Sabahattin Ali adına çoğunluğu sosyal medyada, azınlığı şimdilik kitaplarda, test kitaplarında, dergilerde, afişlerde, karikatürlerde paylaşılan 203 sahte sözün sadece 42'sinin kime ait olduğu tespit edilebilmiştir.
Oğuz Atay'ın hep sporcu olmak hayali vardı. Ancak çocukken geçirdiği ağır bir hastalık nedeniyle koşmaktan, terlemekten ve spor yapmaktan uzak kalmıştı. Tutunamayanlar'da Selim için "Dalağı şiştiği için, ilkokul yıllarında başlayan atletizm hevesini de bir türlü tatmin edememişti. Belki de bunun için yarışmalardan nefret ederdi" diyerek gerçekte kendini anlatmıştı Atay. 1.83 boyundaydı, iriydi ama sportmen bir görünüşü yoktu. Sporla ilişkisi hiçbir zaman maç seyretmekten öteye gitmeyen Oğuz Atay, bilinçli bir atletizm sporu tutkunuydu. Kendisi yapmaz ama izlemeye bayılırdı. Sıradışı bilgi birikimiyle atletizmde kırılmış rekorları ezbere bilirdi.
Sabahattin Ali'nin "S.A." rümuzuyla Yurt ve Dünya mecmuasının Ekim 1941 tarihli 10'uncu sayısında yayımlanan yazısı. Bu yazı Sabahattin Ali'nin yazılarının derlendiği
Oyunlarla Yaşayanlar'ın kaleme alınmasının sebebi ilginçtir: Tiyatro oyuncusu Ali Poyrazoğlu’nun, “daha iyisini yaz, söz, ben oynayacağım” demesiyle Oğuz Atay bu oyun metnini yazmaya koyulur. 1975 yılında kısa bir sürede Oğuz Atay’ın yazdığı oyun metnini Ali Poyrazoğlu beğenmez. Metinde bazı düzeltmeler yapılmasını ister ama yine de oyun sahnelenmez. Atay'ın daha önceleri Tehlikeli Oyunlar'da yazdığı bir cümle sanki bir öngörüydü: “Bana oyunlarını daha ince bir biçimde ortaya koy diyenler de çıktı, denedim olmadı.” Atay, o zamanlar ismini Hayat Bir Oyundur koymayı düşündüğü bu oyun metnini, 1975 yılının Temmuz ayında tiyatro oyuncusu Yıldız Kenter’e götürür. Kendisi, “oyunu anlayamadığını” belirterek, metni beğenmediğini imâ eder. Atay, yaşadığı sıkıntılı süreci bu tiyatro metnine bir cümleyle dahil eder: “Ama bunlar oynanacak bir gün, hem de gerçek bir tiyatroda. O zaman bütün sıkıntılar bitecek.” Atay, Mayıs 1976’da Ankara Devlet Tiyatrosu’na oyunun metnini verir, hayatta olduğu bir buçuk yıl boyunca olumlu ya da olumsuz bir cevap gelmez kendisine. Öldüğü gün, Atay’ın çalıştığı kurumdan bir arkadaşı Devlet Tiyatrosu’ndan oyun metnini geri alır. Oğuz Atay'ın hayattayken basıldığını, sahnede oynandığını göremediği bu eseri, nihayet Ekim 1979’da Ankara’da Yeni Sahne Tiyatrosu’nda oynanır. Sonraki yıllarda Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri de Oyunlarla Yaşayanlar’ı sahnelerler (1985).
Kitabın kapağında, tırnak içinde "Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın..." alıntısı görülüyor. Bu dize manipüle edilmiştir. Orhan Veli Kanık'ın "Dâvet" başlıklı bentinde dizenin özgün hâli, "Öyle bir havada gel ki, vazgeçmek mümkün olmasın" şeklindedir. Böyle bir yanlışlık kabul edilebilir değildir.
Bütün ŞiirleriOrhan Veli Kanık · Egemen Yayınları · 202123,9bin okunma
Fotoğrafta Sabahattin Ali yoktur. O zannedilen kişi Bela Szabo'dur.
Bkz. #218780709
Süleyman Dener
@Kitapkolikbirmaco
·
04 Temmuz 2023 22:50
Lise zamanlarımı üniversiteye hazırlık sürecimi ve özellikle renk renk itinayla Edebiyat aşkımdan özenle tuttuğum defterlerim geldi aklıma şu fotoğrafı görünce.. Duygulanmamak elde değil. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının Farklı Akımlarını Temsil Eden Birbirinden Güzide Sanatçılarımız:
1- Azra Erhat Mavi Anadolu Akımı ❤️
2-Nurullah Ataç Garip ve İkinci Yeni'yi desteklemiş ilk modern anlamda deneme yazarımızdır.❤️
3- Sabahattin Ali:) Tabiki Toplumcu Gerçekçimizdir Maxim Gorki'nin Ana romanından etkilenerek toplumcu Gerçekçi türünde eserler vermiştir. ❤️
4- Bedri Rahmi Eyüboğlu 1940 dönemi - Erken Cumhuriyet Edebiyatı- sanatçılarındandır. Ayrıca kendine has bir edebi anlayışı vardır. D Grubu sanatçılarımızdandır.❤️
5- Necati Cumalı 1940 kuşağında Garip Akımını desteklemiş fakat Garipçiler - Birinci Yeniciler- den farklı olarak bireyin güncel kaygılarından yola çıkarak çağın toplumsal sorunlarını birey üzerinden iletmeyi benimsemiştir.❤️
6- Orhann Velii Garip Akımı'nın öncülerinden. İstanbul'u Dinliyorum Gözlerim Kapalı... :) ❤️
Anılarım depreşti. CANIM EDEBİYAT:)