1968-1970
1968-Aynı Adam:
"gözlerim nemli değil
gözlerim namlu"
1970-Mazot:
"dikkat et,
hiçbir şey ıslatmasın namluları"
İsmet Özel
1968'de yazdığı Aynı Adam şiirinde; "Gözlerim nemli değil, gözlerim namlu." diyen İsmet Özel, 1970'de yazdığı Mazot şiirinde; "Dikkat et hiçbir şey ıslatmasın namluları." diyor. Ağlatma beni demenin şaircesi. Ne kadar zarif, ne kadar naif 🫠🫠
ŞİİR ŞÖLENİ
Mazot
Ağlamadan
dillerim dolaşmadan
yumruğum çözülmeden gecenin karşısında
şafaktan utanmayıp utandırmadan aşkı
Gözlerim nemli değil, gözlerim namlu. - Aynı Adam (1968)
Dikkat et, hiçbir şey ıslatmasın namluları. - Mazot (1970)
MAZOT
Ağlamadan
dillerim dolaşmadan
yumruğum çözülmeden gecenin karşısında
şafaktan utanmayıp utandırmadan aşkı
üzerime yüreğimden başka muska takmadan
konuşmak istiyorum.
MAZOT:
Ağlamadan
dillerim dolaşmadan
yumruğum çözülmeden gecenin karşısında
şafaktan utanmayıp utandırmadan aşkı
üzerime yüreğimden başka muska takmadan
konuşmak istiyorum.
Şehre neden
esmer ve dölek yüzümle döndüm dağlardan
kar vakti tarlaları kımıldatan soluğum
niyedir sarmalasın vites dişlilerini
defneler, nakışlar yok
alnımda
Mazot
ölüm
her yerde uyanıktır
alestadır korkunun yardakçıları
tez kızaran güllerden kendini sakın
sevgiler ürkütsün seni, aşk ayrı
- Aşktır diye geri geldin o çekiç seslerine
bıraktın vazgeçilmez ırmakları
gönlüne kar yağdırıyorsa çocuk sesleri yetsin
dikkat et hiçbir şey ıslatmasın namluları.
(1970) İsmet Özel
gözlerim nemli değil.
gözlerim namlu.
Aynı Adam (1968)
dikkat et hiçbir şey ıslatmasın namluları.
Mazot (1970)
İsmet Özel
Ben ölsem o belki ağlardı. Ama o ağlasa ben ölürdüm.
1965'te yazdığı Partizan şiirinde: "Ne beklenebilir namlulardan" diyen İsmet Özel,
1968'de yazdığı Aynı Adam şiirinde;
"Gözlerim nemli değil, gözlerim namlu.”
Ve 1970'de yazdığı Mazot şiirinde; "Dikkat et hiçbir şey ıslatmasın namluları." diyor.
Hayat ve İsmet Özel bana öğretti ki:
"Hiçbir şey beklemediğin namlulardan, ağır yara almak değil haksızlık. Asıl haksızlık yara aldığın namlular ıslanınca daha fazla acı çekmek."
Mazot
Ağlamadan
dillerim dolaşmadan
yumruğum çözülmeden gecenin karşısında
şafaktan utanmayıp utandırmadan aşkı
üzerime yüreğimden başka muska takmadan
konuşmak istiyorum.
Şehre neden
esmer ve dölek yüzümle döndüm dağlardan