"Daha çok bildiğimizde cehaletimizin daha da arttığını söylemek ne kadar çelişkili dursa da doğrudur. Çünkü ancak aydınlanma yoluyla sınırlarımızın farkına varırız. Entelektüel gelişimin en memnuniyet verici sonuçlarından biri, yeni ve daha büyük ihtimallere kapı açmasıdır."
Kitab-ı Mukaddes'i dolduran acımasız cinayet emirleri ve bu emirler sonucunda erkek, kadın ve çocukların işkenceyle katledilmeleri, hatırasına saygı duyduğunuz bir dostunuza atfedilmiş olsaydı, bu suçlamanın doğru olmadığını ortaya çıkarmaktan büyük bir memnuniyet duyar ve onun zedelenmiş onurunu savunmakla gururlanırdınız. Kitab-ı Mukaddes'in dehşet dolu hikâyelerini katı bir duygusuzlukla okuyup dinlediğinize göre ya bağnazlığın acımasızlığına gömüldünüz ya da Yaratıcınızın onuruyla ilgilenmiyorsunuz.
Sayfa 185 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Memnuniyet dün gibi, gün bittiğinde kaybolan bir şeydir."
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bu sistem (yani emperyalizm, yani kapitalizm, yani modernizm) insanı aptal yerine koyan bir sistemdir. İn­sanın, konulduğu bu aptal yerden memnuniyet duyması ise, bu sistemin en büyük hüneridir.
Hayat dediğimiz şey nedir ki gerçekten? Başı hüzün sonu hüzün bir köprü. Bizler sadece o köprüden geçmeye çalışıyoruz. Düşmemeye çalışıyoruz ama düşeceğimizi de biliyoruz içten içe. Şöyle düşündükçe; mutluluk denen kavramın, anlık umut, anlık memnuniyet olduğu sonucuna varıyorum. Her zaman bir telaş, her zaman birşeylere yetişme çabası. Cidden karmaşadan başka nedir ki hayat? Hiçbir anlamı olmadığını da kavradığımız an; işte o zaman daha fazla boşluklar, cevabı olmayan sorular, sorgulamalarla doluyor benliğimiz. Gelişigüzel şeylerde mutluluk bulduğumuzu sanarak bir nevi de olsa tahammül edebiliyoruz belki de hayatın anlamsızlığına, bu anlamsızlığın altında yatan bariz hiçliğe. Düşünceler, düşünceler...Sonu dipsiz bir kuyu..önü uçurum, arkası ise üzerine üzerine gelen bir karabasan...
Damlaa
Damlaa
257 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Mutlu Prens, bir kırlangıç ​​ve Mutlu Prens heykeli arasındaki dostluk hakkında. Prens gerçekten çok mutlu bir hayat sürmüş çünkü büyük duvarlar arkasında, izole bir yaşamı varmış. “Saray mensuplar bana mutlu prens derlerdi. Gerçekten de mutluydum. Tabii mutluluk, memnuniyet demekse.” Bu ayrım bize hikayenin niyetinin mutluluğun daha derin bir anlamı olduğunu anlatmak istediğini belirtiyor. Hayattayken, Prens tüm kötülüklerden ve sefaletten korundu. Öldüğünde, şehre bakan altın bir heykelde ölümsüzleştirildi. Kitapta aşık olduğu için sürüsünden ayrılıp aşkının yanında yaşamaya karar veren bir kırlangıçla karşılaşıyoruz. Sürüsü sonbahar geldiğinde oradan göçünce, kırlangıç kendini yalnız ve kötü hisseder. Hayatını bu şekilde sürdürmek istemediğine karar verir, ardından sürüsünü Mısır’da yakalamak için yola çıkar. Yolda dinlenmek için Mutlu Prens heykelinde durur ve işte burada tanışırlar. Mutlu Prens, kırlangıça kendi deneyimlerinden faydalanarak mutluluk ve memnuniyet ayrımını göstermeye çalışır. Hikaye çok güzeldi. Okurken mevsimleri insan hayatı, kırlangıcı da insanlar olarak düşündüm. Mutlu Prens’te içimizdeki sağ duyu, vicdan veya inanıyorsanız bir yaratıcının sesi. Şehirlerimize Mutlu Prensin, kırlangıça bakmasını sağladığı gibi bakıp, ihtiyacı olanlara elimizden geleni yapabiliriz ya da şehrin merhametsiz örneklerinden olabiliriz.
Mutlu Prens - Bütün Masallar, Bütün Öyküler
Mutlu Prens - Bütün Masallar, Bütün ÖykülerOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20223,315 okunma
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.