Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Korkma
Ölüm korkusunu yaşayan herhangi bir hastaya, güvenilir bir doktor "Hiç korkma ölmeyeceksin. Hastalığın önemli değil" dediği zaman, doktora güven duyan hastanın iç dünyası değişmekte ve ölüm korkusunu terkederek yaşama sevincini teneffüs etmektedir. Beşeri bir sözün, beşer üzerindeki etkisine ilişkin olarak verdiğimiz bu basit örneği dikkate aldıktan sonra, İlahi kelamın mü'minler üzerindeki muhteşem etkisini daha rahat anlıyabiliriz. Çünkü mü'minlerin muhatap olduğu söz, herhangi bir beşerin sözü değil, herşeyi hakkıyle bilen ve herşeye muktedir olan Allah (c.c.)'ın sözüdür..." Mehmed Alagaş
Hesap Günü
Sizi Allah yarattı sonra da öldürecektir. Sizden kimi de önceden bildiği gibi bilmesin diye ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) ulaştırılır. Allah Alim'dir (herşeyi hakkıyle bilendir), Kadir'dir (her şeye güç yetirendir). (16-Nahl 70) "Hesap veya ceza gününü uzak görmek; Uzak olan yarınlardaki tehdit, onların bugününü pek etkilememektedir. Halbuki gerçek böyle midir? Yarınlar uzak, gerçekten uzak mıdır? Oysa uzak olan, yarın değil dündür. Yirmi yıl sonramız değil, yirmi saniye öncemiz uzaktır, uzaklaşmıştır bizden. Yirmi yıl yol gitsek, yirmi saniye öncemize varabilmemiz mümkün değildir. Fakat yarınlar, yarınlar, durmak bilmeyen adımlarla üzerimize doğru gelmektedir. Yarınlardan kaçmak, yarınlardan uzaklaşabilmek, durmayan zamandan korkanlar için dermansız bir derttir.. Aslında insanın kendisi de, yarınların geleceğini, mutlaka ve mutlaka geleceğini bilmektedir. Mesela ihtiyacı olan herhangi bir insana "Bugün sana yüzbin lira vereyim, bir hafta sonra üç tırnağını kelpetenle sökeyim!" deseniz, ihtiyacı olmasına rağmen teklifinize yanaşmaz. Çünkü zamanın durmadığını, bir haftanın geçeceğini ve o günün geleceğini bilir. Peki bir hafta geçecek de,bir yıl veya bir ömür geçmeyecek mi? İnkar edemeyecekleri ölüm günü, inandıklarını söyledikleri hesap günü gelmeyecek mi? Biz yaşasak da, biz ölsek de,tıkır tıkır işleyen zaman hiç durmadan, hiç yorulmadan hesap gününe doğru yol almıyor mu?" Mehmed ALAGAŞ
Reklam
Yüzünü Allah'a yöneltmek?
Yüzünü Allaha yöneltmek dua ederek mi yöneltmektir?? İnsanlar bazı kararlar vereceği, bazı tercihlerde bulunacağı zamanlar yüzlerini öncelikle dikkate aldıkları kişilere çevirirler. Bazısı eşini, bazısı çocuklarını, bazısı amirini, bazısı patronunu önceleyerek bu kararları verirler. Varoluşçuluk felsefesine göre bu bir insanın özneliğini kaybederek nesne durumuna düşmesi ve özgürlüğünü kaybetmesi anlamına gelir. İslam’da ise yaratılmış kulları değil sadece ve sadece Allah’ı özne olarak kabul etmek, bu eşsiz özneye yüzümüzü dönmek ve diğer yaratılmışlar karşısında özgürlüğü yaşamak vardır. Dolayısıyle bu ve benzer ayetlerdeki yüzü Allah’a döndürmenin ve O’na teslim etmenin geniş anlamı, dünya hayatında karşılaşacağımız her meselede yüzümüzü öncelikle Allah’a çevirmek, önemle Allah’ı dikkate almak ve O’nun emirlerini tam bir teslimiyetle yaşayarak rızasını kazanmaya çalışmaktır. Yüzümüzü Allah’a döndürdükten sonra elbetteki O Rahman’a hem dua eder, hem de tenzih ve takdislerde bulunuruz. =Mehmed ALAGAŞ=
zamansız gündem
Yarınlarda yaşanması gereken hükümleri, bugünlerde gündeme getirerek bu hükümleri yozlaştırmasınlar. Çünkü zamansız, mekansız ve mükellefsiz gündeme getirilen bu hükümler, gündeme getirildiği günlerde müslümanların amelsiz ve anlamsız kıpırdanmalarına neden oluyorsa da, yaşanmayan bu hükümler gün geçtikçe etkinliğini yitirmekte ve müslümanların
Meryem'lere Selâm olsun. Genç ve güzel bir mü'mine olan Meryem anamız, bütün bu güzellik duygularının ve gençlik arzularının altında kalan bir (esir) degil, bõylesi duygu ve arzuların üzerinde olan iffetli bir hanımefendiydi. Allah'a gõnülden yõnelen ve O'na gõnülden bağlı olan bu örnek mü'mine, iman ile iffeti birbirinden ayırmıyor, imanına oldugu kadar iffetine de büyük bir özen gösteriyordu. Çünkiü Rabbisinin korumasını emrettigi bir emanet, çok önemli ve anlamlı bir emanet olan iffet; --------Meryem anamız için gözdeki nurdan ve bedendeki candan çok daha önemli, çok daha değerliydi.Hayata ve hayatın içindekilere karşı manevi bir zırh, görünmez bir kaleydi bu iffet!. Meryem validemiz Allah'ın emri üzere iffetini koruduğu sürece, hiç kuşkusuz ki Allah da onu koruyacak, , yalnız ve yardımcısız bırakmayacaktı. Takva dolu bir kimlikle!. 《Mehmed Alagaş》 (yaratılış ve insanlık tarihi)kitabın'dan
Aramak
Allah'ın ayetlerine tanımlayıcı değil, arayıcı bir düşünce yöntemiyle yöneldiğimiz zaman aradığımız ve bulduğumuz şeyler farklı veya çelişkili olmayacaktır. Aynı ayet-i kerimeler bizlere aynı mesajı, aynı gerçeği verecek ve bizleri aynı yola davet edecektir. Kur'an-ı Kerim araştırması yapan Müslümanların asıl üzerinde durmaları ve
Reklam
İftira
..."Onu (o iftirayı) işittiğinizde mü'min erkeklerle mü'min kadınların kendileri (kendilerinin de dahil olduğu mü'minler) hakkında hüsnü zanda bulunup "Bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi?" (Nûr 12) Aslını bilmediğimiz çirkin bir habere inanarak mü'minler ve müslimler hakkında kötü bir zanda bulunmamız, onlardan önce bizim mü'min kimliğimizi lekelemez, bizim müslim kimliğimizi kirletmez mi? Mehmed ALAGAŞ
"Sıkıntıya düşen insanların duası Allah'a, sıkıntı kalktıktan sonra hamd ve şükürleri ise sıkıntılarının kalkmasına vesile olan sebebedir Halbuki o sebeb ile sıkıntıyı kaldıran Allah (c c )'dır Sebebi yaratan da, o sebeble yardım eden de şanı yüce olan Rabbimizdir " =MEHMED ALAGAŞ=
"Sebebleri yaratan Allah'a, sebeblerle eş koşma, sebeblere tapınma, geçmişte ve günümüzde yaşanan yaygın bir hastalıktır" Mehmed ALAGAŞ
"Sıkıntıya düşen insanların duası Allah'a, sıkıntı kalktıktan sonra hamd ve şükürleri ise sıkıntılarının kalkmasına vesile olan sebebedir Halbuki o sebeb ile sıkıntıyı kaldıran Allah (c c )'dır Sebebi yaratan da, o sebeble yardım eden de şanı yüce olan Rabbimizdir " MEHMED ALAGAŞ
40 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.