47 yıllık şiir emekçisiyim. Edebiyatın her türüyle ilgiliyim. Şiir, deneme, roman, öykü, oyun, makale çalışmalarım var. Şiir türünde Pusulasını Yitirmiş Rüzgâr, oyun türünde Sarmaşıklar adlı iki kitabım var.
Zamanla her şeye alışıyor da insan
Can kırıklarının yüreğine batışına
Alışamıyor bir türlü.
Halbuki ne çabuk vazgeçiyoruz
Alıştıklarımızdan, alışkanlıklarımızdan.
En sevdiğimiz bardak kırıldığında
Gidip yenisini alıyoruz da
Alıştığımız bardağı onarmayı
Düşünmüyoruz bile.
Dönüp geri baktığımızda
Kırık dökük hayallerimizden başka
Ne kalmış?
Bir benim benden berî
Tende ben, bende deri
Ben onda karar kıldım
Ezel bezminden beri
Halk etti beni diri
Beni ben kıldı biri
Nur ile yudu beni
Benime koydu kiri
Benle doldurdu yeri
Bende kıldı zehiri
Bir yanımı sayf kıldı
Bir yanımı zemheri
Kümelenmiş bulutlar ortalığı kararttı
Kasveti çöktü günün, içimde matem arttı
Odamda loş ışıkta yağmuru dinliyorken
Sert esen fırtınada caddeler inliyorken
Gönlüm hüzzam faslına takılmış plak iken
Yaramı kanatmaya sanki azmetmiş diken
Bir özlem yüreğimi darlamaya yeterken
Ben kendimden geçmişim, artık tükendim derken;
Uzaktan bir kemanın yayılan cılız sesi
Yanağıma kondurdu sanki bir gül busesi
Perdelerde gezerken bir tel koptu içimde
Her makamda kabardı ruhum farklı biçimde
Nihavend bir ezgide tükenirken matemim
Neva perdesindeyken boşaldı tüm göz nemim
Bir an sanki gözlerim gökyüzüyle yarıştı
Hüznüm sel gibi aktı yağmurlara karıştı
Kim çalmıştı kemanı, bunu hiç bilemedim
Matemim bitti ama bir daha gülemedim.
M.Demir