Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve

Merve
@meuphoriaf
Ah ilk aşklar ahh...
"O, kalbime varoluşun derin doğasını öğretti ve ruhların karşısında bir ayna gibi, kalbimi büyüledi."
Sayfa 2 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
Reklam
"Insan zamanla herşeyin mükemmele gideceğini, iyiye doğru evrileceğini düşünmeye meyillidir. Ne var ki zamanın bu düşünceyle bir alakası yoktur. İnsanın zamanla ilişkisi bir gayret ister."
Sayfa 25 - KronikKitabı okuyor
" 'Yetmiş yıl yaşa, yetmiş idealin olsun,' gibi sloganlar palavradır. İnsan hayatı buna müsait değildir. Kişi, yaptıklarını iyi ve ölçülü yapmaya odaklanmalıdır. "
Sayfa 24 - KronikKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Şunu da bilmek gerekir; 5 yaşında bir çocuk kendine hedef koyar ama ne hazindir ki 35 yaşındaki yetişkin koyamaz"
Sayfa 23 - KronikKitabı okuyor
Şaşmamak gerek
"Mustafa Kemal'in İstiklal Harbi'ni başlatması bir yol açma hamlesidir. İstiklâl harbi bütün safhalarıyla çok ilginç bir harptir ve halen tam olarak arastırılmak bir yana, ne hazin ki uydurma hikayelerle üzerini örtmeye çalışanlar bulunmaktadır."
Sayfa 21 - KronikKitabı okuyor
Reklam
Ya bir yol bulacağım ya bir yol yapacağım... ~Hannibal
"Bir yol tıkalıysa diğerinden gidersiniz, o da yoksa üçüncü yolu siz yaratırsınız. Bu, bütün hayatınız için geçerlidir. Ancak bir defa geçtiğimiz yoldan bir daha geri dönmeyeceksiniz. Çünkü lüzumsuz geri dönüş başarısızlıktır, tekrara düşmektir, ufku kapatmaktır."
Sayfa 20 - KronikKitabı okuyor
Bunu düşünebilmek bile bir meziyet
"Çok açık ki insanın ne zaman çalışacağını, ne zaman duracağını bilmesi lazımdır. Tüm bu tempoya hazırlıklı olabilmek için zihinsel hazırlığın yanı sıra fiziksel olarak da kendine ihtimam göstermelidir. Aksi takdirde ahenksiz yaşar. Ahenksizlik böyle zor günlerde insanların başına çok iş açar, en başta sağ duyu tökezler, sürüklenir durursun. Zorluklanın üstesinden gelmek ve ayakta kalmak için önce hedefi koymak, sonra o hedefe inanmak ve ona göre çalışmak gerekir."
Sayfa 19 - KronikKitabı okuyor
Mutsuz onca insanın kısa özeti gibi...
"Insan hedefini belirleyip ona göre yaşaması gerekir. Kolaymış gibi geliyor değil mi? Zordur halbuki. Bizim gençlerimizde sıkıntı daha üniveriste imtihanında başlıyor. İmtihana giren çocuk, puanına söyle bir bakıyor; neresi tutarsa oraya gidiyor. Bu çocuğumuzun yerleştiği üniversitede nasıl bir eğitim alacağı da çoğu kez belirsizdir, adeta piyangodur. Çok açık ki böyle plan olmaz, bu bir hedef değildir. İnsan hayatı piyangoya bırakılmayacak kadar değerlidir."
Sayfa 17 - KronikKitabı okuyor
Ne olur? :)
"Kıssadan hisse, yeryüzünün bütün karıncaları birleşince..."
Sayfa 208 - YKYKitabı okudu
"Umutsuzluk tutsaklığın gıdasıdır. Umutsuzluk köleliğin anasıdır. Umutsuzluk yüreğin yıkımıdır."
Sayfa 192 - YKYKitabı okudu
Reklam
Cahil ve sessiz kalmamanın önemi!
"Borazanlar, televizyonlar, gazeteler, romanlar, özellikle karıncayı fil yapma okulundan çıkan aydınlar asıl bundan böyle işe yarayacaklar. Karınca uluslarının artık hiçbir ışıkları kalmadı. Umutsuzluk tutsaklığın gıdasıdır. Umutsuzluk köleliğin anasıdır. Umutsuzluk yüreğin yıkımıdır. Umutsuzluğu körükleyeceğiz. Yıl on iki ay, gece gündüz karıncaları fil etme okulundan çıkma aydınlar, radyonun, sinemanın, televizyonun, gazetelerin başına geçecekler, durmadan durmadan umutsuzluğu söyleyecekler." "Şimdiden başladılar bile..."
Sayfa 192 - YKYKitabı okudu
DOĞRU SÖZE NE HACET
"...Filler hiç yenilir mi? Bu dünya dünya oldu olalı kim görmüş karıncaların filleri yendiğini? Bu dünya böyledir ve hem de bu dünya hiç değişmez. Fil fildir, karınca karınca... Filler yönetecek, onların işleri bu karıncalar çalışacak, filler yan gelip yatacak, en güzel yiyecekleri onlar yiyecek, en güzel giyitleri onlar giyecek, en görkemli saraylarda onlar oturacak. Karıncalarsa işte böyle, halleri duman, yıl on iki ay çalışıp sonunda ellerindeki avuçlarındakini fillere verecek, kendileri de açlıktan karılacaklar. Doğanın yasası bu, insanların, o kendilerini doğanın kutsal yaratığı sanan o övüngeç insanların da yasası bu. Bu dünya böyle gelmiş böyle gider."
Sayfa 143 - YKYKitabı okudu
"Korkuyu da unutmayacaksınız. En büyük, en eski karıncaları biribirine düşürecek yol korkudur. Biribirine karşı onları korkutacaksınız. Korkuyu yüreklerine ekip, büyütecek, boy verecek korku yüreklerinde, kafalarında, gönüllerinde. Fil korkusunu, sel korkusunu, ne bulursanız, nasıl bir korku biçimi yakalarsanız yağmur gibi yağdıracaksınız başlarına. Korku karıncaları felç eder, kıpırtısız kılar, ölümden de beter eder. İsterseniz Allah korkusunu, biribirlerinden korkuyu durmadan durmadan büyütebilirsiniz. Korkuyu büyüteceğiz. Kırmızı sakallar üstüne tekmil korkulardan binlerce tanrı yaratacağız... "Bireycilik ateşini korkuyla birlikte körükleyeceksiniz, onların hepsi biz kardeşiz, yoldaşız, derler, aldırmayacaksınız. Onların çoğunun içinde bir bireycilik ateşi sonsuzca yanar, karıncaların biribirlerine düşmanlığı bu bireycilikten doğar, ölüm, yılgınlık, sevgisizlik bu bireycilikten doğar Hiçbir kırmızı sakalın biribirini sevmesine fırsat, izin vermeyeceksiniz. Bunlar biribirlerini sevmeye başladılar mı, sevginin olduğu yerde bireycilik barınamaz, korku, aşağılama barınamaz, zinhaaar, sevgiye izin vermeye ceksiniz. Bunlar biribirlerini sevmeyi öğrenirlerse bizi de, filleri de erinde gecinde yenmenin bir yolunu bulurlar. Zinhaaar, bunlara biribirlerini sevdirmeyeceksiniz. O eli nasırlıları hiçbir zaman gözden uzak tutmayacaksınız, onlardan her an bir ışık gibi bir sevgi seli bütün kırmızı sakallara dağılabilir, işte o zaman hapı yutarız. O eli nasırlının her birisi bir sevgi kaynağıdır. Tamam mı? Sevgisizliği, düşmanlığı körükleyeceksiniz."
Sayfa 133 - YKYKitabı okudu
Korku aldı başını gidiyor ;)
"Sultan, filler ne kadar iri olsalar da, karıncalar ne kadar korkaksalar da, onlardan çekiniyordu. Bu dünyanın ortasındaki mavi elmas kayasını çıkartanlar, saray yapanlar, şu dağların altını yiyecekle, balla, buğday, çekirdek, çiçek özüyle dolduranlar isteseler, azıcık düşünseler, yürekli olsalar, neler neler yapmazlardı ki bu dünyada. Kendi ağırlıklarının üç, dört mislini kaldıranlar bu karıncalar değiller mi? Onun için bu karıncaları yönetmek için çok feraset, bilim gerekiyordu. Karıncalardan faydalanmak, onları yönetmek, kaba güçle olacak iş değildi. Onları ne aç bırakacak, ne çok doyuracaksın. Ne çok yoksul, ne çok zengin olacaklar. Onları düşündürmemek için her bir şeyi yapacaksın. Karıncalığın huyunda başkaldırma, değiştirme, kırmızı sakallı olma huyu vardır. Onlara gece gündüz fil olma düşü kurdurmanın yolunu bulacaksın... Onlara böylelikle karıncalıklarını unutturacaksın... Onun için de yeni biçimler, yöntemler bulacaksın."
Sayfa 114 - YKYKitabı okudu
92 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.