k

360 syf.
9/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Merhaba! Bugün çok severek okuduğum, sıcacık bir kitapla geldim. Kitaptaki tüm karakterlere bayıldım. Mısra çok özverili, çok kahraman, çok bir tanecik bir ablaydı. Hep ailesini düşünmesi hatta o kadar çok düşünmesi ki nasıl iyi kalplisin sen acaba dedim kitaba doğru. Ailesiyle hep destek ve dayanışma içinde olması çok güzeldi. Ailesiyle aralarında geçen diyaloglar o kadar komikti ki gülmekten iki büklüm olduğum yerler oldu. Çok içten, samimi, olağan şeylerdi. Mısra ve Kerem zaten dünya tatlısıydı. Çok fazla söze gerek yok. Teşekkür kısmında yazar kitapta samimiyeti, sevgiyi ve iyiliği vurgulamaya çalıştığını söylemiş. Gerçekten çok da güzel başarmış. Ayrıca bu kitabının yazım tarzını diğer kitaplarına göre daha çok sevdim. Wattpad üzerinde yazdığı hikayeleri en baştan beri okuduğum için kaleminin kuvvetlendiği çok belli oluyordu bu kitabında. Sıcacık, tek seferde okunacak, çoğunlukla güldürecek ve biraz da insanın içini burkan bir kitap okumak istiyorsanız bu kitap çok uygun bir tercih.
Yalancı Aşklar Sokağı
Yalancı Aşklar SokağıBetül Güçlü · Müptela Yayınları · 2018883 okunma
Reklam
212 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Osmanlı Birinci Dünya Savaşı’ndayken Erzincan Rus askerleri tarafından tehdit altında. Bir tarafta Ermeni çeteleri var, bir tarafta Rus askerleri. Bu kötü zamanlarda bir tarafta Şerife Ebe ikiz torunlarını korumak zorunda diğer tarafta Leman annesiyle birlikte kendini bakmak zorunda. Rus askerlerinin evlerine gelmesi üzerine Leman’la Lijin’in aşkı başlıyor. Kötülükler ne Leman’la Lijin’i ne de Şerife’nin torunlarının peşini bırakmıyor. Kitabı okurken Erzincan’da yaşanan dehşet içimin acımasına sebep olurken Leman’ın kalbindeki sevgi umut vaat ediciydi. Tüm kötülüklere rağmen güzel bir şeyler olur düşüncesiyle okudum kitabı. Kitap bence Erzincan’ın işgali, Ermeni çetelerinin zulmünden de çok savaşa girmiş insanların ne kadar değişeceğini gösteriyordu. Savaşın insanları ne kadar katı kalpli, kötü düşünceli kişilere dönüştüğünü bir güzel anlatmıştı. Kitap çok akıcıydı. Çok beğenerek okudum. Sonunu ilk başta okuduğumda çok mantıksız ve ürkünç gelmiş olsa da bence yazar tam da bunu, savaşın katı kalpliliğini anlatmak istemişti.
Leman’la Lijin
Leman’la LijinGönül Özgül · Bilgi Yayınevi · 201784 okunma
271 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Arkadi ve arkadaşı Bazarov, Arkadi'nin babasının yanına taşınırlar bir süreliğine. Oğlunu çok özleyen baba Nikolas Petroviç ve abisi Pavel Petroviç Arkadi ve Bazarov'la konuştukça aslında gençlerin ne kadar da onlardan farklı olduğunu fark ederler. Arkadi ve Bazarov nihilist olduklarını ve nihilizmi savunurken, Pavel Peroviç daha aristokrat bir tutuma sahipti. Babalar ve Oğullar kuşaklar arası çatışmayı, nihilizm kavramını, Rusya'nın o zamanki nihilizme bakışını çok güzel bir şekilde ele almıştı. Kitap kesinlikle çok ama çok akıcıydı. Kitaptaki karakter sayısı da çoktu. Bir tek Arkadi'nin babasının evinde geçen bir mekan da yoktu ayrıca. Biraz Anna Sergeyevna'yla takıldılar. Bazen o nihilizme sıkı sıkıya bağlı olan arkadaşlar birbirlerini sorguladırlar, düşünceleri ayrı düştü. Bazarov ailesinin yanına gitti. Olay örgüsünü çok beğendim. Yine sonuyla kalbimi kıran bir klasik oldu. Çok kolay okunan bir klasikti ayrıca. Çok bekletmeden okumanızı tavsiye ederim size. Eminim bir çoğunuz en az benim kadar beğeneceksiniz. Benim favorilerime girdi bile.
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Şule Yayınları · 201345,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
126 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Goethe'nin henüz yirmi beş yaşındayken yayımladığı eseri Genç Werther'in Acıları o dönemin dünyasında sadece Almanya'yı değil tüm dünyayı etkilemiş, insanların mavi ceket ve sarı pantolon giymelerine, intiharlarlarına sebep olmuştur. Bu sebepten ötürü kitap bir süre  yasaklanmıştır. Kitabın Goethe'nin hayatında yaşadığı, şahit olduğu olaylarla paralelliği kitabın bu kadar duygu yüklü ve iz bırakan olmasını sağlamıştı bence. Werther'in yaşadığı yerin yakınındaki bir köyde yaşayan nişanlı bir kıza olan aşkını anlatan kitap sarsıcıydı. Olayları Werther'in yazmış olduğu mektuplardan anlıyorduk, daha sonra bakış açısı değişiyordu. Kitaba ben ilk başlarda pek odaklanamadım. Hep kısa kısa okudum. Bazı günler elime almadım. Bugün bitirmek için elime aldım ve kalan yetmiş sayfamı okuyarak kitabı bitirdim. Bu kitabı daha sonra tekrar okumak istiyorum. Çünkü gerçekten o acıyı, duygu yoğunluğunu beğendim ama kafamda tam oturmayan birkaç yer var. Bir ara tekrar okuyup pekiştirmek istiyorum.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021122,2bin okunma
263 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Tatlı Perşembe büyülüydü. İnsanları değiştiren, mutluluk veren, güneşin daha parlak olduğu bir gündü. Berbat Çarşamba'dan sonrası, Bekleme Günü Cuma'nın öncesiydi. Parası pulu olmayan, yerleşik bir hayatı olmayan, hayata tutunmaya çalışan Suzy kendini Sardalye Sokağı'nda bulur. Bu sırada Dünya Savaşı'nın sonunda askerden dönen Doc vardır ve Doc biyolojiyle ilgili bir insandır. Ahtapotları, denizyılanlarını inceleyerek bir makale yazmaya çalışır. Suzy kendi benliğini bulmaya çalışırken, Doc'la aralarında bir şeyler gelişir ve bu ikisi için de beklenmediktir aslında. Bir şeylerin olması için itilirler çünkü. Birçok yan karakterin olduğu bu romanda tüm karakterlere içim ısındı. Doc kendini kötü hissederken tüm sokağın onun için uğraşması, Fauna'nın yıldız fallarıyla insanlara umut vermesi, Hazel'ın deli doluluğuyla okuması çok keyifli bir kitaptı. Ayrıca karakterlerin arasında geçen diyaloglar komikti de. Hatta biraz trajikomikti. Yazarın dili zaten çok güzel. Gerçekten kendini okutturuyor. Özellikle de her bir bölüme başlarken olayı farklı bir şekilde başlatıp daha da değişik bir yolla asıl olayı aktarması çok hoşuma gitti. Kitabı ben her şeyiyle beğendim. Kitabı bitirdikten sonra 1000kitap'ta bir yorum okudum ve kitabın aslında Sardalye Sokağı ve Yukarı Mahalle kitabının devamı niteliğinde olduğunu öğrendim. Aynı mekanda geçen farklı kişilerin anlatıldığı kitaplar sanırım. Ama ben bir eksiklik hissetmedim açıkcası kitabı okurken. Zaten giriş ve birinci bölümde geçmişi özetler gibiydi yazar. Sebebi de devam nitelikli bir kitap olmasıymış. Siz okurken en iyisi sıraya göre okuyun derim ben.
Tatlı Perşembe
Tatlı PerşembeJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 20211,455 okunma
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam