Burma Günleri'nde George Orwell bunu çok net anlatmıştı: Hindistan'daki insanlara derileri kara diye kendilerinin çirkin ve bir şekilde 2. sınıf olduğuna inandıran sömürgeci İngilizler, onların sadece topraklarını ve iş güçlerini sömürmeyip, köle oldukları düşüncesini çivi gibi çakmışlardı kafalarına. Harika bir kitap değildi ama hâlâ bu tür konular geçtiğinde aklıma ilk gelen kitap o oluyor.
Makine, kredi, vb. kadar, doğrudan kölelik de, burjuva sanayiinin eksenidir. Kölelik olmadan pamuk olmaz; pamuk olmadan modern sanayi olmaz. Sömürgelere değerlerini kazandıran kölelik olmuştur; dünya ticaretini yaratan kölelik olmuştur ve büyük sanayinin önkoşulu da dünya ticaretidir. Demek ki kölelik, son derece büyük öneme sahip bir ekonomik kategoridir." diyor Marx Hazretleri. Kölelik ilk insandan bu yana var olsa da kapitalizm ile başka bir boyutta.
-Söyle, şeytan var mı yok mu?
-Ah tabi ki yok. Bunlar boş inançlar.
-Öyle mi? Emin misin bundan?
-Kesinlikle, akşam yemeğini nerede yiyeceğimden ne kadar eminsem bundan da o kadar eminim.
Şeytan bir kahkaha attı (tabi sinirinden). En sevmediği şey varlığının kabul edilmemesiydi ve ilk hamlesini yaptı; kafa kesmedi, racon kesti.
Komünizmde