Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

hazm

hazm
@mehmum
"Mutlu ya da mutsuz olmanız küçük bir şeye bağlıdır: düşünce biçiminize."
Hukuk Fakültesi
İstanbul
10 okur puanı
Ocak 2024 tarihinde katıldı
Lucas, şuna inanıyorum ki bütün insanlar dünyaya en azından bir kitap yazabilmek için gelmiştir, başka bir şey için değil. İster sıradan ister çok özel olsun, önemi yok, yazmayan kişi yitik insandır, iz bırakamadan gelip geçer.
Reklam
Şimdi de onlar yalnızca bir yanlışlık yapıldığını söylüyorlar. Thomas'ın katli, hastalığım, hastanede geçen aylar, beyazlaşan saçlarım, yanlışmış. Öyleyse onlar bana güleç, canlı Thomas'ımı geri versinler. Beni kollarına alan Thoması, saçlarımı okşayan, sıcak elleriyle yuzumu tutan, gözlerimi, kulaklarımı, dudaklarımı öpen Thomas'ı.
Bugün bir mektup aldım. Resmi bir mektup. Masanın üzerinde, okuyabilirsiniz. Thomas'ın itibarının iade edildiğini, masum olduğunu bildiriyor. Onun suçsuzluğundan hiç kuşkulanmadım. Onlar yazmışlar: "Kocanız suçsuzdu, onu yanlışlıkla öldürdük. Yanlışlıkla çok sayıda insan öldürdük, ama şimdi, her şey düzeldi, özür diliyor ve böyle yanlışlıkların bir daha tekrarlanmayacağını bildiriyoruz. Onlar öldürüyor, onlar özür diliyor ama Thomas öldü. Thomas'ı canlandırabilirler mi onlar? Saçlarımın bir gecede ağardığı, aklımı kaçırdığım o geceyi silebilirler mi onlar?"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çocuk: "Ölenler ile gidenler arasındaki tek fark bu, değil mi? Ölmeyenler geri döner." Lucas: "Ama yokluklarında ölüp ölmediklerini nasıl bilebiliriz?" "Bilemeyiz."
Lucas: "Bunu düşünmeyin. Benim içimde sevgi ve iyilik yok." "Sen öyle sanıyorsun, Lucas. Ben tam tersini düşünüyorum. Henüz iyileştiremediğin bir yara aldın."
Reklam
"Kitapları okumama izin verir misiniz?" "Dilediğinizi okuyun. Ama temkinli olun. Bu yüzden sürgüne gönderilebilirim."
"Evet, o romanları biliyorum. Basıldığı kağıtları bile daha değerli. Nerede o eski kitaplar?"
"Tanrı sizi kutsasın. Ruhunuzu huzura kavuştursun." Lucas: "Hiçbir zaman huzura kavuşamayacağım."
İriyarı, güçlü, bir bacağı kesilmiş bir adam ansızın salonun ortasına gelip çıplak ampulün altında duruyor ve koltuk değneklerine dayanarak yasak şarkılardan birini söylemeye başlıyor.
"Yaşamaya nasıl devam edeceğimi bilmiyorum." Papaz yerinden kalkıp Lucas'ın yüzünü ellerinin arasına alıyor. "Size ne oldu yavrum?" Lucas başını iki yana sallayarak: "Daha fazlasını söyleyemem. Tıpkı bir hastalık gibi."
Reklam
Lucas: "Senin gibi bir kız kardeşim olsun isterdim." "Yok mu?" "Yok. Olsaydı ona bir salıncak kurardım. Sana bir salıncak kurmamı ister misin?"
Daha sonra, aylar ayı, bebek ile Annemizin kafataslarını, kemiklerini parlatıp cilalıyoruz, sonra da kemikleri tellerle birleştirip iskeletleri kuruyoruz. İşimiz bitince Annemizin iskeletini tavan arasındaki bir kirişe, bebeğin iskeletini de onun boynuna asıyoruz.
Annemize bakıyoruz. Bağırsakları karnından taşmış. Her yanı kırmızı. Bebek de öyle. Annemizin başı, havan topunun mermisinin açtığı çukura sarkmış. Gözleri açık ve hâlâ yaş içinde.
Onları önce öldürdüklerini, sonra buraya üst üste yığarak üzerlerine benzin döküp yaktıklarını düşünüyoruz. Kusuyoruz. Kamptan koşarak çıkıyoruz. Eve gidiyoruz. Anneanne yemeğe çağırıyor, gene kusuyoruz. Anneanne, "Gene ne pislikler yediniz?" diye soruyor. "Ham elma yedik."
"Tanrım, bu çocukları kutsayın. Suçları her neyse onları bağışlayın. İğrenç dünyada kaybolmuş kuzular, bunlar soysuzlaşan çağımızın kurbanları, ne yaptıklarını bilmiyorlar. Onların çocuk ruhlarını kurtarmanız için size yalvarıyorum, merhametiniz ve sonsuz iyiliğinizle kurtarın onları. Amin."
125 öğeden 106 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.