·
Not rated
Kültür Endüstrisi - Kültür Yönetimi
Kültür Endüstrisi - Kültür Yönetimi
Max Horkheimer
Max Horkheimer
Theodor W. Adorno
Theodor W. Adorno
Modern dünyada kültür hayatımızın her alanına nüfuz etmektedir. Dinlediğimiz müzikten izlediğimiz filmlere, okuduğumuz kitaplara ve takdir ettiğimiz sanat eserlerine kadar kültür, kimliklerimizi ve dünya görüşümüzü şekillendirir. Peki bu kültür nasıl üretiliyor, dağıtılıyor ve tüketiliyor? Bu soruyu yanıtlamaya çalışan
Kültür Endüstrisi - Kültür Yönetimi
Kültür Endüstrisi - Kültür YönetimiTheodor W. Adorno · İletişim Yayınevi · 2021251 okunma
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Müphem Dünyanın Kontrol edilemezliği (unverfügbarkeit)
Nouvel Observateur tarafından 2013 yılında dünyanın en önemli 25 düşünürü listesine eklenen ve Almanya'da en önemli 500 entelektüel listesinde ilk 50'de bulunan günümüzün yaşayan eleştirel teorinin önde gelen temsilcilerinden olan Hartmut Rosa bir sosyolog ve düşünür olarak kendi alanında yaptığı; zamanın sosyolojisi ve kimlik
Dünyanın Kontrol Edilemezliği
Dünyanın Kontrol EdilemezliğiHartmut Rosa · Albaraka Yayınları · 202211 okunma
Reklam
254 syf.
·
Not rated
·
Read in 653 days
Akademik dilin ingilizcesine hakimseniz, bu kitabın türkçesini okumanızı önermem. Yazarı Guy Debord, kendini sinemacı olarak adlandıran, marksist teoriyle haşır neşir bir fransızdır. Ancak 1967 yılında yayınlanan "gösteri toplumu" kitabının da etkisiyle, ciddi bir ün kazanıyor. Öncelikle kitabın birkaç ana meselesi var: ideolojik aygıt
Gösteri Toplumu
Gösteri ToplumuGuy Debord · Ayrıntı Yayınları · 2021890 okunma
Şeyleşme teorisi, teşhis koyma niyeti taşıyan kapsayıcı bir teori olarak, cemaat yitimine (anomi), anlam yitimine(büyübozumu) ve özgürlük yitimine ( tahakküm ) sebep olan sistemik metalaşma, sömürü ve yabancılaşma süreçleri ile modern benliğin yabancılaşması biçiminde fenomenolojik tanım arasında bağ kurar.
Sayfa 9 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
240 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 17 days
Yabancilaşma “Çağımıza göre kutsal olan tek şey ‘yanılsama’ ve kutsal olmayan tek şey hakikattir. Gosteri Toplumu,Var olani kendisi olma ozeligi disinda tutarak Tükete bildigin kadar varsin sloganiyla bütünleştiren ayni zamanda gösterinin her yerde oldugunu vurgulayarak yasamamizi nasil ele gecirdigini gosterir. Yabancilasmanin altinda yatan seyin metalasma oldugunu gercek olan hic bir seyin kalmadigini da ekler yazar. Yazim dili olarak anlasilir olmasina dikkat edilmis fakar daginik bi sekilde ele alinmis olmasi yuzunden algilamaya calisirken zorlayiciligi bulunuyor. Ozetle ; İzleyicinin (kendi bilinçsiz etkinliğinin sonucu olan) seyredilen nesneye yabancılaşması şöyle ifade edilir: İzleyici ne kadar çok seyrederse o kadar az yaşar; kendisini egemen ihtiyaç imajlarında bulmayı ne kadar kabul ederse kendi varoluşunu ve kendi arzularını o kadar az anlar. Gösterinin etkin insan karşısındaki dışsallığı, kendi davranışlarının artık bu insana değil, bu davranışları ona sunan bir başkasına ait olması gerçeğinde ortaya çıkar. İşte bu yüzden izleyici hiçbir yerde kendini evinde hissetmez, çünkü gösteri her yerdedir.
Gösteri Toplumu
Gösteri ToplumuGuy Debord · Ayrıntı Yayınları · 2021890 okunma
Popülizmin Kürt Müziğine Yansımaları
Uzun bir zamandır, gerek dost sohbetlerinde gerek sosyal medya platformlarında, Kürt müziğinin geçmişi, bugünü ve geleceği adına yapılan tartışmaların hepimiz şahidiyiz. Bir yandan birçok müzik insanının üretimleriyle nefes alırken, diğer yandan yapılan üretimlerle ortaya çıkan yabancılaşmanın da şaşkınlığı içerisindeyiz. Kültürel ürünlerin
Reklam
"...Frankfurt Okulu’na bağlı olarak ortaya çıkan Eleştirel Teori olarak bilinen yaklaşım (...) Çoğu sosyal teorinin aksine epistemoloji ile yakından ilgilenen ve çeşitli epistemolojileri inceleyen eleştirel kuramcılar, özellikle doğa bilimleri mantığının insan bilimlerine uygulanmasının, kapitalizm de olduğu gibi, insanları nesnelere ya da şeylere indirgeyerek tahakkümün amaçlarına hizmet ettiğini savunmuş (Langman, 207:875) ve bunun yerine modern toplumlarda yabancılaşma, metâlaşma ve benzeri her türlü tahakküm biçimiyle eleştirel olarak uğraşan özgürleştirici bir bilgi üretme çabasında olan çok disiplinli ve çok boyutlu, diyalektik bir sosyal teori geliştirmeye çalışmışlardır..." -Sosyolojiye Giriş,Aöf Yayınları-