Resûl-i Ekrem Efendimizin şakaları,
••• Bir gün bir adam, Fahr-i Âlem Efendimizden binmek için deve istedi. Allah'ın Elçisi onun huzursuz olduğunu gördü ve sıkıntısını hafifletmek için: " Seni dişi devenin yavrusuna bindireceğim " diye şaka yaptı. Fakat adam latifedeki inceliği anlayamadı: "Ben binmek için deve istiyorum, deve yavrusunu ne yapayım?" diye söylendi. Fahr-i Kainât Efendimiz onun bu şakayı anlamasına yardımcı olmak için: " Canım , her deveyi bir dişi deve doğurmaz ?" buyurdu. ⁵⁶ Böylece o adama hem bir deve hem de bir nükte dersi verdi. Bir deve genç de olsa, onun bir dişi devenin yavrusu olduğunu hatırlattı. Ayrıca kendisine söylenen sözü hemen reddetmek yerine , o söz üzerinde düşünmek gerektiğini de öğretti.
Sayfa 47 - ⁵⁶ Ebû Dâvûd, Edeb 84. nr. 4998; Tirmizî, Birr 57, nr. 1991Kitabı okudu
Kadının düşündüğü intikama bakın ya
Sana kısır döngüsünü stratejisini değiştirerek yenmesini öğ­ renen yabancı uyruklu bir danışanımdan söz ederek bitirmek istiyorum bu konuda söyleyeceklerimi... Yıllar önce yabancı uyruklu bir kadın ofisime gelerek, "Artık bu evliliği sürdürmek istemiyorum. Eşim benim kişiliğimi değiştirmek ve beni kendi­ sinin istediği kişi yapmak istiyor.
Reklam
Strauss'un da ifade ettiği gibi Hıristiyanlık kutsal öğretiyi vahyedilmiş bir teoloji olarak görmesine rağmen Yahudilik ve İslam, onu öncelikle "ilahi yasa"nın hukuki yorumu olarak anlamıştır. Bunun sonucunda inanç ögeleri, hukuki yorum olarak ele alınabilmiş, pratik ihtiyaçlar, entelektüel merakın önüne geçmiştir. Böylece teoloji, İslam düşüncesinin temel ilmi olamamış; daha çok hadislerden hareket eden fakihin ihtiyaç duyduğu teolojik temelleri tesis etme işlevi üstlenen yardımcı bir ilim olarak iş görmüştür.
Aklın var olmadığı bir yerde kutsal kitabın hayatı anlatması insana ne denli yardımcı olurdu ki?
Kastamonulular, Şeyh Ziyaeddin Efendi (başkan), eski mebuslardan Hoca Şükrü Efendi (ikinci başkan), Fazlıoğlu Besim, Yusuf Ziya, Hacı Mümin, Yavukçuoğlu Ahmet, Akdoğanlıoğlu Mehmet Ali, Dr. Ali, Üsteğmen Şevket ve Remzi Efendilerin yöneticiliğinde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Kastamonu şubesini kurdukları gibi milli mücadele yolunda yeni ve çok önemli bir hamle daha yaparak Mevlevi şeyhi Âmil Çelebi’nin eşinin başkanlığında Müdafaa-i Hukuk Hanımlar Cemiyeti’ni de kurdular ve Heyet-i Temsiliye’nin çektiği para sıkıntısına yardımcı olmakta büyük başarı gösterdiler. Cide ilçesi gönderdiği 52 lira ile ilk yardımda bulunma şerefini ve Mustafa Kemal Paşa’nın da teşekkür ve takdirlerini kazandı.
Sayfa 165 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Tutunacak, hayatta yardımcı olacak hiç; hiçbir şey yoktu. Yokluktan başka hiçbir şey hakiki, hiçbir şey sonsuz değildir.
Reklam
398 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.