Kendini bildi bileli kabuğunu arayanlara ve kardeşine ithaf etmiş bu kitabı Melisa Kesmez.
Öyle iyi yapmış ki...
108 sayfalık, toplamda birbirinden farklı, birbirinden güzel, samimi, gerçek ve ince sızıları barındıran cümlelerle bezenmiş beş tane öykü olan bir kitap. Benim gibi kısa hikayelere karşı "olmasa da olur" gibi bir düşünceye sahip çoğu kişinin ilk önce bu duvarlarını yıkıp geçeceğini düşünüyorum.
Dili sizi yormayacak kadar sade ve akıcı olmasına karşın, bazı anlarda yüreğinizi yaşanmışlıklar ile yaşanamamışlıklarla doldurabilecek kadar yoğun. En azından ben öyle olduğunu düşünüyorum. Dürüst olmak gerekirse büyük beklentilerle başladım Nohut Oda'ya ve beni gerçekten de çok mutlu ettiğini söyleyebilirim. Ayrıca bu kitabı hem gönülbağım, hem başucu kitabım yaptığını söylemekten de ayrı bir mutluluk duyuyorum. Söylenecek çok şey var belki ama birçok kelimemi kitabın sayfalarına gömdüm. Kıyıda köşede kalanlarla da bu büyüyü bozmak istemiyorum o yüzden... Herkese tavsiye ederim.
Ayrıca belirtmeden de geçmeyeyim, Nohut Oda, Melisa Kesmez'le tanışma kitabım oldu. Öneriye dayanarak satın almıştım ve şimdi iyi ki tanışmışım diyorum. Bundan sonraki Melisa Kesmez serüvenim Bazen Bahar ile devam edecek.