Bir romanın konusu ölüm kadar ciddi bir mevzuyken, okurken nasıl güldürmeyi başarabilir?
Edward Bloom ölüm döşeğinde bir hastadır ve yanında onu bekleyen oğlu William'a son vedasını yapmak yerine ona komik hikayeler ve fıkralar anlatmaktadır. Bu hikayeleri anlatırken baba Bloom, aslında kendi hayatına dair ipuçları içeren anekdotlar da vermektedir. Hikayeler sembolik, bazen fantastik, ama her zaman tebessüm ettiren cinstendir ve Edward Bloom'u efsaneleştiren hikayelerdir. Mizah anlayışı yüksek modern bir masal okurken, baba ile oğul arasındaki o görünmeyen sihirli köprüyü de görünür hale getiriyor Büyük Balık. Hikayenin sonuna yaklaşırken romanın adı neden Büyük Balık diye düşünüyordum ki roman sonuyla bana tüm sorularımın cevabını verdi. Ben çok severek okudum. Tavsiye ediyorum.
Büyük BalıkDaniel Wallace · Yapı Kredi Yayınları · 2011447 okunma
...Her karşılaşmanın mutlaka bir sebebi vardır. Karşımıza çıkan her şey mutlaka bir sebepten dolayı çıkar. Bazen bir şey öğretir, bazen de biz onlara öğretiriz. Bazen bir ders,bazen bir ceza.. Ama hep bir imtihan .
Ilbercim ne demiş?!👉Lütfen sabah kahvaltı vermeyeceğiniz, akşam masal anlatıp, öpemeyeceğiniz çocuğu dünyaya getirmeyin..!
VüsaIe Quluzadeh
@VusaIa
·
02 May 09:35
Bir çocuk dünyaya geldiği zaman, ebeveynlerinden en çok ihtiyaç duyduğu şey sevgidir; yani şefkat, dikkat, ilgi, korunma, dostluk ve iletişim kurma isteğidir.
Ruth içinse anlaşılması güç şeylerdi bunlar. Daha önce gönül tecrübesi yaşamamıştı. Bu konulardaki bütün deneyimini, günlük hayatın sıradan hakikatlerinin kurgu yoluyla gerçekdışı bir masal âlemine tercüme edildiği kitaplardan edinmişti
kaçamadım
kar oldum yüce dağlarda yağdım
saçlarına böyle vakitli vakitsiz
dağlarda karlardan çok ben üşüdüm
dururken hangi kucakta öylece siz
her akşam kim bilir kaç defa
kendimden kaçtım senden kaçamadım