BEDAVA
Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava.
Politik yaklaşımının idea evrenini tarif ettiği tartışılmaz fakat ne kaçtığı ne de sığındığı ülkenin bu ülkü ya da düşünceyi benimsediğini pek sanmıyorum. O yüzden sormuştum aslında ne yapacağımız değil nasıl yapacağımız önemli olan. Sorunu sadece bilim ve akılla açıklayabilecek olsak kaçtığı ülkedeki bilimsel faaliyetlerin dönemin çok üstünde çalışmalar olduğunu kaçırırız. Ayrıca bu sözlerin üstünde yıllar geçmesine teknoloji ve bilimde ilerlemeler kat etmemize rağmen neden hala dünya daha yaşanılabilir ve demokratik bir yer olmadı. 1940’ ların Afganistan’ıyla şimdikini karşılaştıracak olursak ya da günümüz Türkiyesinde hala feodal ağalık rejimlerinin hüküm sürdüğünü düşünürsek bilim ve akılın tek başına yeterli olmadığını düşünmekteyim.Hepimiz ne istediğimizi biliyoruz aslında önemli olan nasıl yapacağımız.
Etik ve ahlak bu düşüncenize katılıyorum. İşin özü burada. Bir de şunu belirtmek isterim biz zeki ve akıllı kelimelerini birbirine karıştırıyoruz maalesef. Akıllı kelimesinin anlamına bakacak olursak “Doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayırt edebilecek durumda olan, edindiği deneyimlerden ders alarak, gerçeği iyi görerek olması gerektiği gibi doğru ve tedbirli hareket edebilen” olduğunu görüyoruz. Tabi burada da doğru ve iyinin öznel olması bir problem.