“Gitmek mi yitmektir, kalmak mı?” artık bilmiyorum…
Yerini yadırgayan eşyalar gibiydim ya ben hep!
Ve inançlı, gitmenin bir şeyi değiştirmediğine.
Bilemem, belki bu yüzden
Ben sana yanlış bir yerden edilmiş,
Bir büyük yemin gibiydim…
Beni hep aynı yerimden yaralayan o eve
Yine de döneyim, döneyim istedim.
Ah benim sesimle;
Söylesem de, inanmazlar
Benzemiyor çünkü bir dile.
Döndüğüm, döndüğüm ama döndüğüm
Döndüğüm bu sema sensin, döndüğüm.
Sen benim kara ömrüme vuran
Suyumu harelendiren sevincimdin…
Onu sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
Titreme daha fazla kalbim!
Bağışla kendini artık onu da…
Bırak gitsin, bırak gitsin.
O senin en ezel gününden kaderin.
Sen onu nasılsa bin kere daha…
Seveceksin.
"İnsan başkalarına yardım ettiği, başkalarını sevdiği kadar yükselir. Dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir. Hatta mukabele edilmesini bile beklemeden sadece sevmek."
"Kitap okuyordu üstadım, bu yüzden beni üzmez sandım ."dedim hüzünle.
" Yanılmıyorsun , kitap okuyan üzmez lakin okuduğundan anlamak istemeyen üzer.Okumak azizim insanı incitmeyen tek şeydir."dedi.
-"Sevgili Arif, bunu yaptığım için lütfen beni bağışla. Böyle bitsin istemezdim ama gitmek zorundayım. Neler hissettiğimi bilsen bana hak verirdin biliyorum. Bir süre buralarda olmayacağım. Lütfen beni arama. Giderken anahtarı kapıcıya bırakabilirsin.
Sevgiler Müzeyyen."
...
"Neden gitti?
Onu hiç ihmal etmedim.
Hep gözlerinin içine baktım.
İstese onunla evlenebilirdim bile.
Müzeyyen gitti.
Neden gitti?"
"Kitapları okuyorsun ve kendini bir yalnızlığın ortasında buluyorsun. O halde, artık kendini yalnız hissetme diye bu gece seni kitaplar okumuş başka adamlarla tanıştıracağım.."
"Ruth'a bakarken, onu dinlerken sanki yaşamın yüzüne bakıyor ve onun en derin gizlerini okuyor gibi olurdu. Ve sonra aradığı eşsiz duyarlık doruklarının bilincine vararak, bunun aşk olduğuna ve bu aşkın, dünyadaki en büyük şey olduğuna karar verdi..."
Hafta sonu kaçamak yapmalık
Büyük şehir mi sandın beni
O şehrin dışındaki kasabayım ben
Adını hiç duymadığın
Ama hep içinden geçtiğin
Neon ışıklarım yok
Gökdelenlerim, heykellerim yok
Gürleyen bir göğüm var
Titretirim köprüleri
Hazır yemek değil, ev yapımı reçelim
Öyle koyu ki kıvamım
Dudaklarının değdiği en ballı tatları kesebilirim
Polis sireni değilim
Şömine çıtırtısıyım
Yaksam da seni
Alamazsın gözlerini üzerimden
Öyle güzel yakarım ki hem
Kızarırsın
Otel odası değilim, evim
Seçtiğin viski değil
Muhtaç olduğun suyum
Boşuna beklentilerle gelme
Uğraşma
Benden tatil olmaz sana
"Senin gönlün daima meshur ve musahhardır;
Mâzursun...
Sen gamın ne olduğunu hiç bilmedin;
Mâzursun...
Ben sensiz bin gece kan yuttum,
Sen bir gece sensiz kalmadın;
Mâzursun..!"
"Diğer yandan, ben şahsen bir kadının özgürce ve tutkuyla içgüdülerinin peşine takılmasını, genellikle alışılageldiği üzere, kocasının kollarında onu kapalı gözlerle aldatmasından daha dürüst bulurum"