Barnabas İncili’nin akibeti nereye varacak?
Barnabas İncili’nin akibeti nereye varacak? 1983 Kışında, Şırnak'ın Uludere kazasına bağlı "Kela Memo" mevkiinde av köpekleriyle avlanmaya çıkan Timurhan Ağa ve adamları bir ara köpeklerini kaybederler. Köpeklerinin yeraltı gibi bir yerden seslerini işitirler. Mağara gibi bir yerden girdiklerinde aşağıya doğru yol olduğunu
Taptığım Putlarım Bunlardır
Aşağıda bir liste vereceğim. Bu kişiler benim için idoldür, puttur, birlikte ortak koşarım. 2700 küsür okumadan sonra hala bir kitabını gördüğümde heyecanlandığım ve okumak istediğim yazarları listeye koydum. Okumadıklarımı koymadım, bir sıralamaya göre yazmadım. Aynı zamanda tavsiyelerimdir, buyurun: KURGU:
Reklam
Risâle-i Mahbûb Üsküdar'a gittim bugün. Hava öylesine güzel, Üsküdar öylesine kalabalık. Kalabalığın uğultusu işitiliyor...Göğün payıma düşen kısmında şu ilginç satırları okudum: Her uğultunun, her gürültünün kubbesini sükûtun sütunları ayakta tutar. Kulağı işitmez kılan her yüksek ses sükûtun üzerine devrilir. İç sesime kulak
Sahibine Karşı Olan Fotoğraf
Peride Celal'in yapıtları ile ilgili hemen hemen her eleştiri yazısı bir "dönüşüm" vurgulanışı ile başlar. Bu, yazarın mesleki hayatında 1954 yılına gelindiğinde "Üç Kadının Romanı" ile geçirdiği bir dönüşümün anlatımıdır. Halbuki bu kolaycı bir eleştirmen yaklaşımıdır. Çünkü eleştirinin odağı metin değil, yazarın kendisidir. Peride Celal, pembe romanlar kaleme aldığı dönemi "müsvetteler, karalamalar" olarak reddeder. Çünkü o dönemde yazmak, Peride Celal için ekmek parası kazanmak demekti ve sayfa başına ücret alarak çalışmaktaydı. Aşağıdaki fotoğrafa baktığımızda ise pembe romanlar yazdığı dönemi bir mücadelenin başlangıç dönemi olarak görmemiz gerekir. Onlarca erkek yazarın içinde bir tek kadın yazar olmak... Varoluş mücadelesini kazanmış, tutunmayı başarmış onlarca erkek ve sadece bir kadın... Fakat Peride Celal, insanlık onuruna aykırı olduğu düşüncesiyle kadın yazar-erkek yazar ayrımına karşıdır ve bu tavrı son derece ilkel bulur. Bana kalırsa aşağıdaki fotoğraf yazarına rağmen ataerkil gerçekliği açığa vurur; çünkü yazar olmak evet ama ya kadın olmak!
Peride Celal
Peride Celal
Neden alim yetiştiremiyoruz? Prof.Dr. Mehmet Akif Koç’un konuşmasından geniş bir özet sunuyoruz: Hicri ilk üç asırda ne zaman ne gerekmişse ulema onu görmüş ihtiyacı karşılama teşebbüsüne girişmişler. Mesela Hicri dördüncü asırda İbn-i Nedim’in fihristiyle karşılaşıyoruz, daha önce yok. Dört asır boyunca bütün alanlarda ilim kaleme alınmış,
İttihat, Osmanlıda oğlancılık, Rabıta, 28Şubat, Apollo, Yunan...
_İttihat Terakki Cemiyeti_ _Mustafa Kemal Paşa, Rauf Orbay, Kazım Karabekir, Fethi Okyar, Halil Kut, Mehmet Akif Ersoy, Fahrettin Paşa, Enver Paşa, Cemâl Paşa, Talat Paşa, İsmet İnönü, Celal Bayar, Ali Fuat Cebesoy, Ali Çetinkaya, Ziya Gökalp, Hacı Bekir, Tevfik Rüştü Aras, Said Halim Paşa, Nuri Conker, Çerkez Ethem, Yunus Nadi… _1889 devletin
Reklam
ESMA-ÜL HÜSNÂ ...
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹 Allah 'ü Teâlânın Tirmizi ’de Bildirilen 99 İsmi Şunlardır: 1- Allah: Her İsmin Vasfını İhtiva Eden Öz Adı. Kendinden Başka İlah Bulunmayan Tek Allah. Bu İsm-i Şerif, Cenâb-ı Hakk'ın Has İsmidir. Bu İtibarla Diğer İsimlerin İfade Ettiği Bütün Güzel Vasıfları Ve İlâhî Sıfatları İçine alır. Diğer İsimler İse, Yalnız
Klasikleri Niçin Okunmalı?
Klasikleri okumak, hayatında bir tek kitap bile karıştırmayanların dahi ‘iyi’liğini reddetmediği bir insani etkinliktir. Italo Calvino’nun İtalya’da ilk basımı 1991 yılında yapılan aynı adlı kitabındaki Klasikleri Niçin Okumalı? makalesi bu konuda hayli zihin açıcı. Türkçedeki basımı nedeniyle bu kadim mesele üzerinde bizi de bir kez daha
Esmaül Hüsna دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى
• Allah’ü Teâlâ’ya ancak Esmâü’l-Hüsnâ’dan biri ile dua yapılır ve ancak Esmâü’l-Hüsnâ’dan biri ile zikir edilir. • Örneğin: “Tanrım! Tanrım!” diye dua edilemez ve “tanrı, tanrı” diye zikir edilemez. Âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ buyuruyor: • “Esmâü’l-Hüsnâ (en güzel isimler) Allah’ındır. O halde O’na, onlarla dua edin.” (A’râf, 180) • “Yer
115 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.