Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İç zenginlik ve kuvvet duygusuna yeterince sahip olmayan insanların cömertlik nöbetlerinden sonra çoğu zaman abartılı bir takdir ve şükran beklentisi içine girdikleri görülür.
Sevgi yetisinin çok önemli bir türevi de şükran duygusudur. Bu duygu, iyi nesneyle ilişkinin gelişmesinde vazgeçilmez bir etkendir ve aynı zamanda kişinin hem başkalarındaki hem de kendisindeki iyi­liği görmesini sağlar.
Reklam
Çatışma (ve çatışmanın üstesinden gelme ihtiyacı) yaratıcılığın en temel ögelerindendir.
Kıskançlık, elinde olanı yitirmekten kor­kar; hasetse, kendi istediğinin bir başkasında olduğunu gördüğü için acı duyar.
Haset
Haset, arzulanan bir şeyin başka birine ait olduğu ve bize değil de ona haz verdiği inancının yol açtığı kızgın bir duygudur.
Freud'a göre, zihnin bilinçli kısmı, bilinçdışının içinden çıkarak oluşur.
Reklam
Tasalanma da sevginin bir belirtisidir. Keza onarma çabaları da sevginin bir sonucudur. Onarma çabalarının yeterliliği karşısında duyulan şüphe her türlü yüceltmenin ve "ben" gelişiminin temelinde yer alır.
Klein'e göre suçluluk duyguları ve vicdan, cezalandırılma korkularından türemez. Saldırganlığın yöneldiği nesnenin aynı zamanda sevgi nesnesi olmasından türer. Yani çift değerlilik insanın ulaştığı en yüksek düzeydir.
Çok hasetli insanın tatmin edilmesi imkansızdır; hiçbir zaman tatmin olamaz, çünkü haseti kendi içinden kaynaklanmakta ve böylece her zaman yönelecek bir nesne bulmaktadır.
Melanie Klein'ın haset üzerine düşünceleri, partnerler arası ilişkiyi anlamaya ve partnerlerin ebeveynlerinden biri veya her ikisiyle gerçek veya muhayyel ilişkilerine uygulanabilir. Klein'in yansıtmalı özdeşim [projective identification] kavramı, çift ilişkilerinin içsel işleyişleri üzerine düşünmek için son derece faydalı bir araçtır. Klein'a göre bilinçdışı partner seçimi, benliğin yansıtılan veçhelerine ötekinin cevap verebilirliği temelinde yapılır; yani karşılıklı yansıtmalı özdeşim toplumu gibi bir şeydir söz konusu olan.
Sayfa 75 - Metropolis Yayıncılık, 1. Baskı, Nisan 2022
Reklam
Haset ve Şükran (1963} adlı eserinde Melanie Klein, insan doğasının özünde yer alan bu gizli suçluluk duygusunun, aynı cinsten ebeveynimizi öldürmeye yönelik Oedipal arzumuzda temellendiğini ileri sü­rer.
Ömrünün başlangıcıyla sonu arasında anlaşma olan kişi mutludur.
Her şeyi kuşatan geceye ne zaman böyle uzun uzun baksa, dünyanın üstünde usulca havalanıyormuş gibi bir hisse kapılırdı… Sanki uzaya bakarken gösterdiği çabayla, hayal gücünün daldığı baş döndüren derinliklere karşılık gelen bir nevi uçurum aralanırdı içinde.
Sayfa 194
Freud saldırganlığın “ölüm içgüdüsü” denilen şeyin dış dünyaya doğru yeniden yönlendirilmesinden kaynaklandığını düşünüyordu. Freud'un “ölüm içgüdüsü” kavramını, Melanie Klein haricinde çok az analist kabul etmiştir, ancak Freud insan güdüsüyle alakalı herhangi bir değerlendirmenin merkezinde yer alacak kadar önemli olduğundan, konuyla alakalı ne demek istediğini kısaca açıklamak gerekir.Freud saldırganlığı aslında, cinsel içgüdünün sadistçe bir yönü, cinsel objeye hükmetmenin veya hâkim olmanın ilkel bir yolu olarak görüyordu.
İyi nesnelerini ancak zorla kurabil­miş olan insanlar, onun rekabetçi ve hasetli duygular yüzünden bozu­ lacağı ve yitirileceği kaygısını taşırlar; ve bu yüzden rekabetten ve ba­şarıdan kaçınmak zorunda hissederler kendilerini.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.