Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
264 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İçinde bir tutam delilik olmayan hayat, eksik bir hayattır.
Bir trene binmek, rastgele defolup gitmek istiyorum, der
Attila İlhan
Attila İlhan
Sisler Bulvarı'nda. Hepimizde var o biraz yola çıkma isteği, kimimiz olduğumuz yerden kaçmak istiyor, kimimiz anlamını kaybettiği hayatı yeniden bulmak. Sahi, sizinki neden? Hayatın anlamı nedir? Yaşıyor mu yoksa sadece nefes mi alıyoruz? Sanki hep bir şeyler eksik gibi ama
Elif
ElifPaulo Coelho · Can Yayınları · 20216,4bin okunma
·
Puan vermedi
Ey Âdemoğlu! O elma zehirli, hâlâ anlamadın mı? Bunca kaos ortamı, yangınlar, hastalıklar, iflaslar, ölümler, depremler, seller, afetler ve açlık seni neye hazırlamak için? Bizlerden neyi saklıyorlar? Aklının kontrolünü kaybeden herkes “neye inanacağımızı şaşırdık” diyerek denize düştü ve yılana sarıldı. Oysa zehir şifaydı, plan ise yılan. Yalan da yılandı ve o da şeytana aitti. Bir şeyi anlamayıp inkâr ettiğinizde o şeyin esaretinden de kurtulamazsınız. O yüzden başımıza gelen her şeyin olanlara bir bahane olabileceğini önce bir anla ve başla. Oku! Susma, durma, hakkını ara, inan, niyet et, dua et, çalış, irade göster, harekete geç, anla ve uyan! Artık ismimi değiştirmek için çok geç. Geri dönmek için de öyle. Nerede ne ne yapıyorum, neciyim… Hiçbir şey için geriye dönüş yok. Senin için de öyle! Bizi yok etmek için her şeyi yapacaklar. Madem bu dünya ve bu vatan bizim, o zaman onlara nasıl savaşılacağını gösterelim! Gül, dalga geç, alaya al, inanma ama silkelen! Sen uyursan savunmasız insanlar mahsun olur, aileler yıkılır, tabiat bozulur, ölümler artar, hastalıklar boyut değiştirir. Yangınlar çoğalır, iklimler bozulur, deprem ve tsunamiler her şeyi alır götürür. İnsanlık susuz kalır, aç kalır, köle olur ve şeytanın elinde yok olur gider! Sen uyursan, her şey mahfuz kalır!
Mahfuz
MahfuzEray Hacıosmanoğlu · Hayy Kitap · 2022409 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Sabahattin Ali ~ Canım Aliye, Ruhum Filiz~ Türk Edebiyatının “ Sabah Yıldızı” çocukluk yıllarında sabahın erken saatlerinde kalkıp kitap okuduğu için bu isimle anılırmış öğrenmeye , öğretmeye hayatını adamış bir aydın ve canından çok sevdiği kızı Filiz ve sevdiceği Aliye… Nasıl güzel , duygu yüklü mektuplar keşke hiç telefonlar çıkmasaydı yine mektuplarla duygularımızı, isteklerimizi yazsaydık ne kadar samimi ve içten olurdu her şey… Sabahattin Ali’nin eşi Aliye ve kızı Filiz’e yazdığı mektuplar aslında tarihi değer taşıyor; dönemi, siyasi süreçleri, maddi sıkıntıları, aşkı, sabrı, cesareti , insan ilişkilerini, dostluğu belgeler halinde bize sunuyor o yüzden okuduğumuz her cümle gerçek ve yaşanmış. Aşkı Aliye’ye Osmanlıca , kızı Filiz’e Latin alfabesiyle mektuplarını yazmış ne kadar ince bir düşünce ah sen ne kadar içli bir adammışsın Sabahattin Ali… Mahsun ve garipmişsin anlaşılmamışsın belki de tam anlatamamışsın kendini yaşasaydın der miydin:” Keşke hiç ayrılmasaydım Aliyemden, Filizimden hiç uğruna yazık ettiler ömrüme…” Çıkardığı gazete ve dergiler Türk edebiyatının önde gelen yazar ve şairleriyle çalışmalarının ürünü, özellikle “ Markopaşa” çok ses getirmiştir. Birçok eserini yazıp ilk olarak eşi Aliye’ye okutmuş, Aliye hanım da sabırlı ve eşine aşık bir kadınmış yoksa bu ızdıraba kimse kolay katlanamaz. İyi ki yazmışsın, keşke daha çok yaşasaydın…
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,3bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
36 saatte okudu
Yalan olmayan bir dünya buldun mu orada? Anlatsana...
Ne zarif bir kitapsın sen Tortu, ne zarif. Az kalsın kalsın roman olacakmış aslında . Ama Selçuk Baran olayları dallandırıp budaklandırmak için gereken enerjiyi, sayfalarına narin çiçekler serpiştirmek, tüm karakterlerin dünyasına uzun uzun dalmak için gereken enerjiyi, üç karakterin hikayelerini birbirine inceliklerle tutturmak için
Tortu
TortuSelçuk Baran · Yapı Kredi Yayınları · 20201,179 okunma
128 syf.
7/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
bir erkek bir kadın
Kitabın en ilginç yanı sol sayfalar Ekmel Bey’in sağ sayfalarsa Derya’nın dilinden yazılmış. Böyle bir deneyimi ilk kez yaşadığım için dumur olmadığım değil. Kitap uzun olsaydı büyük ihtimal yorulabilirdim takibinden. 1980’lerde yarım kalan bir aşk hikayesinin, dönemin gerek politik durumları gerek geleneksel normlarından ötürü ziyan olmuş dört insanın hayatını konu alıyor. Ekmel anne sevgisinden mahsun kalan sevgisiz bir ailede yetişmenin yetişkinliğinde çektiği aşk yoksunluğunu iz bırakacak bir ölüm beklentisiyle hayatını sürdürüyor. Derya ise babasızlığın verdiği yarım kalmışlıkla abisine karşı olan yoğun hislerin karmaşasıyla aşktan nasibini alamayan bir kadının yalnızlığını anlatıyor. Ekmel’in aşka olan ısrarı ve Derya’nın abisine olan ilgisi ilk etapta garip gelse de aslında altında yatan sebepler çocukluklarında yaşadıkları eksiklik. Biri annesini her tanıdığı kadında bulup sevgiye ulaşacağını sanarken, diğeri abisini baba figürü yaparak onu da tıpkı babası gibi başka bir kadınla paylaşmamanın derdinde. Sonuç olarak ne Ekmel hayatta bahsettiği gibi bir hatırlanacak bir iz bıraktı, ne de Derya kendini yerine koyduğu Suzan gibi bir aşkta başrolü oynadı.
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202212,8bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
HUŞ AĞACININ GÖLGESİNDE/ MUSTAFA DENİZ “Ötekileştirme, o kadar derin bir kelime ki bir kez içine girdiğimizde içinden çıkamayacağımız bir sözcük. Ama şunu söylemeliyim. Bize yapılan buydu. Ötekileştirilmiştik. Bunu hissetmiştik. Daha da önemlisi bilinçli bir şekilde bize hissettirilmişti. Ya sevilmemiştik ya sevmemiştik ya da farklıydık. Sebebi
Huş Ağacının Gölgesinde
Huş Ağacının GölgesindeMustafa Deniz · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 20237 okunma
Reklam
320 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Biri hakkında ne bilirsek onu sahiden tanımış oluruz ?
Sadi Seber, Adalet ve Mahsun un hikayesi.. Adalet , kanser olduğunu, öleceğini öğrenir ve yıkılır tabi. Hayatı , kendini , yaşamı sorgulamaya başlar. Bu sorgulamalar sırasında küçükken çocukluk arkadaşı Mahsun un oyuncağını gasp ettiğini hatırlar ve onu bulup özür dilemek ister. Bu yolculuğa başlamadan önce ne mutlu ki doktoru ölmeyeceği haberini verir kendisine. Çocukluğunu geçirdiği mahalleden başlayarak heryerde Mahsun u arar durur. Bu yolculuk sırasında tesadüfen tanıştığı Sadi Seber ona eşlik edecektir. Ta ki Mahsun u bulduğu o vakte kadar.Adalet , sevmek, sevilmek nasıl bir duygudur tatmamış , birini sevmeye çalışmamış. Hayatta hep her şeye sessiz sakin kalmış bir karakter ürkek ve yalnız.Öleceğini duyduğu zamanda hayatını sorguluyor. Mahsun dan zorla aldığı ve heryere götürdüğü ayıcığı Muhlise iç sesi gibi birbirleriyle konuşmalarını kitap boyunca duyuyoruz. Altını çizdiğim çok cümle oldu. Üzerine düşündüğüm de. Kitap sayesinde birçok yeni kelime öğrendim diyebilirim. Benim kalbime dokundu.
Dokunmadan
DokunmadanNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20175,7bin okunma
76 syf.
·
Puan vermedi
Aşkın Güngör'ün "Sevgili Salak" adlı romanı, sayfaları çevirdikçe sizi duyguların ve hayallerin coşkulu bir dansına sürükleyen bir eser. Güngör, samimi ve akıcı diliyle okurlarını bir gencin karmaşık ruh dünyasına davet ediyor. Romanın kahramanı Mahsun, hayalleri ve gerçekler arasında sıkışmış bir genç. Aşk, tutku, aile ilişkileri ve kimlik arayışı gibi birçok konuda kafası karışık. Mahsun'un iç dünyasına dalmak, onunla birlikte gülmek, ağlamak ve düşünmek okurlara eşsiz bir deneyim yaşatıyor. Güngör'ün kaleminin en etkileyici yönü, samimiyeti. Yazar, karakterlerin duygularını ve düşüncelerini ustalıkla aktararak okurların kahramanla özdeşleşmesini sağlıyor. Ayrıca, Güngör'ün kullandığı argo ve günlük dil unsurları romana gerçekçilik ve samimiyet katıyor. "Sevgili Salak", kendinizi kaybolmuş hissediyorsanız veya duygusal bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız okumanız gereken bir roman. Güngör'ün samimi dili ve etkileyici hikayesi sizi sayfalara bağlayacak ve okumanın keyfini doyasıya yaşatacak.
Sevgili Salak
Sevgili SalakAşkın Güngör · Olgu Kitaplığı · 200870 okunma
816 syf.
2/10 puan verdi
Bilemedim aman niye böyle yakar anılar
Wattpad’in 2013-2017 altın çağındaki zirve kitabı Yabancı… Mahsun Kırmızıgül’den film teklifi mi gelmedi, Ülker reklamında mı görünmedi, bir paragrafı testte mi çıkmadı, ay çok olayı var ya, ama en büyük meselesi Yabancı’nın sonunda ne olacağını beklemekten çürüyüp giden gençliğimizdir… Konu tartışmaya kapalı. Bir nesil Yabancı’nın sonunu
Yabancı - Elyel
Yabancı - ElyelÖznur Yıldırım · Pegasus Yayınları · 2023398 okunma
344 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
Peygamberin Son Beş Günü
Öncelikle Tahsin Yücel ile geç kalmış, ilk tanışma kitabım olduğunu belirtmek isterim. Hani hep akıldadır ama bir türlü sırası gelmez ya öyle bir şey. Okuyup bitirdikten sonra neden bu kadar geç kaldım diye sordum kendime. Devr-i Alemin ilk kitabı çok doğru seçilmiş, teşekkür ederim. Bir kitabı okurken benim için en önemli kriter dildir. Eğer
Peygamberin Son Beş Günü
Peygamberin Son Beş GünüTahsin Yücel · Can Yayınları · 2019694 okunma
Reklam
320 syf.
10/10 puan verdi
Bir hayatım daha olsa, korkmadan dokunmak için yaşardım onu. Bir keklik beslerdim ellerimle, varsın uçsun sonunda. Bir çiçek büyütürdüm, varsın solsun sonunda. Bir omuz ısıtırdım, varsın gitsin sonunda. Dokunurdum. Ben eriyene dek, o eriyene dek, biz hiçleşip karışıncaya dek bu derin boşluğa, dokunurdum. Ama yok bir hayatım daha. Bir hayat daha
Dokunmadan
DokunmadanNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20175,7bin okunma
60 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Sahaf Mendel'in suçu.
Sahaf Mendel
Sahaf Mendel
okuyanlar gelsin:) Kitabı mı anlatsam, yoksa ders aldığım noktaları mı buraya bıraksam diye içimden geçirdim ve ikinci seçenekte karar kıldım:) : Sahaf mendel, efsanevi hafızaya sahip, tam bir ayaklı kütüphane. Bu adamın hafızasını inanılmaz yapan o sır "odaklanmak"tır. Kitapları öyle pür dikkat okuyor ki dibine kadar gelenler kendilerini göstermek için masaya vurmak zorunda kalıyorlar. Bu müthiş özellikteki adamın ziyaretçisi de tabii olarak oldukça fazlaydı. İnsanlara kitaplar hakkında yol gösteriyor ve bundan asla para talep etmiyordu. Bu adamın Gluck kafesinde 36 sene insanlarla haşır neşir olup buna rağmen ölümünden sonra onu hatırlayan sadece iki kişi olması pek şaşırtıcı. Bunun nedenine indiğimde sahaf Mendel'in güncel meselelerle zerre ilgilenmemesini buluyorum. Bir insan çağının sorunlarına cevap verebildiğince hatırlanmaya değer olmuyor mu? Mendel buna çok yabancıydı. Hatta şunu söyleyebiliriz ki insanların etrafında pervane olduğu Mendel, bilgisayarın kişilere sunduğu bilgileri vermekle kıymetli olmuştu, nasıl ki bu alet bozulunca insanlar onu çöplüğe yuvarlarsa Mendel'in sonu da bu bozuk bilgisayardan farklı olmamıştı. İnsanlar o efsânevi hafızayı hatırlamaya değer görmediler. Demek ki mekaniksellik unutulmamak için yetmiyor. Ayaklı kütüphane olan Jakob Mendel kitapları yüklenmiş yüklenmesine lakin anlamlarla, fikirlerle ve üslupla hiç ilgilenmemişti. Halbuki bu inanılmaz hafızası sayesinde okuduklarından terkip meydana getirebilseydi işte o vakit eylemleri AKT(OTOMATİK) olmaktan kurtulacak ve ruhlardan kazınması mümkün olmayan izler bırakacaktı... Mahsun son
Sahaf Mendel
Sahaf MendelStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20228,2bin okunma
192 syf.
9/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Saraybosna Marlborosu - M. JERGOVIC /Oysa bambaşkaydı savaşın iç yüzü!
Ah Bosna! Canım Bosna! Osmanlı toprağı, yüreğimizin yangın yeri Bosna... "İçim hâlâ yaralı. Bosna'yım ben!"
Sinan Akyüz
Sinan Akyüz
'ün son kitabında dediği gibi, biraz Bosna'yız hepimiz... "İnsanlar karanlıkta yalnız kaldıklarında değişirler." (s. 34) Oysa o güne kadar kardeş bilmişlerdi birbirlerini. Evinde bir şeyi biten
Saraybosna Marlborosu
Saraybosna MarlborosuMiljenko Jergovic · Kutu Yayınları · 2019998 okunma
182 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.