Dünyayı düzeltmek istiyorsanız; buna önce kendi dünyanızla başlayın, sonra evlatlarınızla...
Günlük hayatta pek çok insan, çöp kamyonu gibidir. Her tarafta içlerinde biriktirdikleri çöplerle dolaşıyorlar. Kızgınlığı, öfkeyi ve hayal kırıklığını biriktiriyorlar; fakat içleri doldukça çöpleri bırakacak bir yere ihtiyaç duyuyorlar. Bu bazen ben, bazen de siz olabilirsiniz. Şahsınıza almayın. Sadece gülümseyin ve onlar için iyi şeyler temenni edip yolunuza devam edin. Onların çöpünü alıp iş yerinize, evinize, eşinize, dostunuza veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın; çünkü başarılı ve iyimser insanlar, çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine izin vermezler.
Sayfa 56
""Bereket versin.
Bereketi isteriz de
Bereketi vereni söylemememiz çok mu normal
Gereksiz bir cümle olduğu için mi söylenmiyor
Yoksa Müslümanlığımızdan mı utanıyoruz
Hangisi.""
Sayfa 236 - YakamozKitabı okudu
Aslında hayat toz pembe, insanlar da sizin sandığınız kadar aptal değil. Bilakis sizden daha zeki olmalarına rağmen nezaketli ve erdemli davranabiliyorlar. Bir yerin amiri, şefi, müdürü yada yöneticisi olmanız sizi diğer insanları aşağılamanız ya da onlara tepeden bakmanızı haklı göstermez.
""Kırdığınız kalbi de 'O' yarattı
Ve kim bilir belki de kırdığınız kalbi Allah seviyordur.""
Sayfa 219 - YakamozKitabı okudu
""Çünkü somut olarak görünmeyen bir kudret için geceden başlayıp
O günün sabahına kadar aç ve susuz kalmanın bir dayanağı olmalı. ""
Sayfa 162 - YakamozKitabı okudu
Derdin ölçütü neydi sahi
Kaç insan öldürünce zalim,
kaç kitap okuyunca alim,
kaç kilometre yol gidince seyyah,
kaç diyar görünce gezgin,
kaç hezimetten sonra bezgin olurdu ki insan?
Kaç olunca çok;
kaçta kalınca azdı rakamlar?
Neye göre, kime göreydi ölçüt?
Aynı su değil miydi,
patatesi yumuşatırken yumurtayı sertleştiren?
Neydi ki bizi üç günlük dünyada kalp kırmaya yönelten sebepler?
Derdin ölçütü neydi sahi?
Ekmeği bayat olanın yanında
pırlantası küçük olanın da derdi
dert miydi gerçekten?
Tüm bunlara verilecek cevap,
bir tebessümden ibaret olamaz mı peki?
Hayat kısa, gidilecek yol uzun.
Mehmet Emin Balay
Kibirden, kalp kırmaktan, haddimi aşmaktan Rabbim'e sığınırım.
Sayfa 267
Empati, sempati değildir. Sempati bir tür onaylama, bir tür yargıdır. Kimi zaman da daha uygun düşen duygu ve cevaptır.
Sayfa 248
Empati göstermek için her zaman cümle kurmaya, dil dökmeye ya da konuşamaya gerek yoktur. Aslında sözler bazen engel bile olabilir.
Sayfa 215
Öğrencilerimle iletişim kurarken şunu aklımdan çıkarmam. Onlar, benim şu an ki yaşıma geldiklerinde benim bulunduğum konumdan daha mükemmel yerlerde olabilirler. Benim onlardan önce doğup öğretmen olmam, onlara karşı haddimi aşmam için mantıklı bir gerekçe değil, safsata bir gerekçe.
Sayfa 201
Her söylediğimiz doğru olmalı fakat her doğruyu her yerde söylemek doğru değildir.
Sayfa 79
Ne hikmettir ki kâinatı ve insanın özünü yaratan Rabbimizin varlığı ve birliği uzun uzadıya bir surede değil de kısa bir surede belirtilmiş: Anlaşılması için açık, tartışılmaması için net.
Sayfa 18