Hiç öğrenmiyorum. Benim sorunum bu. İnsanların degişebileceğini sanıyorum ama değişmiyorlar.
Ona biraz zaman tanı evlat, sana gelecektir.
Reklam
Yok saymak yok olmasını sağlamayacaktı.
Köpük patladığında dünyayla yüzleşmeye hazır değilsem?
Tekrar yüzleşinceye kadar kocaman bir köpüğün içinde yasayarak kendimizi dışarıdaki dünyadan soyutlayalım.
Onun güzel sözleri kadar bakışları altında da ezilen Stephanie kollarını boynuna dolayıp sımsıkı tutundu. “İşte bu,” dedi Grant. “Bana güvenebilirsin, Steph. Seni yüzüstü bırakmayacağım.” Bu sözlerin kendisi için ne demek olduğunu acaba biliyor muydu? Avazının çıktığı kadar ağlamamak için dudağını ısırdı ve yüzünü onun boynuna gömdü. Sıradan sabun kokusu hiç bu kadar çekici olmamıştı. Stephanie onun teninin lezzetine varırken Grant hızlandı. “Benim için gel bebeğim.” Onu kışkırtmak için elini ikisinin arasına soktu. Grant’in parmağı klitorisine dokunduğu anda Stephanie çığlık atarak patladı, ona koridordaki köpekler uluyarak eşlik etti. Grant kendisi de zirveye ulaşırken gülüyordu, sonunda Stephanie’nin üstüne yığıldı. “Ev sahiplerimiz huzursuz,” dedi Stephanie, Grant'in sırtını okşayarak. Yüzüne dokunan saçları yumuşacık, göğsündeki sakalları ise sertti. Stephanie onu sonsuza kadar şu anda olduğu yerde tutmak istiyordu. Ancak Grant ne kadar nazik ve sevgi dolu olsa da, onun kendisine ait olmadığını hatırladı. Kendini koruma içgüdüsüyle, onu sımsıkı tutan kollarını gevşetti. Stephanie'nin umduğu gibi yana devrileceğine. Grant onu öperek aşağı doğru inmeye ve hiç sönmeyen ateşini tekrar tutuşturmaya başladı. “Grant..." “Şişt." dedi Grant. bütün dikkatini onun karnına vererek. Karşı koymayı başaramayan Stephanie kollarını iki yana açtı ve zamanı geldiğinde gitmesine izin verecek gücü bulmayı umarak kendini ona bıraktı.
Sayfa 80
Reklam
367 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.