Kuran-ı Kerim'de erkeklerin dışarı çıkması, kadınların da bütün gün evde çalışması gerektiği yazmıyordu. Okulda İslami çalışmalar dersinde, "Peygamberimiz Nasıl Yaşadı" başlıklı kompozisyonlar yazardık. Peygamberimizin ilk eşinin Hatice adında bir iş kadını olduğunu öğrenmiştik. Hatice kırk yaşındaydı, Peygamberimizden on beş yaş büyüktü, daha önce de başından evlilik geçmişti ama Peygamberimiz yine de onunla evlenmişti
Taliban kalemlerimizi ve kitaplarımızı alabilirdi ama beyinlerimizi düşünmekten alıkoyamazdı.
Sayfa 185
“İnsanların açlık çektiğini, bitmek bilmez elektrik kesintileri yüzünden karanlıkta oturduklarını, ailelerinin ihtiyaçları yüzünden çalışmak zorunda kaldıkları için çocukların okula gidemediğini gördükleri halde vicdanları nasıl rahat ediyor, bilmiyorum.”
Babam çok öfkelendi.”Hani ,yarım doktor insanı canından eder, ‘deriz ya….”Mollanın cahili de insanı imanından eder.” dedi.
Sınıf arkadaşlarımın çoğu doktor olmak istiyordu. Bunun bir tehdit olarak görülebileceğini insanın aklı almıyor...
Babam gibi ben de gündüz düşleri görürdüm hep; bazen derslerde dalıp gider ve eve giderken bir teröristin o basamaklarda birden karşıma çıkıp beni vurduğunu canlandırırdım gözümde. Böyle durumlarda ne yapacağımı merak ederdim. Belki ayakkabılarımı çıkarıp ona vururdum; ama sonra bunu yapmam halinde teröristten bir farkım kalmayacağını geçirirdim içimden. "Tamam beni bir ama önce dinle. Bu yaptığın yanlış. Benim sana kişisel olarak bir garezim yok ki. Tek istediğim bütün kızların okula gitmesi" diye yalvarmak daha iyi olurdu.