Artık geleceğin yanılgılarından kurtulmamış mıydı? Artık her şeyden şüphe duyarken neye şaşırabilirdi? Tek yapması gereken cehenneme şöyle bir göz atmaktı.
Hem şimdi El Araf denilen duvarın üstünde durmuyor muydu? Cennet bir yanında, Cehennem öteki yanındaydı. Dahası cehennemden cennete, cennetten cehenneme geçemeyenleri görmek lanetiydi. Her şeyden şüphesi onu cehenneme gitmekten alıkoyuyordu. Ama tarif edilemez sessiz bir acıyla cennete giden bütün yolların da ona kapalı olduğunu hissedebiliyordu. Artık insanlığa karşı hissettiği kaygısız güven bir daha hiç geri gelmeyecekti.
Çekmecesini açıp bıçağını en diplere itti.