Benim, fikirlerimi apaçık bütün samimiyetle söyler ve yazar bir adam olduğumu ve bütün düşüncelerime hâkim olan ruhun da millet ve memleket meselesi olduğunu Mustafa Kemal Paşa çoktan beri bilirdi. Bu dört yıllık müşterek fedakârlığımızdaki feragat ve vefakârlık ve açık yürekliliğimi daha yakından sonuna kadar görmüşlerdi. Bundan sonra yüz yüze, göz göze görüşmekle hassalarımdan hiçbir şey kaybetmediğimi ve düşüncelerimdeki samimiyeti daha kolay gösterebilecektim. Ancak bundan sonraki işlerimizde mesele ruhî bakımdan dahi çok çetin olacaktı.
memleket meselesi...
Kuva-yı Milliye kıtaları, bin atlı akıncıların torunları! Galatasaraylı gençler, sultanî ve Erzurum Dadaş çeteleri, Çerkezler, Kafkasyalılar, Uşak taburları ile hapishanelerden elenmiş mahkûmlar. Gençleri, orta yaşlıları, hatta yaşlılar var içlerinde. Birbirine uzak yanan ocakların çocukları hepsi de. Onları bir araya getiren, yalnız ve yalnız memleket aşkıdır. Edirne'yi tekrar imparatorluğa iade etme ülküsüdür. Yiğit adamlardır. Bin atlı akıncıların torunları şahlanıp, ileri atılıyorlar...
Reklam
… Batılı devletler Türkiye’ye eşitlik hakkı tanımak istemiyorlar, bilhassa Türkiye’nin geri bir memleket olduğu noktası üzerinde duruyorlardı. Mustafa Kemal, Türk milletine şu sözlerle hitap ediyordu: “Memleket behemahal asri, medeni, müteeddid olacaktır. Bizim için bu, hayat davasıdır.” O günden beri modernleşme, Türkiye için bir hayat davası, mücadelelerimizin ana meselesi olmuştur.
Sayfa 79 - Atatürk ve Türkiye’nin modernleşme problemiKitabı okudu
"İskender Hindistan' a ufolarla gitseydi Fatih gemilerini karadan yürütmezdi Genç Werther'in Acıları'na bu kadar intihar Bunca beyazın ölümü siyahları bile üzer Po Ovası'nda Danimarka bulutu Leonardo'nun mu Shakespeare'in mi buluşu Nietzsche Salome'yi bu kadar sevmeseydi Aşık Veysel Sivrialan' da türkü söylemezdi Amerika'yı elbette en iyi Türkler anlar İkisinin de geçmişinde göçler ve kıyımlar var Eyfel Kulesi'nden Özgürlük Heykeli' ne Çekilen çizgidir dünyamızın tepesi Kadının poposu, erkeğin pipisi Vız gelir halkımıza memleket meselesi."
Mesele bugün İhsan, Nedime, Kâmil, şu bu meselesi değil... Memleket meselesi. » Ahmet güldü. “Vatan diyecektim ama, bu kelimeyi öyle kepaze ettiler ki... Bazı sözleri gereksiz yerlerde kullanmayı yasak etmeli... Bunların başına da "vatan" ve “millet" kelimelerini yazmalı... Hayatını memleket için vermeyi kararlaştıranlar, bu uğurda şereflerini tehlikeye atamazlarsa acayip olmaz mı?”
Sayfa 120Kitabı okudu
Niçin Yapmıyoruz?
Senelerden beri bilgi ve kültür hayatımızı fırtı­nalı bir deniz gibi çalkayan ve nesilleri birbirinden ayırmaya, millet zincirinin halkalarını koparmaya giden dil davasını niçin açık bir konuşma mevzuu yapmıyoruz? Niçin bu işte memleket vicdanının sesini ve hükmünü işitmek istemiyoruz? Dil gibi millet bünyesinin canı olan bir meselede niçin açık ve müsaadekar bir münakaşayı kabul etmiyoruz da, kanun kuvvetiyle arkalanma yolunu tutuyoruz?
Reklam
341 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.