Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
#Melanıe Klein
Çocuk Psikanalizi;çocuk analizindeki devrimci tavrıyla artık alanında bir klasik olarak kabul görür. Klein'ın kendi tasarladığı özel teknikleri metin içinde ayrıntılı bir şekilde sunması esere ayrıca öncülük ve özgünlük katar. Psikanaliz uğraşını çocukluğun erken dönemlerine kadar götüren Klein, sadece çocukların tedavisine katkı yapmakla kalmaz, ayrıca çocukluğun kişiliğin gelişimindeki etkisine ve yetişkinlerde görülen nevroz ve psikozlara dair yeni perspektifler açar.
Melanie Klein’in klasikleşmiş eseri “Haset ve Şükran”, psikanaliz dünyasında derinlemesine bir yolculuğa çıkartıyor. Klein’in çocukların psikolojik gelişimine dair derin anlayışı ve incelikli analizleri, okuyucuyu insan doğasının karmaşıklığına doğru bir keşfe davet ediyor.
Kitap, insanın en temel duygularından biri olan kıskançlık ile minnettarlık arasındaki ilişkiyi inceliyor. Klein, bu duyguların çocukluk dönemindeki kökenlerini ve yetişkinlikteki etkilerini ustalıkla ele alıyor. Okuyucuyu, insan zihninin derinliklerine incelemek için cesaretlendiriyor.
Klein’in anlatımı, zengin örneklerle desteklenmiş ve derinlemesine bir analiz sunuyor. Zaman zaman karmaşık olabilir, ancak bu zorluklar, insan doğasının derinliklerine dair daha derin bir anlayış kazanmamıza yardımcı olur.
“Haset ve Şükran”, psikanaliz meraklıları için vazgeçilmez bir başvuru kaynağıdır. Klein’in çığır açan çalışması, insanın karmaşıklığını anlamak isteyen herkes için bir zorunluluktur.
"Haset ve Şükran", Klein'ın en önemli yazılarından biridir. Bilindiği kadarıyla üç kez kaleme alınmış olan bu yazı insandaki iyi ve kötünün mücadelesini soyut bir metapsikolojiden hareketle değil, karmaşık iç sel deneyimlere yakın bir noktadan ele almak bakımından da psikana liz tarihinde önemli bir yer tutar. "Haset ve Şükran", her ne kadar Kle in'ın bazı kuramsal kavramlarını sergilemek bakımından yetersizse de insan hakkındaki genel kavrayışını dile getirmek açısından son derece yetkindir.
Kendi Fikrimce
Freud'dan sonra psikanaliz tarihinde en etkili olmuş kuramcıların başında yer aldığı söylenen Melanie Klein'in Haset ve Şükran kitabından beklentilerim ve okuduklarım birbirinden oldukça farklıydı. Freud'un insan doğasına ilişkin olumsuz bir tutumu olduğunu bilmeme rağmen kitabı şaşkınlıkla okudum. Freud diyorum çünkü Melanie Klein bazı konularda Freud'dan ayrılmasına rağmen bence onun düşüncelerini alıp kendi düşünceleriyle sentezleyerek daha da ileri götürmüş. Kitabı okuduğunuzda annenizle olan ilişkinizi sorgulayabilirsiniz biraz çünkü kitap anneyle geçirilen oral döneme oldukça atıf yapıyor. Okurken anlaması oldukça güç bir kitaptı bazı yerleri birkaç kez okumama rağmen ilgi alanım olduğu için keyifle okudum. Freud ve psikanalize ilgi duyuyorsanız ve başkaları psikanalizi ve psikanalizle ilişkileri durumları nasıl ele almış diye merak ediyorsanız okuyabileceğiniz bir kitap tabii kendi fikrimce.. :))
her psikanalitik kuramda olduğu gibi neticesinden uydurduğu varsayımları görmezden gelebilirsek .d birkaç kavramsallaştırması daha sonraki düşünmeler için işe yarar duruyor.
Haz: İyi Nesne ve Nefret: Kötü Nesne
Psikanalizle ilgili okunması gereken önemli kitaplardan biri. Erken çocukluk dönemine, ödipal çatışmaya, bebeklerin anne memesiyle olan saldırgan ve sevgi dolu yatırımlarına değinen bir kitaptı. Çoğunlukla Klein; oyun terapisiyle çocukların ruhsal bastırmalarına, ketlenmelerine odaklanıyor ve bunları nasıl analiz edip hafiflettiğini anlatıyor.
Psikanaliz ilk ortaya çıktığında sadece yetişkinlerle sınırlıydı. Freud başta olmak üzere pek çok analist çocukların psikanalizin temel şartlarını sağlayamayacağını düşünüyordu yıllarda analistlerin çoğunluğu, çocukların gelişmiş bir sözel dilden yoksun oldukları için bilinçdışına erişilemez olduğunu düşünüyorlardı.Freud ''Küçük
bünyesel çatışmalarımız
Haset, haz alabilme ve şükran duyabilme yetimizi ketlediği gibi en büyük günahlardan biridir ve hatta Chaucer hasetin en büyük günah olduğunu zira bütün öbür günahlar bir erdeme karşı günah işlerken haset ise her türlü iyiye ve erdeme karşı günah işler diye düşünür Vaizin Öyküsü'nde. Fakat sadece günahçıl değil hasret kalıcı ve ısrarcıdır da. Klein ambivalans içgüdüler çalışmasıyla haseti incelediği bu kitapta bebeğin memeyle tanışması ve ilişkilenmesinden bahseder önceleyin.
Paranoid-şizoid konumun bölücü eğilimlerinin insandaki rahatızlığı nefret kapasitesiyle anlaşılır, kişi aynı zamanda sevebilirlik yönünden de ketlenmiştir (Tabii ki bu koşullar suçluluk duygusu ve zulmedilme arzusunun tam olarak kökleştiği yerlerdir.)tam da bu noktada şükran ve haz yetileri sevmeyi mümkün kılar, bölünmüş benlik sevmek ile iyileşir. Ne kadar Hristiyan öğretisi akla gelse de sevmekle iyileşmekte evrensel bir seziş vardır. ''Seviyorum'' aynı zamanda ''İyi ve kötü arasında ayrım yapabiliyorum'' demektir.
Metis'in Ötekini Dinlemek serisine zaman zaman dönüyorum ve her seferinde dolu ve bitkin bir kafayla ayrılıyorum. Klein gibi öncü bir pikanalistin nesne ilişkileri kuramıyla tanışmak, temas edilmesi zor erken dönemleri gözümde canlandırmak fazlasıyla yorucu idi. Fakat takipçilerinin de dediği gibi ''Sözcükler olmadan bir kavrayışa duyulan sonsuz özlem''dir bu.
Son olarak Hölderlin'in de dediği gibi: ''Bizler hiçbir şeyiz; aradığımızsa her şeydir.''
Hasetin kökenine dair..
Bütün iyi işlerden ve erdemli davranışlardan nefret ediyordu
Ünlü şairlerin de yazdığı gibi
Uzanan eli ısırır ve yazılan her şeyin üzerine
cüzzamlı ağzından iğrenç zehirler akıtır.
*spenser
Çok hasetli insanın tatmin edilmesi imkansızdır. Çünkü kendi içinden kaynaklanmaktadır haseti ve böylece her zaman yönelecek bir nesne bulur.
Bebeğin sandığımızın aksine ilk nesnesi biberon, zıbın, emzik vs değildir. İlk nesne, irtibatta bulunduğu ilk şey Klein'e göre anne memesidir. Bebeğin her istediğinde anne memesine ulaşamaması memeye sahip olma arzusu doğurur, çektiği yoksunluk soncunda nefretini cimri gördüğü memeye yöneltir ve böylece haset başlar. Memeye ulaşamayan bebek anne memesine saldırganca davrandığında annenin sükunetle karşılaması iki tarafı da sakinleştirir ve bebek anneye minnettarlık duymaya başlar. Memedeyken yaşanan eksiksiz doyum ve memnunluk, bebeğin anneden eşsiz bir armağan aldığını, onu korumak istediğini gösterir. Şükranın (minnettarlığın) temeli de budur.
Haset
"Haset, hiç kuşkusuz en büyük günahtır; çünkü bütün öbür günahlar sadece bir erdeme karşı günah işler, oysa haset her türlü erdeme ve bütün iyiliklere karşıdır.
"İdealleştirmeye dayanan ilişki çökmeye yatkındır; sevilen nesnenin yerine sık sık bir başkasını geçirme zorunluluğu doğar; çünkü hiçbiri beklentiyi tam karşılayamıyordur."
"Hasetli kişi, haz ve memnuniyet görüntülerinden sıkıntı duyar. Ancak başkalarının sefaleti huzur verir ona.."
Bu kitabı okurken muavvizeteyn dualarını anımsadım. Kardeşlerinin kuyuya attıkları güzel Hz Yusuf (as) andım.. Kadim bilgiler nasıl bir yerde buluşuyor kendiliğinden.. hayran olmamak ne mümkün..
“Kıskançlığı tuttuğu zaman, hasedin şerrinden Allah'a sığınırım.” Felak 5
Psikanalitik alanda çalışma yapmıi bazı isimler vardır ki onları anlamak bazen profesyonel psikanaliz okuyucuları için bile oldukça zorlayıcı olmuştur. Bu isimler, Lacan, Bion ve bu kitapta kuramına giriş yapılan Melanie Klein olarak sıralayabiliriz. Hanna Segal bizzat Klein'ın analizinden geçmiştir. Daha sonra aralarında Bion'da olmak
Melanie Klein’ın Çalışmasına GirişHanna Segal · İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları · 20234 okunma