Bir taşı on bin defada havaya atsan uçmayı öğretemezsin. Enerjinizi doğru işlere harcayın. Doğru insanlara vakit ayırın. Taştan kuş, kuştanda taş olmaz.
Yaşamıma kırgınım. Samimiyetle yaklaştığım her şeyin beni hüzne geri döndürüşüne, tüm sevinçlerimin ödetiği bedellere, var oluşuma, hepsine. Hissettiğim eksikliklerin sebebi olan herşeyi gözyaşlarımla seyrediyor oluşuma kırgınım mesela. Gece olduğunda tek başına hiçbir anlam taşımayan odamın köşesi, düşüncelerimin etkisiyle beraber beni bunalıma sürüklüyor. Yaşadığım her anıma "neden ?" diye sormaya devam ettikçe bitkinliğe doğru yol alıyorum, anladıkça da daha derine hapsoluyorum. Ben kendime yetemedim, bu yüzden şimdi de geçici umutlara bel bağlamanın bedelini ödüyorum...
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali (25 Şubat 1907; Eğridere, Edirne Vilâyeti - 2 Nisan 1948, Kırklareli), Türk yazar ve şair. Edebî kişiliğini toplumcu gerçekçi bir düzleme oturtarak yaşamındaki deneyimlerini okuyucusuna yansıttı ve kendisinden sonraki Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatını etkileyen bir figür hâline geldi. Daha çok öykü türünde eserler verse de
Kendimi olmak istediğim gibi göremiyorum. Kesik kesik hissedebiliyorum. Kafam kaçık, aklım kaçık mı belli değil. Açık bir zihnin rüyası yaşayabilir mi o da bir istisna. Tüm bu eksiklikten kaçacağımı biliyorum. Ben kaçacağım. Korkusuz bir yolu ardımda bırakıp haklı olduğumu anlatacağım. Keşke kendime yardım edebilseydim ama bu kadar ölüyken bunu yapmak çok zor. Her gece kuşlar uyandığında ve ben uyumaya dalmadan içimdeki kötülüğü net hissedebiliyorum. Zihnim durmuyor, düşünmek bana acı veriyor. Eşsiz olmak mutlu etmiyor sadece yalnız hissettiriyor. Yardıma ihtiyacım var ama bilinmezliğimi anlayacak kadar acı yaşamış kimseyi tanımadım. Geceleri misafir olarak gelen düşünceler bedenimi terkederken umudu da götürüyor. Üzgünüm hissedemiyorum. Kendimi göremiyorum. Barış ya da savaş arasında dalgalanıp kül oluyorum. Suyun ateşi yok ettiği kadar keskin bir şekilde yok oluyorum.
'Madamel