160 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Huzursuzluk... “ Bir yer var İyiliğin ve kötülüğün ötesinde “ İyilik veya kötülük günümüz dünyasında veya geçmişte neye göre belirlenmişti? İnsan düşüncesi, insan ilişkileri, insan davranışlarına göre mi oluşturulmuştu ? Ya da insanların; diline , rengine,dinine, mekanına veyahut kimliğine göre mi? Yoksa sadece etten- kemikten içinde bir ruh/ duyguları olan varlıksal bir bütüne mi ? Evet tam olarak Zülfü Livanelinin , Huzursuzluk kitabında; Müslüman Hüseyin’ı ve Ezidi/Yezidi Meleknaz’ın kesişen hayatlarının diğerleri tarafından nasıl ötekilieştirildiğini bir gazetecinin bakış açısıyla anlatıldığı bir eserdir . Bu bağlamda, insani iyilikten kendini alıkoyamayan Hüseyinin , tıpkı diğerleri gibi” bende bir insandım “ cümlesi ile biten hazin ölümü... kitabın insan ilişkilerinin günümüz dünyasında nasıl ayrıştırıldığını, bir taraftan dünyanın bir yerlerinde insanın biricikliği, özgüveni, ekonomik özgürlüğünden bahsederken , Dünyanın bir tarafında da ayrıştırlan insanların , kin ve nefret söylemleriyle oluşturulan bir zemindeki insan bilinçlerinin, hurafelerin , dinlerin-dillerin- renklerin- kimliklerin sosyokültürel anenelerle olan çarpışmasını, hazin bir hikaye ile dile getirmiştir. “Bende bir insandım” . Evet herkes gibi bir insandır . Fakat onu diğerlerinden ayıran ne dili , ne dini, ne rengi ne de kimliğidir. Bir insanı insan yapabilecek tek duygunun insaniyetten geçen bir yol olduğunu vurgulayan, şartısız, koşulsuz sevginin ve merhametin söylemini dile getiren bir eserdir
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2017100bin okunma
Sevginin dili her kapıyı aralar. Merhametin dili her düşmanlığı yok eder.
Sayfa 267Kitabı okudu
Reklam
EN ESKI YAZILARIM 2.
Korku. Kor dediğin ateşin alevli közü. Ku… dediğin belki kul belki kuş belki kum. Korda yanan kul, Kordan kaçıp uzaklara uçan kuş,
286 syf.
·
Puan vermedi
Söze nasıl başlayacağımı bilemediğim bu kitabı okudum . Aslında içeriğinden az çok bilgim vardı ama beni bu denli etkileyeceğini bilmiyordum açıkçası . Görmemek için gözünü kapattığım,duymamak için kulağımı tıkadığım şeyleri okumak .... Ama genede her daim gölgem gibi peşimde olan ve kabus gibi gerçekler.. Buradan bir beyfendi şöyle bir
Mor Dağlarda Barışın Dili
Mor Dağlarda Barışın DiliAli Şen · Tevn Yayınları · 20094 okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
·
54 günde okudu
Erkeğin Yarısı Kadın
Kitabı sırf başlığı dikkatimi çektiği için okumaya karar vermiştim. Bitirene kadar da doğrusu hiç araştırma yapmamıştım. Cang Şianliyen'e ait olan bu kitabın ilk sayfalarında George Orwel'in 1984 adlı distopyasını Çin halkının gerçekte bizzat yaşadığını iddia ediyor ve konu olarak da bu gerçek distopyada nasıl bir yaşam sürdüğünü aktarıyor. Kitap
Erkeğin Yarısı Kadın
Erkeğin Yarısı KadınCang Şianliyen · Can Yayınları · 1995127 okunma
148 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Tutkunun, merhametin, sevginin, en çok da bence yalnızlığın kitabı. Yaşlı adamın denizden başka bir şeyi yok. Tüm hayatı balıkçılık. Bir de çocuk var ki birbirlerine olan bağları çok güzel. Aslında konu itibariyle yaşlı adamın denizde çok büyük bir balığı yakalayıp limana getirirken verdiği mücadeleyi anlatıyor. Ama sürekli kendi kendine veya balıklarla, kuşlarla, hatta cansız nesnelerle konuşması, sık sık "keşke çocuk da burda olsaydı" diye düşünmesi yalnızlığı buram buram hissettirdi bana. İlk Hemingway kitabım. Dili çok yalın ama beklentim çok daha yüksekti sanırım biraz sade bir hikaye gibi geldi. Başlık tam olarak konuyu anlatıyor zaten yaşlı adam ve deniz :)
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve DenizErnest Hemingway · Bilgi Yayınları · 202332,3bin okunma
Reklam
138 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Istanbul Edebiyatı....(diyecem) Birbirlerinin dilini anlamiyorlardi ama yoksulluğun işaret dilini az çok biliyordu burada yaşayan herkes. Bu dili anlamak merhametin kapılarını sonsuza dek açmıyor olsa da muhtemel tehlikelerin sinyallerini algılamak adına önemliydi. Hikaye, semtin en işlek caddelerinden birinde, kalabalığın hengamesinde göçmenler, kör köpek, berduşlar, meczuplar, pezevenkler, insan tacirleri, uyuşturucu ve emlak simsarlari arasında geçiyor. Jaklin Çelik, arafta kalmanın çaresizliğini, yoksullarin işaret dilini, yaşamın ortasında sınır çizgisi gibi duran saklı şarap mahzenlerini insan yüreğine dokunan, sokulgan ve ince bir üslupla anlatiyor. Beyefendinin hikayesinde ki eleştiriyi, Yardımcının kurnaz ve beklentilerini, Hamamcinin tarihe ihaneti ve nasil köşeye donerimini, Iskembecinin meragini, Berduşun geçmişi ve bugünü ile yasadiklarinin arasındaki bağları zayıflatmak için neden içtiğini, Celimsizin yaşananların farkinda ama çocuk olmaya devam ettiğini, Dilenci Kadının umudunu, mücadelesini ve insani ihtiyaçlarımıza sorgusunu Kiz'in hayattan aldiklari darbelerini göreceğimiz tam bir megakent Sevdiğim şehirlerden Istanbul Romanı....
Sarhoşların Perşembesi
Sarhoşların PerşembesiJaklin Çelik · İletişim Yayınları · 202037 okunma
Dile Kolay, Kalbe Zor
Toprak uzakta kaldı. Sanki bir otobüsün içindeyiz ve güzellikler/incelikler birer ikişer geride kalıyor. İnemiyoruz da. Peki, nereye gidiyoruz? Müşteri memnuniyetine, tüketim çılgınlığına, piyasa şartlarına, rekabet dünyasına, kendini göstermenin/ispatlamanın biçimsizliğine. Özetle harflere değil, rakamlara. Hürmet ve merhamet duygusunu yitirdiğimiz o yere. Hayata bakıp da hayal ettiklerimiz bir anlamda derdimiz, kimliğimiz oluyor. Kumaşımızı; önceliklerimiz şekillendiriyor, işliyor. (...) İnanıyoruz ki kalbin dili; merhametin, samimiyetin, hak ve hakikatin temsilcisidir.
328 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Öncelikle, bir oturuşta iki yüz elli sayfa hiç okumadım; ilk başları sıkmıştı, ama bitirdiğimde böyle bir tesirde bırakacağını tahmin ediyordum, o yüzden pek önemsemedim, zaten hemen bitti. Dili ne kadar sadeyse, içeriği bir o kadar ağır. Bir çırpıda okursunuz ancak azıcık yüreği, vicdanı olan biri bilmem okuduğu şeylerin etkisinden ne zaman
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126,4bin okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
Tespih koskoca bir yaşamın taşlarla  bir araya geldiği bir simgedir. Taneler hayatındaki değerlerdir. Vazgeçilmeyenlerdir. Kader mahkumu bir gencin, cezaevinde edindiği zanaatle ustalaşması tüm kaderini değiştirir. Romanın çıkış noktası bu ve bu noktadan aşkın, gözyaşının, dostluğun, merhametin harmanlanması geliyor. Tespih yapımının kıymetini, tespihin hayatımızdaki yerini hic bu gözle görmemiştim. Yazarın dili ağdalı gibi gelse de,konusu güzel, okurken sıkılmadım.
Usta
UstaÖzge Erkin · Müptela Yayınları · 201897 okunma
146 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.