uzun yolculukları hep çok seven taraf oldum,radyoda çalan en eğlenceli şarkıda bile uzun uzun gözlerimin dolmasını seviyorum ya da kendime acı çektirmeyi her şeyden pişmanlık duymayı ilke edinmisimdir kendime..
düşünüyorum de bazen bu yorucu hayatın bi oyunu çıksa karşıma ev halkının hepsi yokken arabada, yarısı evde yarısı yolda.bi terslik çıkıp yoldakileri alıkoysa allah evdekilerin eksikliğini,bi elmanın yarım hali geliyor aklıma bütünken değeri bilinmeyen,eksikken huzur verir mi insana..
bazen uzun uzun yazılar yazıp da duruyorum birden bire kimse okuyamayacaksa,kimse duygularıma tercüman olamayacaksa boşver be kızım diyorum
ekmek kavgasının hüküm sürdüğü şu dünya için değmez biliyorum.yine bir uzun yol dönüşünden yazıyorum bunları
babam yine son gaz eve yetişmeye çalışıyor bense yolun tadını çıkarmaya
biliyorum kimsenin umrumda olmayacak bu dizeler yine.
ama ben yine şarkıya takılmışım duymazdan gelmeye çalışmışım kendimce dünyalık şeyleri..
vay ben ölem atın toprak üstüme aman...
o kadar duygusal bi şarkının ardına ankara çiftetelliside koyulmaz be kardeşim.
umulmaz umudumla evde bulaşık yıkarken buluyorum kendimi...
köpüklerle oynamayı insanlara laf anlatmaktan çok seviyorum mesela..