Bu kitaba, Mine Söğüt'ün ilk biyografi denemesiyle Roman yazarı olma yolunda açılan kapısı desek yanlış olmaz sanırım. 2000 yılında yazdığı bu kitabı, ilk romanı olan Beş Sevim Apartmanı(2003) takip ediyor.
.
.
Adalet Cimcoz, dublaj kraliçesi olarak tanınmış ancak benim en çok imrendiğim dönemin tüm sanatçılarıyla içli dışlı oluşu. Sahibi olduğu sanat galerisi Maya'dan kimler geçmemiş ki. Sabahattin Ali'ler mi desem, Bedri Rahmiler mi, Nazım Hikmet, Ahmet Hamdi Tanpınarla dostukları mı...Aynı zamanda ilk dedikodu yazarıymış Fitne Fücur ismiyle gazetelerde dönemin ünlü isimlerine vermiş veriştirmiş. Üretken bir kadın, Almancadan birçok kitabı ilk defa Türkçeye kazandırmış. Sadece bu yönü bile hayranlık uyandırıcı.
Bende oluşturduğu his, yardımsever, öncü ve güçlü bir kadın, sanat camiasına yakınlığı kıskanılası. İyiki okumuşum. Bu kitap şimdi beni kimlere götürecek bakalım. Kafka'nın Milenaya Mektuplar'ına mı?
Nazım Hikmete mi?
Sabahattin Ali'ye mi?
.... isimini yazamadığım diğer sanatçılara mı?
.
.
O ise hala eski yeşilçam filmlerin de Belgin Doruk'un Hülya Koçyiğit'in, Türkan Şoray'ın vs. Seslerinde yaşıyor...Ada'nın seslendirdiği bir Belgin Doruk filmi açıp şimdi farklı hislerle izleyeceğim.
