Okunan Makaleler - 77 (2021) ERTAN, T. Faik, ‘’Lozan Konferans’ında Ermeni Sorunu’’, KÖK Sosyal ve Stratejik Araştırmalar Dergisi, 2000, C.II, S.2
Kurtuluş Savaşı'nın ateş çemberinden geçen Türk halkı, yalnız kendi alınyazısının kaygısında bir millet olacak, alınyazısını kendi iradesiyle belirleyecektir. Millet-devlet kadrosunda Türk milleti, eşit vatandaşlardan oluşmuş bir topluluktur. Bu kökten bir değişikliktir. Artık devletin sahibi ve efendisi, hanedan veya halife değildir. Türk bireyleri tebaa değil, eşit vatandaştırlar. “Millî iradeyi hâkim kılmak” (1919) ilkesi kökten bir devrimi ifade etmekteydi ve 29 Ekim 1923'te bu ilke, mantıkî sonucuna erişmiş, Türkiye bir Cumhuriyet olarak tarih sahnesine çıkmıştır. Cumhuriyet, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözünde ifadesini bulur. Bu ilkeyle, Osmanlı siyasî sistemi, kökünden yıkılmıştır. Atatürk, bunu kesin biçimde ifade eder: “Yeni Türkiye'nin eski Türkiye ile hiçbir ilgisi yoktur. Osmanlı hükümeti tarihe geçmiştir. Şimdi yeni bir Türkiye doğmuştur” (Atatürk, Nutuk, II, 437).
Sayfa 385Kitabı okudu
Reklam
Osmanlı padişahlarından II, Murat zamanında, hicrî 843'te yazılıp tarafımdan yayınlanan bir tarihî takvimde Çingiz, Ögedey, Güyük, Mengü, Hülagû, Abaka, Keyhatu gibi Müslüman olmayan Çingizli kaanlar rahmetle anılmıştır.
Türkçe konuşan Tunguzlar kim la?
Osmanlıların anayurtlarını tanıması ve hâlâ orada yaşayan Türklere karşı büyük ilgi duymaları, Sultan II. Abdülhamid basınında da yer aldı. Gazete ve dergiler İslâm dünyasının durumuna geniş bir şekilde yer verdiler. Fakat Rus imparatorluğu ve Çin’de yaşayan Müslümanlar meselesinde çoğu zaman bunların menşelerine işaret edip geçtiler. İkdam gazetesinde İslâm dünyası hakkında çıkan seri makaleler, Türkçe konuşan Tunguz ve Pekin’deki Türkler’le Başkırt ve Kırgızların özelliklerini ihtiva ediyordu.
Bursalı Mehmed Efendi. Gaznelilerin yok olmasının sebebi Türkçeyi unutmaları
Türklerin İslâm tarihindeki rolleri sadece İslâmiyet’in siyasî gücünü yeniden kurmakla kalmayıp, İslâm medeniyetine olan hizmetlerini de içine alıyordu. İslâm öncesi Türk tarihini yazanlar, Türklerin göçebe ve savaşçı oldukları fikrini bir yana atarak onların kültürel ve dinî başarıları üzerinde önemle durmuşlardı. Bu kültürel başarı, millî ırk
Polonyalı mühtedi Mustafa Celâleddin Paşa23 tarafından yazılıp 1869 yılında İstanbul’da yayımlanan Les Turcs Anciens et Modernes (Eski ve Modern Türkler)’dir. M. Celâleddin Paşa, kendisinden önce Davids’in de yaptığı gibi Türklerin medeniyete olan hizmetlerinden bahsetmiş ayrıca ırk bakımından asılları üzerinde de bir hayli durmuştur. Türklerin ve
Reklam
113 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.