228 syf.
7/10 puan verdi
Karikatür sanatına ve mizah dergiciliğine her zaman gıpta ile bakan biri olarak bana bilgilendirici ve duygusal anıt olacak bir kitap. Günümüzde maalesef bitmeye yüz tutmuş mizah dergiciliğinin Türkiye’nin öncesinde,başlangıcında ve devamında neler yaşadığını en çarpıcı örnekleriyle sunan bu kitap beni yine “keşke karikatüristçi olabilecek kadar yetenekli olsam” isteğine itti ama yapabileceğim tek şey az sayıda kalmış okunmamış dergilerimi artık yolculamak. Teşekkürler Markopaşa,Gırgır,Leman,Penguen,Uykusuz ve daha niceleri..
Muhalefet Defteri-Türkiye'de Mizah Dergileri ve Karikatür
Muhalefet Defteri-Türkiye'de Mizah Dergileri ve KarikatürLevent Cantek · Yapı Kredi Yayınları · 201716 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Sabahattin Ali ~ Canım Aliye, Ruhum Filiz~ Türk Edebiyatının “ Sabah Yıldızı” çocukluk yıllarında sabahın erken saatlerinde kalkıp kitap okuduğu için bu isimle anılırmış öğrenmeye , öğretmeye hayatını adamış bir aydın ve canından çok sevdiği kızı Filiz ve sevdiceği Aliye… Nasıl güzel , duygu yüklü mektuplar keşke hiç telefonlar çıkmasaydı yine mektuplarla duygularımızı, isteklerimizi yazsaydık ne kadar samimi ve içten olurdu her şey… Sabahattin Ali’nin eşi Aliye ve kızı Filiz’e yazdığı mektuplar aslında tarihi değer taşıyor; dönemi, siyasi süreçleri, maddi sıkıntıları, aşkı, sabrı, cesareti , insan ilişkilerini, dostluğu belgeler halinde bize sunuyor o yüzden okuduğumuz her cümle gerçek ve yaşanmış. Aşkı Aliye’ye Osmanlıca , kızı Filiz’e Latin alfabesiyle mektuplarını yazmış ne kadar ince bir düşünce ah sen ne kadar içli bir adammışsın Sabahattin Ali… Mahsun ve garipmişsin anlaşılmamışsın belki de tam anlatamamışsın kendini yaşasaydın der miydin:” Keşke hiç ayrılmasaydım Aliyemden, Filizimden hiç uğruna yazık ettiler ömrüme…” Çıkardığı gazete ve dergiler Türk edebiyatının önde gelen yazar ve şairleriyle çalışmalarının ürünü, özellikle “ Markopaşa” çok ses getirmiştir. Birçok eserini yazıp ilk olarak eşi Aliye’ye okutmuş, Aliye hanım da sabırlı ve eşine aşık bir kadınmış yoksa bu ızdıraba kimse kolay katlanamaz. İyi ki yazmışsın, keşke daha çok yaşasaydın…
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,2bin okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Məktubların İncə Dünyası
Bəzən düşünürəm ki, biz kitabları yox, kitablar bizi seçir. Nə qədər fərqli oxuma siyahımız olsa da, heç gözləmədiyimiz anda heç gözləmədiyimiz kitablar qarşımıza çıxa bilir. Bir də görürük ki, oxumağı planlaşdırdığımız kitab qalır bir kənarda, keçirik "bizi seçən kitab"ı oxumağa.
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum Filiz
kitabı da mənim üçün belə əsərlərdən biri oldu.
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,2bin okunma
“Nedense vatanı onu bağrına basmamıştı. Çok isterdi ama olmamıştı işte. Sonra fikrini değiştirdi yazar. Kollarını açmayan vatanı ve insanları değildi ki!Onu sevmeyenler, konuşmasını ve yazmasını istemeyenler, ülkesini tahakküm altında yönetenlerdi. Hikâyeleri, şiirleri, romanları ve yazdığı ne varsa hepsini sevmişti insanları. Gayet olumlu yorumlar almıştı, memleketin aydınlarından da ezilen sınıflara mensup insanlarından da. Öyle olmasa gazeteler yirmi bin zor satarken onun yayımladığı Markopaşa altmış bin okuyucuya ulaşır mıydı?Sevilmese bu kadar okunur muydu kitapları? ‘Beni sevmeyen siyasi iktidardı.’ diye düşündü tekrar Sabahattin Ali.”
Sayfa 386 - Destek EdebiyatKitabı okudu
Cumhuriyet döneminin Türk edebiyatcısı
Eğridere'de doğan Sabahattin Ali, ilk hikâye ve şiir denemelerine Balıkesir'de başladıktan sonra İstanbul'daki edebiyat öğretmeni Ali Canip Yöntem'in desteğiyle ilk kez Akbaba ve Çağlayan dergilerinde şiirlerini yayımladı. Anadolu'da kısa süre öğretmenlik yaptıktan sonra Türk devleti tarafından dil eğitimi için Almanya'ya gönderildi. Türkiye'ye döndüğünde Almanca öğretmeni olarak göreve başlasa da önce komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla bir süre tutuklandı, ardından ise Türk devlet yöneticilerini eleştirdiği iddiasıyla tekrar tutuklandı. Bu dönemde memurluktan ihraç edildi ancak Atatürk hakkında yazdığı bir şiirden dolayı yeniden devlet kurumlarında görevlendirildi. Ayrıca kendisine yüklenen sosyalist algısını kırmak için de Esirler adlı bir oyun kaleme aldı. Hayatının son yıllarında Türk milliyetçileriyle yaşadığı tartışmalarla da öne çıktı, özellikle Türkçü-Turancı yazar Nihal Atsız ile yaşadığı gerilim giderek artarak Irkçılık-Turancılık Davasının bir parçası oldu. Bu dönemde Aziz Nesin'le beraber çıkardığı Markopaşa dergisinde siyasileri eleştirmesi yüzünden çeşitli davalarla uğraşmak zorunda kaldı. Hakkındaki davaların aleyhinde seyrettiği bir dönemde Türkiye'den ayrılmak istedi ve Bulgaristan sınırını geçmek isterken kendisine kaçma girişiminde rehberlik eden Ali Ertekin tarafından milliyetçi gerekçelerle öldürüldü
"Bir memleketin ordusu bozuk olabilir, harbe girmedikçe bu meydana çıkmaz. maarifi bozuk olabilir, bunun acısı da ancak aradan bir nesillik bir zaman geçince kendini gösterir. iktisadiyati bozuksa, millet uzun seneler süren bir sefalet içinde sürüklenir gider. Ama bir memlekette adalet bozulursa, halk adalete inanmamaya baslarsa, anarşi hemen kendini gösterir, herkes hakkını kendi aramaya kalkar ve o insan cemiyeti derhal dağılmaya, batmaya mahkûmdur." ( Sabahattin Ali, Marko PaşaYazıları)
Reklam
Ne İstiyoruz
Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun. Herhangi bir karar alınırken, İzmir'deki ortak tüccar, İstanbul'daki ahbap milyoner değil, bu kararların altında beli bükülen, çoluk çocuk inleyen yığınlar göz önünde tutulsun. Markopaşa, 10.sayı, 10 Şubat 1947
Sayfa 108
Ne oluyor, anlayamıyoruz. Ama bir şeyler, bir şeyler var ki kokuyor, çok fena kokuyor.
Sayfa 144 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yoksa şu veya bu yabancı devletin, kendi parlamento ve gazetelerinde bile şiddetle tenkit edilen yanlış siyasetini bazı başyazarlarımız gibi dalkavukça övmediğimiz için mi kökümüz dışarıda?
Sayfa 140 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bin bir hileli yoldan bağrımıza sokulup bizi tekrar yarı müstemlekeliğe sürüklemek isteyen sömürücü yabancı sermayeye karşı uyanık bulunmayı istediğimiz için mi kökümüz dışarıda?
Sayfa 140 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Vatanımızın istiklâli üzerine en küçük bir gölge düşmesin, istiklâl anlayışımız Atatürk’ün çizdiği yoldan ayrılmasın dediğimiz için mi kökümüz dışarıda?
Sayfa 140 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ben İngiltere'ye ancak, İngilizleri çok seven bir İngiliz kadar kızıyorum.
Sayfa 139 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bize yeni bir hayat getirecek yeni bir nesil, yeni bir hamle, yeni bir dünya görüşü gerek. Ama istediğimiz bu yeni hayat, yukarıda söylediğimiz çocukların sattığı cinsten, sefil ve korkunç bir "Yeni Hayat" değil.
Sayfa 129 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Bir kör dövüşüdür ki, içinden çıkılır gibi değil. Ortada fikir yok, küfür var. Millet menfaati yok, iskemle kavgası var."
Sayfa 171 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.