"Ama öyle tuhaf ki senin iyilikseverliğin, herkese açık, herkesin ancak avuçlayabileceği kadar alabildiği büyük, sonsuz büyük bir iyilikseverlik bu; ne var ki - affet beni ama - pek miskin. İlle de istenmeyi, ille de alınmayı bekliyor. Sen ancak çağrıldığında, sana yalvarıldığında yardim edersin, zevkle değil, utancından, zaafından yardım edersin. Sen - bira da açıkça söyleyeyim sana - sıkıntı ve acı içindeki insanı, mutluluk içindeki kardeşe tercih etmezsin. Nitekim senin gibi insanların en iyi kalpli olanlarından bile birşey istemek zordur. "