Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her varlık, başka bir şekilde okunmak için, sessizce haykırır. Bu haykırışlar karşısında sağır kalınmamalıdır. Simone Weil, Quaderni,1, s.258
Sayfa 7 - YkyKitabı okuyor
İnanıp da yanılanların her zamanki işleriyle haşır neşir olduğu, bilinçsizlikten dolayı acı çekerken bile mutlu olduğu gün, usulca bitiyor. Zaman usulca iniyor, sönen bir ışık dalgası bu, yararsız akşamdan yükselen melankoli, yüreğime işleyen, yanında sisler getirmeyen bir bulut. Usulca, tatlılıkla iniyor o anlaşılmaz solgunluk, - mütevazı soğuk toprağa usulca, tatlılıkla, hüzünle iniyor. İnsanı uyuşturmayan bir sıkıntının tekdüze, acı veren, görünmez külüne dönüşerek, usulca konuyor yere.
Reklam
Hem varoluşun ötesinde inşa ettiğimiz her şeyi, dünyaya bir fizyonomi veren muhtelif tüm kuvvetleri, Mutsuzluk'a borçluyuzdur- çeşitliliğin mimarı, eylemlerimizin anlaşılır etkeni. Onun çemberine girmeyen şeyler bizi aşar: Altında edilmediğimiz bir olayın bizim için ne anlamı olabilirdi ki..? Birkaç eksiksiz melankoli örneği ve birkaç benzersiz intihar dışında, insanlar, tarihi ve tarihin yüz buruşturmalarını doğurmak için tıka basa alyuvarlarla doldurulmuş kuklalardır.
En zor, en umutsuz zamanlarda da olsa insan; bir şekilde bir yerlerde kolaylık olduğuna iman ettim. Belki biraz fark etmeye çalışmak yetiyor. Bahsetmek istediğim "bağnazca edilen her hale şükür" değil. Ama sürekli ve sadece edilen şikayetler, insanın ruhunu lekeliyor. Zoru daha da zorlaştırıyor. Bazen konuşmak rahatlatır insanı ama
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bugün ,hüznün ve ayrılıkların kitabı #mormelankoli ile geldim sizlere . Yazarımız
Hasan Karataş
Hasan Karataş
"Yanlız değilsiniz bu hayatta" diye sesleniyor okurlara .Zıt duyguların hayatımıza kattığı lezzeti fark ettiriyor.Deneme türündeki eserde araya serpiştirilmiş şiirlerle su gibi akıp gidiyor okurken . Her şeyi çabuk tüketiğimiz gibi sevgiyi de tüketiyoruz malesef .Aniden hayatımıza biri giriyor ,dünyamız o oluveriyor bir anda . Ayrılık ,hasret geliyor arkasından.Biri giderken ,diğeri sevdası ile başbaşa kalıyor .Melonkolik aşık dizelere döküyor aşkını ,hasretini ,acısını .... Ağacın toprağa tutunduğu gibi aşka tutunup,büyütüp filizlendiriyor içinde . Çünkü unutmayı değil sevgiyi ögretmişler o saf yüreğe sadece . Unutamıyor bir türlü... Neden gidilirdi bir aşktan ,sevdadan ?Seven terk edilir miydi?Sorgulayıp duruyor. İnsan insanı da çabuk tüketiyor malesef . Sahteliklerle dolu dünyada her şey gibi umutların da rengi soluyor . İnsan hayatı buydu işte . Takıntılı hislerimizle kendimize zehir ediyorduk hayatı . Her ne kadar aşktan söz etse de kelimeler ömrümüzün her anını kapsıyordu . Yaşanmamış olan değil , yaşanmışlıklar güzelleştiriyordu hayatı. Bir kaç satır örnekle tabii ki tavsiyemdir bu harika kitap .Okuyun canlar . Acıların dili yok.Yaşanıp gidiyor.Yaşadıkça insan ne çok şey öğreniyor.Bir şeyi kaçırıyoruz belki... Ömür geçip gidiyor. Sahi, sesiyle sarılır mı insan? Uzaklarda olsa da sımsıkı sarar mı uzaklardakini?
Mor Melankoli
Mor MelankoliHasan Karataş · Karina Yayınevi · 2018121 okunma
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Reklam
İnsanlara karşı her zaman korku dolu bir ürperme hissettiğim ve insan gibi konuşma,insan gibi davranma yeteneğime hiçbir şekilde güvenmediğim için tüm korku ve endişelerimi toplayıp göğsümün derinliklerinde bir kuytuya sakladım.Melankoli ve öfkemi gizlemek için büyük bir çaba sarf ettim ve bunun yerine kendime masum bir neşe havası geliştirmeye adadım.Böylece yavaş yavaş eksantrik (ayrıksı)bir soytarıya dönüştüm.
İçimizde şeytan var;can kırıkları var, nefret var, yalanlar var... Bir yanımız bizi çoktan terk etmiş, kaçıyor.. Melankoli ve hüsran var. Keşke bazı geceler hiç sabah olmasa.
İnsanı insan yapan söyledikleriydi. Söyledikleriyle sebep oldukları.
Melankoli hüzne ve cansıkıcı şeyleri düşünmeye hazır hale getirir; hafif bir kan, neşeli olmaya hazırlar.
Reklam
Birkaç eksiksiz melankoli örneği ve birkaç benzersiz intihar dışında, insanlar, tarihi ve tarihin yüz buruşturmalarını doğurmak için tıka basa alyuvarlarla doldurulmuş kuklalardır.
Romana Guardini, melankoli ve hüzün anlamlarının ikisini de içeren Almanca kavramın (Schwermut'un) anlamını belirtirken, bu kelimenin ruhun ağırlığı anlamına geldiğini söylemektedir: Bu, insanın üzerine çöken ve onu ezecek kadar aşağılara çeken bir ağırlıktır. Böylesi bir duyarlılık insanı varoluşun acımasız katılığından dolayı kırılgan ve incinebilir kılar.
Önünde binlerce seçenek varken tek bir kişide kalıp yanmaktır aşk. Tek bir kişide kalıp bir daha başkasında duramamaktır.
Hareket şart
Hareketsizlik, böyle metabolik sorunların yanında, depresyon, melankoli, yenilikçi düşüncelerin azalması, sıkıntı ve bunalımlar gibi birçok zihinsel ve beyin temelli probleme de zemin hazırlıyor.
Nötrleşmek
Ne hissediyorsun Urania? Burukluk mu? Bir tür melankoli mi? Hüzün mü? Eski öfkenin yeniden canlandığını mı? En kötüsü, galiba hiçbir sey hissetmiyordum, diye geçiriyor içinden.
Sayfa 155 - Can Yayınları.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.