazda bulacaktır. Aşk ise tüm bu bulanıklığa rağmen onun için hâlâ en berrak olandır.
Nehir
NehirBinnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 20221,193 okunma
159 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
61 günde okudu
Yine keşke daha önce okusaydım dediğim kitaplardan bir tanesi oldu. Özellikle Yüzbaşının Kızı bölümü çok akıcıydı. Kısaca bir solukta okunabilecek bir hikaye. Sık sık Türklerin savaşçı özelliğine atıfta bulunmuş böylelikle tarihte ne kadar çok rollerde olduğumuzu görüyoruz. Kitabı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından okudum. Kitap Puşkin’in tüm hikayelerini içeriyor. İlk hikayesinin sonunu okumayı çok isterdim tamamlanmamış olmasına üzüldüm. En heyecanlı yerinde bırakılmıştı, hala Büyük Petro’nun Arabının sonu ne olacaktı acaba diye soruyorum kendime. Yazarın ilk hikayesin olduğunu anlıyorsunuz. Konudan konuya atlaması bağlantı kurmadan olayların gelişmesi ve bu olayların birbirine bağlanmadan geçilmesinden bu eleştiriyi yapıyorum. Tabi gittikçe ( hikayelerini okudukça) yazarlığının ne kadar çok geliştirdiğini de fark ediyorsunuz. Her hikayeden kendini geliştirdiğini görüyorsunuz ki son hikaye olan Yüzbaşının kızı ile hem anlatım hem akıcılık hem de betimlemesinin çok iyi olduğunu abartıya kaçmadığını tadında bıraktığını fark ediyorsunuz. Ayrıca Tabutçu hikayesinde gülümsüyor, Maça Kız ile şaşırıyor Kıraç Ali ile heyacanlanıyorsunuz. Son olarak Yüzbaşının Kızı hikayesi ile tamam diyorsunuz.. Tatilin araya girmesi ile kitabın okunma süresinin uzaması beni oldukça üzse de her sıkı okuyucu gibi kitabın bitmesine hem sevinip hem üzülmüş buluyorum kendimi.
Yüzbaşının Kızı
Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · Cumhuriyet Kitapları · 199829,3bin okunma
Reklam
448 syf.
1/10 puan verdi
·
51 günde okudu
Hayatımda okuduğum en sıkıcı ve bunaltıcı kitaptı. Resmen bir kabustu bunu okumak. Olaylar iyi ve sonunda şaşırdım ama tekrar okur muyum? Asla! Beğenene saygım çok ama merak ediyorum, neyini beğendiniz?
Orion
OrionAlmina Taner · Martı Yayınları · 20211,792 okunma
544 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bu seri yokuş yukarı çıkılan bir yol gibiydi. İlk kitap gayet güzeldi yani eğlenceli, enemies to lovers trope olan fantastik bir kitaptı. Fakat ikinci kitap tam bir felaketti bence. Yavaş geçen, karakterlerin sanki asıl karakteristik özelliklerini kaybettiği bir kitap oldu. Ve benim en nefret ettiğim şey kitaplarda sevgili olan ana karakterlerin sırf olay çıksın diye, kitap uzasın diye ayrılmaları ve kavga etmeleri. Bunu niye yapıyorsunuz sevgili yazarlar? Niçin ya? Kısa olsun kitabınız ne olabilir yani. Üçüncü kitapsa sırf bitsin diye okuduğum, acılar çektiğim bir kitaptı. Yine yazar aynı şeye başvurmuş, bu sefer karakterlerin ayrılma şekli ise amnesia. Niçin? Ne gerek var tam olarak? Reid seri boyunca hiç bir işe yaramayıp, problem çıkardı ve seri boyunca sadece olaylar Lou'nun başına geliyor, o problemi çözüyor, birisi öldüğünde sadece o derinden acı çekiyor. Reid ne yapıyor? Ne yapacak, kaskatı duruyor. Tam bir şey yaptı, o da savaşıyor derken yazar olayı Lou'ya çeviyor. Bakın, tabiki Lou'da savaşacak ama sadece ana karakter o değil ki biz Reid'i de görüyoruz. Ya da diğer karakterler var, neden sadece Lou. Bu beni karakterden itti mesela. Sonu ise zaten bir kabustu. Seri boyunca kötü karakterin ne kadar kötü olduğundan bahsetti yazar. Peki nasıl öldü, iğne ile. Kim tarafından, ölümlü bir kadın tarafından. Yani bu kadar kötü bir cadıyı, bir iğne ile mi öldürdünüz? Büyük bir potansiyeli olan bir seriyi bence yazar ne yapacağını bilemediği için harcadı, cidden üzüldüm.
Tanrılar ve Canavarlar
Tanrılar ve CanavarlarShelby Mahurin · Yabancı Yayınları · 2022456 okunma
280 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Dorian Gray’in Portresi
Spoiler!!!! Doriana sırılsıklam aşık olup onun mükemmel dış görünüşünü portreye adayan ressamı öldürdüğü sahnede resmen şok olmuştum yıllar geçtikçe kendisiyle beraber Portreside değişiyordu daha bu yaşlarda paranoyak olup yaşlanınca çirkin olacağım diyen birisi için resmen korkunç bir kabustu dünya. Kötü performansı için Sibyl Vaneyi aşağılayarak onun ölümüne vesile oldu, Lord Henry’nin pat diye anlatmasıyla Dorianın yüzündeki o çaresizlik falan yazar resmen somut bir biçimde okuyucuya aktarmayı güzel başarıyor. James Vane’nin kim vurduya gitmesi kötü oldu ne kadar agresif bir kardeş olsada Ablası Sibyl Vaneye çok bağlıydı onun adına üzüldüm… Geoffrey gibi profesyonel bir nişancının böyle bir hata yapabilmesi gerçekten alışılageldik bir olay değildi. Onun dışında harika bir romandı bayıldım. Lord Henry’nin özlü sözleri olsun Basil’in Doriana bağlılığı, Henry’nin Doriana verdiği ve hayatını değiştirdiği kitaplar olsun fevkalade bir eserdi teşekkürler Oscar Wilde!
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Can Yayınları · 201873,3bin okunma
372 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Lauren Elkin New York, Tokyo, Paris, Venedik ve Londra sokaklarında yürüyor. Bir zamanlar kadınların tek başlarına yürüyemedikleri, varlıklarının kabul görmediği sokaklardan yola çıkıp var ve görünür olmanın mücadelesini verdiğimiz meydanlara varıyor. Yok kenarlarında durup bir George Sand’ın günlüğünü okuyor, Virginia Woolf’un oturduğu evin
Flanöz - Şehirde Yürüyen Kadınlar
Flanöz - Şehirde Yürüyen KadınlarLauren Elkin · Nebula Kitap · 2018143 okunma
94 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.