269 syf.
·
Not rated
:) Suskunlar yazarın beşinci romanı ve ben çok geç kalmışım okumakta. 17 yüzyıl dönemleri (Sultan Ahmet ) ruhunu yansıtan bu kitap dili, tarzı olarak çok etkileyici. Yazar kitapları için geniş araştırmalar yaparak taslak oluşturup genellikle yaz tatilinde kitaplarını yazmış.Mesela bu kitap için musiki ile ilgili üç yıl araştırma yapmış.
Suskunlar
Suskunlarİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20219.4k okunma
Mesela ben çilek reçeli olsam, senin çileğe alerjin olsa yine de yer miydin beni
Reklam
Çok yardım etmek istiyorsanız bir sürü kuruluş var mor çatı örneğin, haytap var mesela bayılıyorum ben, insani yardım vakfı vs.
Kadını hiçbir zaman inkar etmedim. Hatta geceleri beni odama o kadar karışık bir halde yollayan, ekseriye bir kadın muvaffakiyetsizliğidir. Ve ben, bilmiyorum neden, hiçbir kadından aşk iltifatı görmüş değilimdir. Kadınlar benden hoşlanıyorlar, fakat beni sevmiyorlar. Ben onlarda herhalde ya pek çocuk, ya pek ukala bir tesir yapıyorum. Gayet iyi bilirim ki, en münevver ve zeki kadın bile, mesela bir "Balzac romanlarının kıymeti" bahsini ancak yirmi dakika dinleyebilir. Halbuki ben, en güzel bir kadını bile bir "Balzac romanlarının kıymeti" muhasebesine feda edebilirim.
Sayfa 66 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Öyle zamanlarım olur ki, beni sessizce bekleyen odama giderken, bu her akşamki yürüyüş beni sıkar, boğar ve ben caddeyi örten kalın kar tabakasının üstüne uzanarak orayı nefesimle eritmek, ta toprağa kadar bir delik açmak isterim. Evin kapısını her akşamki gibi anahtarla açmak, sonra kapamak, karanlık koridorda yavaşça ilerlemek, merdiven basamaklarını ayaklarımın ucuyla aramak, -ki onları saymış ve ezberlemiştim ve dönemeç yerlerinin kaçıncı ayaktan sonra geldiğini gayet iyi bilirdim- nihayet odama girmek... Bütün bunlar beni deli eder. Bir kere de başka şeyler yapabilmek için mesela balkona tırmanmak, pencerenin camlarını kırarak içeri girmek ihtirasını duyarım. Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegane tesellidir. Her eşyasını ayrı ayrı ve gayet iyi tanıdığım bu odada yalnız onlar her zaman için yeni bir koku taşırlar. Bir zaman söyleyecek bir çok lafları vardır. Mesela, masanın kenarındaki ucu kırık mermer tütün tablasını belki yüz defa üstten, alttan, sağdan, soldan tetkik etmiş, elime alarak saatlerce kırık yerdeki ince damarları ve pürüzleri seyretmişimdir. O, bana artık kendi sesim kadar bildiktir. Halbuki en çok okuduğum bir kitabın en çok okuduğum bir satırı bile bana bazan başka şeyler söyleyebilir.
Sayfa 65 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
"Ben seni göreyim ister miydin mesela?" "...Gör beni isterdim."
109
Reklam
İşkeçeli denilen çocukta da para var belli ki. Ancak paylaştığı fotoğraflarda o yok. Başka başka şeyler var. Birbirinden farklı şeyler. Dişsiz bir adamın fotoğrafı var mesela. Siyah bir adam, nasıl çirkin ama çok da güzel gülmüş; garip bir fotoğraf. Tarzanya'da çekilmiş. Dünyanın bir ucu. Amerika da dünyanın bir ucu ama medeniyet diye bir şey var. Bizim köyden beter yerlere ne halt yemeye gitmiş bu çocuk bilmem. Ama gittiği yerlerden biri var ki gönlümü o fotoğrafta bıraktım. Yavru bir fille annesinin fotoğrafını çekmiş. Öyle güzeller ki. Senelerce öncesine döndüm bir anda. O fotoğrafın nerede çekildiğini yazmamış. Dayanamayıp fotoğrafın altına az daha, "Bu fotoğraf nerede çekildi yazacaktım ki kendimi tuttum. Sonra da kendime kızdım, hem de çok. Ne yapacaktım yerini söylese? Gidecek miydim? Nah, dedi içimden bir ses. Ben şuradan Artvin merkeze gidemezken..."
Sayfa 28 - Pukka Yayınları, BaharKitabı okuyor
Yarışmak ve yarışmamak, işte bütün mesele
"Son mektubunda yazdığın şeyleri düşünüyorum birkaç gündür. Galiba kuşak farkı dedikleri şey ne demek anlıyorum artık. Mesela bizim kahramanlarımız vardı. Gençliğimizde Sezai Karakoç bir şairdi, kahramanımızdı, Malcolm X bir devrimci liderdi, kahramanımızdı, Muhammed Ali bir boksördü, kahramanımızdı, Maradona bir futbolcuydu, kahramanımızdı. Bu isimler hep bir şeylere karşı durmuş, herkesin meylettiği şeylerin dışında şeyler yapmış insanlardı."
Mesela bakınız, ben ümit kelimesinin aynı zamanda korku ifade ettiğini düşünürüm. Çünkü ümit, olması ve olmaması ihtimali olan bir şeyin, olacağını farz etmektir. Fakat böyle bir faraziye o şeyin olmaması korkusu devam ettikçe mümkündür ve o korku nispetinde kuvvetlidir. Bütün zıtlıklar ve mesela hürriyetle esaret arasında da bir cevher birliği seziyorum. Tereddüdün ve tercih zaruretinin esaretinden kurtulmuş hürriyet var mıdır?
352 syf.
4/10 puan verdi
AKMIYOR... Acı çeken kadınlar nedense romantik komedilerin vazgeçilmez noktası olsa da fibromiyaljiden muzdarip bir kadın karakterle ilk karşılaşımdı bu yüzden orijinal buldum. Red'in de ilk sahnesi klozet açmaktı mesela bu da pek karşılaştığımız türden bir manzara değildi. Genelde başrol erkekler hep ilah gibi görünürler (ki Red de öyle
Hayatını Yaşa, Chloe Brown
Hayatını Yaşa, Chloe BrownTalia Hibbert · Artemis Yayınları · 2023173 okunma
Reklam
mecburiyet Olmadığım şeyler için şükrettiğim durumlar: Bana kalsa hiçbir şekilde yapmak istemeyeceğim, eğer ya- parsam kendimi sıkılıyor, boğuluyor, küçülüyor, ziyan oluyor, eziliyor, yazık ediliyor, yok oluyor, yere batası geliyor hissedece- ğim; fakat, mesela ekmek parası gibi herhangi bir mecburiyetten ötürü, yukarıda saydığım gibi hissede hissede yapmak zorunda kaldığım bir işi yapmak zorunda kalmadığım; aksine hayat boyu yaptığım her işten büyük bir zevk aldığım ya da hep zevk aldığım işleri yaptığım için sana sonsuz şükürler olsun Rabbim. İnsanın bir işinin olmasının bile büyük bir nimet olduğu bu dünyada bir de sevdiği işi yapmak ne büyük bir ikram. Ama mesela biri beni bu işi yapmak için faraza tüylü şapka takmak zorunda bıraksa ya da sadece bir renge mecbur etse ne hissederdim acaba? Kaç gündür yollarda gördüğüm şeker pembesi motosikletlere binmiş şeker pembesi tulum giymiş motorlu kuryeleri gördükçe hem gözlerim hem yüreğim kanıyor. Eğer aksi doğru ise dahi kimse yorum yapmasın, çünkü ben onların üç kuruşluk ekmek parası için “batsın bu dünya” diye diye o kıyafetleri giydiğini düşünerek bir nebze olsun teselli oluyorum. Not: Pembe şahane bir renktir. Tüm renkler nefistir. Helalin- den ekmek parası için alın teri ile yapılan her iş asildir. Benim de bu hayatta onlarca mecburen yaptığım iş vardır. Peki Burada yazarı üzen nedir? 7 Mart 2020
Mesela eğer öğleden sonra dörtte gelirsen, ben saat üçten itibaren mutlu olmaya başlarım.
290 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Romanımızın kahramanı Devin Jones okul masraflarını çıkarabilmek ve aşık olduğu kızı unutabilmek için Eğlence Parkında iş bulur. Başta patronu olmak üzere ekip arkadaşları ve parkın diğer çalışanları tarafından oldukça sevilir Dev. İzin gününde ekip arkadaşlarından iki kişiyle parkın içinde bulunan Dehşet Evine yolları düşer. Arkadaşı Tom orada bir kızın olduğunu ve yardım istediğini belirtir ama bir daha konusunu açmaz. Erin ve Devin, bu konuyla ilgilenip neler olduğunu öğrenmeye çalışır. Linda Gray’in uzun zaman önce Dehşet Evinde öldürüldüğü ortaya çıkar ve katilinin bulunamadığını öğrenirler. Roman korku ağırlıklı bir roman değil, içinde aşk, iyilik, kötülük, dostluk eğlence gibi unsurları kollarını açarak kucaklayan bir roman. Özellikle Devin Jones’u sevecekseniz. Ben kitabı okurken kahkahalarıma engel olamadım. King, karakterlerini o kadar güzel seçiyor ki kitabı okuyup uzun zaman geçtikten sonra bile unutamıyorum. Billy Summers mesela hâlâ unutamam. King’in yazmış olduğu kitaplarda okuduğu kitapların izine de rastlıyoruz. Bu kitapta da Jones, kitapsever ve Tolkien okuyor :) Hikâyeyi Dev’in anlatımıyla okuyoruz. Öyle ki kitabın sonlarına doğru olayın geçtiği zamanı “bütün bunlar çok uzun süre önce petrolün varilinin on bir dolar olduğu büyülü bir yılda oldu.” diye aktarıyor bize Dev. King’in bu tür olayları da incelikle ve dokundurarak olayların içine yerleştirmesini de seviyorum. Argo margo var evet ama eğlenceli ve güzel bir kitap olduğu düşüncesindeyim. Benden bu kadar… Keyifli okumalar diliyorum.
Eğlence Parkı
Eğlence ParkıStephen King · İnkılap Yayınevi · 2023566 okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.