Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

E

E
@mawjou
11 okur puanı
Kasım 2021 tarihinde katıldı
Olmamış gibi davranmak keşke bir şeylerin olmasını engelleyebilseydi.
Almina Taner
Almina Taner
Reklam
"Bir şeyler hep eksik ve yarım kalmakla meşhurdur. Değil mi ki insan kendine varamayıştır, eksik bir sözdür. Bazı şeyler dile gelmemeli gönülde kalmalı, anlamını yitirmemeli. Bu hengamede yitirdiğim her şeye kırgınım, içten bir kırgınlık, gerisi gelmeyen, dönüşü olmayan..."
Gördüklerim için değil, göremediklerim için; yaptıklarım için değil, yapamadıklarım için suçluyum. Kendimi hür bırakmadığım için, başkaları için kendi hayatımdan taviz verdiğim için suçluyum. Ne istediğim gibi biri oldum ne de istedikleri gibi biri olabildim. Hayatımdan ödün verdiğim hâlde onlara yaranamadım. Gün geldi adı yapmasaydın oldu esaretimin, fedakârlıklarımın. Yaşım geçince anladım bütün hatanın bende olduğunu ve geçen yıllarımın asla gelmeyeceğini. İşte bu yüzden bütün suç benim.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bazı insanları eğitemezsiniz. Kötülüklerini suratlarına vurunca sadece inkâr etmez, sizden daha da nefret ederler. Onları görmezden de gelemezsiniz. Cezalarını hak etmişlerse hak etmişlerdir. Merhamet her zaman en doğrusu değildir, en güzeli ve en ahlâklısı da değildir. Size kötülük edenleri mazur görmek, onlara anlayış göstermek, onların içindeki şeytanı ancak besler, büyütür. Affetmek belki de o insana yapabileceğiniz en büyük kötülüktür."
Hissetmek insanı daha bilge kılar. Ruhun ihmal edildiği bir dünyada, güzellik öncellikler listesinde sonuncu sırada gelir. Güzelliğin feda edilir bir şey olduğunu düşünmekle ruhu gıdasından mahrum bırakıyoruz. Bir besin bir beden için ne ise insanı mutlu eden büyüleyici güzelliğe sahip imgeler de ruh için aynı anlam taşır. Eğer psikoloji ilmini ruh üzerine inşa edersek tedavi çabalarımızın amacı güzellik olacaktır. Ruh güzelliğe açtır onun eksikliğinde; depresyon, paranoya, anlamsızlık ve bağımlılık gibi birçok rûhi rahatsızlık insanı ensesinden yakalar.
Reklam
İnsan üstünlüğü..
Geçenlerde izlediğim bir belgeselde kurtlarla ilgili çeşitli bilgiler verildikten sonra bu yırtıcı hayvanların insanlara benzer bazı özelliklere sahip olduğu anlatılıyordu. Bir aile kurabildiklerine ve aile kurarken asla akrabalarından eş seçmediklerini eğer yabancı kurt ailelerinden bir dişi ile çiftleşemezlerse hayatlarını yalnız devam ettirdiklerini anlatıyordu. Hatta kurtların aileleri arasında da insanlardaki gibi bir hiyerarşi olduğu da belirtilmişti. Bunun üzerinden daha önce okuduğum bir yazı geldi aklıma. Bu yazıda kurtların ailesine çok düşkün oldukları, eşinin ve çocuklarının aç kalmaması için her şeyi yapabilecekleri, gelecek olan tehlikelere karşı koruduğu ve eşine asla saldırmadığı yazıyordu. Bütün bu haberleri birleştirdiğimde içimi tuhaf bir üzüntü kapladı. İnsanların her zaman hayvanlardan üstün olduğunu her yerde haykırıyoruz. Peki, bu tez sizce doğru mu? Bir yırtıcı kurt bile eşine saldırmazken eşini sırf yemeğini geç önüne koydu diye hastanelik eden bir eş ya da çocuğu evi dağıtıyor diye öldüresiye döven bir anne sırf insan diye hayvanlardan daha mı üstün?
Sevgi, herhangi bir şarta bağlı olarak azalmaz ya da artmaz. Sevgi, onu sınırlandıran şeylerle bağlarını kopardığında saflaşır. Bir insanı sevmek için herhangi bir nedene veya koşula gerek yoktur. İnsanın, başka bir insanı herhangi bir çıkar gözetmeden sevmesi gerçek sevgidir.
Aydın insan: insana değer vermeyi, kendini geliştirmeyi, bir amaç uğruna yaşamayı ön planda tutar..
Güzel şeylere kavuşmak için çok çalışmalı, her türlü zorluğa katlanarak fedakârlıkta bulunmalıyız. Aksi takdirde hiçbir şeye sahip olamaz, başarısızlık içinde yaşama mecburiyetine düşeriz. Güzel şeyler elde etmek isteyenler, onların bedelini de ödemelidir. Ülkemizdeki veya dünyadaki başarılı insanlara bakarsak hepsinin geçmişlerinde yoğun bir emek ve fedakârlık görebiliriz. Özverili şekilde çalışmayan kişi, başarıyı elde edemez. O iş öyle, bu iş böyle diyerek çalışmaktan kaçarak yatarsak gelecekte de sefalet çekmeyi yeğlemiş oluruz. Çalışan kişi, mutlaka başarır ve istediğini elde eder. Boş gezmekle, yatmakla hiçbir şey elde edilmez. Kişi bunun farkında olmalı, başarısı ve mutluluğu için her vakit çalışmalıdır.
Hayata bakış açımızı oluşturmak için en önemli adım, başka insanları sevme kapasitemizi geliştirmektir. Sevgi başka insanların durumunu anlamayı gerektiren bir duygudur. Bu, kendimizi bir insanın yerine koyup kendi durumunuzu bir yana bırakarak insanın sıkıntısını da içinizde hissetmenizi gerektirir. Bunu yaptığımız anda insana bir sevgi duyacaksınız. Bu duygu diğer insanların sorunlarının, acılarının ve sıkıntılarının da her bakımdan sizinki kadar gerçek olduğunu, hatta çoğu kez daha beter olduğunu kabullenmektir.