Unutma ki, bütün hikayelerde hazine kişinin kendi bahçesine çıkar. Ama kişi kendi bahçesindeki hazineyi bile, yedi cihan dolaşıp da bahçesine dönmeden bulamaz. Yani aslında bahçede hazine filan yoktur, hazine eve dönüştür.
Bazen böyle olurdu, hayatını değiştirecek eşikte dikilirdi insan da, kendisini anca otobüs bekliyor sanırdı. Sonra geriye dönüp baktığında, tabii geriye dönüp bakacak kadar aklı varsa, fark ederdi o eşiği.
Bazen, insan kendisinden memnun değildir ya, öyle biraz, her şeyden şikayet ederken iç bulantısıyla, ben bunları hak ediyor muyum derken, ama aslında kibirle, çocukça yani...
İnsan nasıl tek başına varlığını sürdüremezse, insanın ahlaki özünü ve ahlaki cephesinin gereklerini yerine getirmesi de toplum ve siyasal düzen olmaksızın mümkün değildir.
"Normalde kötü şeyler yıldırım gibi gelirken, iyi şeyler fısıltı gibi girer hayatına. Bir an gelecek, iyi şeylerin kulağına fısıldadığını duyacaksın."
"Şu an hissettiğin duyguları unutma ve yaşama sıkı sıkı tutun."