104 syf.
·
Not rated
Bu kitabı lütfen okuyun...
Uzun zamandır Jean Louis Fournier okumak istiyor fakat hangi kitabından başlayacağıma karar veremiyordum; eserlerini kronolojik sıraya göre mi okusam, herhangi bir kitabından başlasam parçalarda eksiklik olur mu düşüncesiyle beklettim durdum. Bu düşüncelerle merak ettiğim bir yazarı öteleyip durduğumu görünce artık bir yerden başla dedim ve Nereye
Nereye Gidiyoruz Baba?
Nereye Gidiyoruz Baba?Jean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20092,997 okunma
Ben seni terk edilmiş evlerin posta kutusunda bekledim mesela.
Reklam
"Ben olmayacak hayaller kuracağıma, sadece işime odaklanmalıydım. Önüme çıkan her fırsatı değerlendirmeli, çok ama çok çalışmalıydım. Çok çalışmak beni, son merhalede, işyerimde genel müdür koltuğuna oturturdu. Ötesi yoktu. Daha çoğunu istiyorsam, başka hedefler koymalıydım kendime. Mesela, kimse bam bir gün kapıyı göstermesin diye, asla koca veya sevgili parasıyla değil, her bir kuruşunu alın terimle kazanacağım paralarla kurulmuş bir şirketim ve satın alınmış, illa Boğaz manzaralı bir evim olmalıydı. İnsanlar bana saygı ve hayranlık duymalıydı. Yalnız kadın olmanın dezavantajlarının üstesinden ancak öyle gelebilirdim, itibarımla, başarılarımla."
İnsanın şu dünyada bi hakı var başka da yok akıl başında olan bir duru bı düşünür ben ne yapıyorum diye mesela niye yaşıyorum amacım ne nerey gidiyorum nerden geldim diye beni göndern ne istiyor diye ama sanki insanlar hiç ölmeyecek gibi yaşıyorlar vallahi çok garip asrı çok.....
Bazende rüyamda bir şemsiyeyle uçtuğumu hatırlıyorum.
Gecenin karanlığında, ayın gülümsediğini ve yıldızların kahkaha attığını hayal etmek zor değil. Gece olduğunda, dünya bir karikatür filmi oluyor sanki ve ayın yüzü güldükçe, yıldızlar birer mizah perisi gibi fısıldıyorlar kulağıma. Yatağa uzandığımda, düşüncelerim birer komedi şovuna dönüşüyor. Belki de dünya aslında bir palyaço partisidir ve
Mesela dargın olalım ya da olmayalım ben sürekli seninle barışmak istiyorum.Her seferinde bağlarımız güçlensin diye saniye başı barışabilirim.
Reklam
İnsanlar mutluymuş gibi yapan insanları Gerçekten mutlu sanıyorlar. Ama mesele mutlu olmak ya da olmamak değil aslında. Çok mutlu olmanı da istemezler, Üzgün olmanı da istemezler. Ucu onlara dokunacak diye korkarlar besbelli. İnsanlara kalırsa senin yaşamın da yaşamak değildir. Duygularını bile yönlendirmeye çalışırlar. Üzgün duruyorsundur, güle derler. Gülersin; neden gülüyorsun derler, hayırdır, derler. Onları mutlu etmek asla mümkün değil. O yüzden ya görünmediğin gibi ol, Ya da olduğun gibi yaşa... Ben mesela; Herkes her şeyi beğensin diye yaşarsam, Kendime kalamam. Günlük yaşantımda zaten çoğu zaman Benden başka herkesin dediği oluyor. Neden kendi içimde de onların dediklerine köle olayım? Mutluysam da öyle. Dışarıdan gelen sesler, Neden beynime hükmetsin ki?
Sayfa 10 - Hubatus yayınlarıKitabı okuyor
Çünkü üniversite diplomanız ne olursa olsun, hayatta insan ilişkileri çok önemli. Mesela ben Harvard'da finans, pazarlama dersi aldım, ama bir de insan ilişkileri dersi vardı. Ben o zaman insan ilişkileri dersini almamıştım. Daha sonraki yıllarda o dersi niye almadim diye hazırlandım. Onun önemini mühendis olduktan sonra anladım. Eğer o dersi almış ve bir organizasyonda çalişmiş olsaydım, önemini daha cok anlayabilecektim... .
Sayfa 35 - Hüsnü ÖzyeğinKitabı okudu
Ama o kadar anlamsız ki, sözünü etmeye değmez; mesela siz efendim, gerisini dinlemek için üç kuruş vermezdiniz, ama ben bütün bunların hiç yaşanmaması için kat kat fazlasını verirdim, tabii cebimde para olsaydı!
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.