Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cumhuriyet döneminin Türk edebiyatcısı
Eğridere'de doğan Sabahattin Ali, ilk hikâye ve şiir denemelerine Balıkesir'de başladıktan sonra İstanbul'daki edebiyat öğretmeni Ali Canip Yöntem'in desteğiyle ilk kez Akbaba ve Çağlayan dergilerinde şiirlerini yayımladı. Anadolu'da kısa süre öğretmenlik yaptıktan sonra Türk devleti tarafından dil eğitimi için Almanya'ya gönderildi. Türkiye'ye döndüğünde Almanca öğretmeni olarak göreve başlasa da önce komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla bir süre tutuklandı, ardından ise Türk devlet yöneticilerini eleştirdiği iddiasıyla tekrar tutuklandı. Bu dönemde memurluktan ihraç edildi ancak Atatürk hakkında yazdığı bir şiirden dolayı yeniden devlet kurumlarında görevlendirildi. Ayrıca kendisine yüklenen sosyalist algısını kırmak için de Esirler adlı bir oyun kaleme aldı. Hayatının son yıllarında Türk milliyetçileriyle yaşadığı tartışmalarla da öne çıktı, özellikle Türkçü-Turancı yazar Nihal Atsız ile yaşadığı gerilim giderek artarak Irkçılık-Turancılık Davasının bir parçası oldu. Bu dönemde Aziz Nesin'le beraber çıkardığı Markopaşa dergisinde siyasileri eleştirmesi yüzünden çeşitli davalarla uğraşmak zorunda kaldı. Hakkındaki davaların aleyhinde seyrettiği bir dönemde Türkiye'den ayrılmak istedi ve Bulgaristan sınırını geçmek isterken kendisine kaçma girişiminde rehberlik eden Ali Ertekin tarafından milliyetçi gerekçelerle öldürüldü
Sabahattin Ali'nin "S.A." rümuzuyla Yurt ve Dünya mecmuasının Ekim 1941 tarihli 10'uncu sayısında yayımlanan yazısı. Bu yazı Sabahattin Ali'nin yazılarının derlendiği
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler
ile
Çakıcı'nın İlk Kurşunu
Çakıcı'nın İlk Kurşunu
adlı kitaplara bugüne kadar alınmamış. Nedenini bilmiyorum.
Reklam
Ne kadar da bugün...
▪︎ Biz demişiz ki: Bu memleketin istiklâli her şeyden üstündür. Milletin kanıyla kazandığı bu istiklâli, siyasî oyunlara âlet edip, elden kaçırmayalım. Sömürücü devletlerin elinde oyuncak olmayalım!.. Cevap vermişler: Hain, satılmış, bolşevik ajanı!.. ▪︎ Biz demişiz ki: Yabancı sermayeye imtiyazlar vermeyelim, memleketin malî ve askerî işlerine yabancılar burunlarını sokmasınlar. Hem soyuluruz, hem de bir dünya patırdısı çıkarsa, arada biz eziliriz. Cevap vermişler: Demokrasi düşmanı, Moskova ağzı konuşan kızıl!.. ▪︎ Biz demişiz ki: Halkın selâmetini temin ile vazifelendirilmiş olanların siyaset oyunlarına katılmaya, halka zulmetmeye, onu dövmeye ve halkın sırtına binmeye, onu tabutluklara kapatmaya hakları yoktur. Bunun önüne geçilsin. Cevap vermişler: Bozguncu, devlet düşmanı, anarşist. ▪︎ Biz demişiz ki: Yıllardan beri arkası gelmeyen dalavereler, arsa oyunları, memleket dışına para kaçırma rezaletleri, esrarı çözülmeyen cinayetler, millet malı soygunculukları alıp yürümüştür. Öte yanda, millet kara sabanın arkasında donsuz didiniyor. Bu gidişatın sonu hayra çıkmaz. Cevap vermişler: Müfsid, tezvirci, komünist!.. Biz bir fikir ortaya atmışız onlar bize cevap yerine, küfür savurmuşlar… Bu türlü bir mücadelenin zevkli olmadığı meydanda… Lâkin, yüreğimizi ferahlatan cihet şu ki, halk, o iyiyi kötüden, doğruyu eğriden ayırmakta hiç şaşmayan varlık, hep bizim tarafımızı tutuyor. Var olsun… Sabahattin Ali Markopaşa Yazıları ve Ötekiler
Sabahattin Ali'yi anlamak ve keyif almak için okuma sıralaması.
İlk sıraya Canım Aliye Ruhum Filiz kitabını koydum çünkü yazarın mektuplardan oluşan bir eseri. Bu mektuplarda kendi hayatına dair yazılar, karakterini ve duygularını gösteren betimlemeler bulunuyor. Böylece diğer kitapları daha keyifli okursunuz. Sonraki kitap çok rahat okunacak ve seveceğiniz bir roman. Bence Sabahattin Ali'nin okunması gereken ilk romanı. Sırça Köşk ve Değirmen yazarın kolay anlaşılır iki öykü kitabı. Öykülerinden sonra betimlemelerine daha çok alışacaksınız. Kürk Mantolu Madonna yazarın en çok okunan ve merak edilen kitabı ve diğerlerine göre betimlemeler ve edebi cümleler daha fazla. Bu sebeple onu bu sıraya koydum ki daha zevkli okunabilsin. İçimizdeki Şeytan eseri yazarın Kürk Mantolu Madonna'dan daha fazla edebi cümleler barındırıyor bu yüzden daha sonra okumanızı tavsiye ederim. Yeni Dünya ve Çakıcı'nın İlk Kurşunu yazarın diğer öykü eserlerinden bir tık daha anlaşılması güç. Bu sırayla okuyunca anlayabileceğinizi düşünüyorum. Kağnı Ses ve Esirler bence yazarın en son okunması gereken eserlerinden. Başta okunursa sizi birazcık yazarı okumaktan soğutabilir ve beklenti altında kalabilir. Son olarak Markopaşa Yazıları ve Ötekiler kitabı yazarın yazılarından oluşan bir derleme kitap. Onun hakkında çokça bilgi veriyor ama biraz yoğun bir anlatım var bu yüzden başta okumak ağır gelebilir. En son okuyarak tüm kitaplardan sonra bu yazıları okumak size tad verecektir. Bu benim kendi fikrim. Herkese göre değişebilir tabiki. Keyifli okumalar.
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali (25 Şubat 1907; Eğridere, Edirne Vilâyeti - 2 Nisan 1948, Kırklareli), Türk yazar ve şair. Edebî kişiliğini toplumcu gerçekçi bir düzleme oturtarak yaşamındaki deneyimlerini okuyucusuna yansıttı ve kendisinden sonraki Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatını etkileyen bir figür hâline geldi. Daha çok öykü türünde eserler verse de
Sabahattin Ali'nin başına gelenler...
1931 - Aydın Erkek Sanat Mektebi'nde öğrencilerin dolaplarında bulunan bildirilerle ilgili görüldü. Kimi öğrencilerin de "yıkıcı propaganda yaptığını" ihbar etmeleri üzerine üç ay tutuklu kaldı. Mahkemede aklanmasından sonra Konya Lisesi'ne atandı. 1932 - Bir eğlenti sırasında okuduğu taşlama yüzünden tutuklandı. Bir yıl hüküm giydi. 1945 - Konservatuvardaki görevinden ayrıldı. İstanbul'a gelerek gazeteciliğe başladı. Tan’ın yıkılmasıyla işsiz kaldı. 1946 - Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Mim Uykusuz'la Markopaşa'yı çıkardı. 1946 - Markopaşa'tun sıkıyönetimce kapatılması sırasında Malumpaşa, Merhumpaşa dergilerini çıkardı. Bunlarda çıkan ya-zılarından ötürü üç dava açıldı. Sırça Köşk yayımlandı. Bakanlar Kurulu kararıyla toplatıldı. 1948 - Mehmet Ali Aybar'ın çıkardığı Zincirli Hürriyet'teki bir yazısından koğuşturmaya uğradı. Öteki davalardan biri de kesinleşince üç ay hapis yattı. Çıkınca kamyonla yük taşımacılığına başladı. 1948 - (2 Nisan) Kırklareli'nin Bulgaristan sınırına yakın bir yerde öldürüldüğü cesedi bulunduktan sonra anlaşıldı. Olay, bütünüyle aydınlığa çıkarılamadı; çeşitli yorumlara konu oldu.
Reklam
23 Eylül 1940 tarihli Akşam gazetesinde "Ş.R." adlı gazetecinin “Sabahaddin Ali İle Şiire Dair Bir Görüşme” başlıklı mülâkatı. Bu yazı
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler
adlı kitapta tekrar yayımlanmıştır.
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
yazının sonunda
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
ile görüşünü de belirtiyor.
"Yalancının en büyük azabı, sözlerine kimsenin inanmaması değil, kendisinin kimseye inanmaması imiş."
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
,
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler
"Biz istiyoruz ki bu memlekette yapılan her iş üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun. Herhangi bir karar alınırken İzmir'deki ortak tüccar, İstanbul'daki ahbap milyoner değil, bu kararların altında beli bükülen, çoluk çocuk inleyen yığınlar göz önünde tutulsun. Biz istiyoruz ki bu
Söz uçar yazı kalır demişler.Bu söz de burada kalsın : Sabahattin Ali'nin Markopaşa yazıları ve ötekiler adlı kitabı tekrar tekrar okunmalı.Çok güzel tespitleri olan bir yapıt kütüphanedeki yerin hazır.
Reklam
Kanunlu, kanunsuz baskılar altında ezile ezile pestile döndük…Çalmadan, çırpmadan, bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi?” Sabahattin Ali / Markopaşa yazıları ve ötekiler
Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun... 📘Markopaşa Yazıları ve Ötekiler ✍🏻Sabahattin Ali 🔍Sayfa 151
69 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.