Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve

Merve
@meuphoriaf
"Umutsuzluk tutsaklığın gıdasıdır. Umutsuzluk köleliğin anasıdır. Umutsuzluk yüreğin yıkımıdır."
Sayfa 192 - YKYKitabı okudu
Reklam
Cahil ve sessiz kalmamanın önemi!
"Borazanlar, televizyonlar, gazeteler, romanlar, özellikle karıncayı fil yapma okulundan çıkan aydınlar asıl bundan böyle işe yarayacaklar. Karınca uluslarının artık hiçbir ışıkları kalmadı. Umutsuzluk tutsaklığın gıdasıdır. Umutsuzluk köleliğin anasıdır. Umutsuzluk yüreğin yıkımıdır. Umutsuzluğu körükleyeceğiz. Yıl on iki ay, gece gündüz karıncaları fil etme okulundan çıkma aydınlar, radyonun, sinemanın, televizyonun, gazetelerin başına geçecekler, durmadan durmadan umutsuzluğu söyleyecekler." "Şimdiden başladılar bile..."
Sayfa 192 - YKYKitabı okudu
DOĞRU SÖZE NE HACET
"...Filler hiç yenilir mi? Bu dünya dünya oldu olalı kim görmüş karıncaların filleri yendiğini? Bu dünya böyledir ve hem de bu dünya hiç değişmez. Fil fildir, karınca karınca... Filler yönetecek, onların işleri bu karıncalar çalışacak, filler yan gelip yatacak, en güzel yiyecekleri onlar yiyecek, en güzel giyitleri onlar giyecek, en görkemli saraylarda onlar oturacak. Karıncalarsa işte böyle, halleri duman, yıl on iki ay çalışıp sonunda ellerindeki avuçlarındakini fillere verecek, kendileri de açlıktan karılacaklar. Doğanın yasası bu, insanların, o kendilerini doğanın kutsal yaratığı sanan o övüngeç insanların da yasası bu. Bu dünya böyle gelmiş böyle gider."
Sayfa 143 - YKYKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Korkuyu da unutmayacaksınız. En büyük, en eski karıncaları biribirine düşürecek yol korkudur. Biribirine karşı onları korkutacaksınız. Korkuyu yüreklerine ekip, büyütecek, boy verecek korku yüreklerinde, kafalarında, gönüllerinde. Fil korkusunu, sel korkusunu, ne bulursanız, nasıl bir korku biçimi yakalarsanız yağmur gibi yağdıracaksınız başlarına. Korku karıncaları felç eder, kıpırtısız kılar, ölümden de beter eder. İsterseniz Allah korkusunu, biribirlerinden korkuyu durmadan durmadan büyütebilirsiniz. Korkuyu büyüteceğiz. Kırmızı sakallar üstüne tekmil korkulardan binlerce tanrı yaratacağız... "Bireycilik ateşini korkuyla birlikte körükleyeceksiniz, onların hepsi biz kardeşiz, yoldaşız, derler, aldırmayacaksınız. Onların çoğunun içinde bir bireycilik ateşi sonsuzca yanar, karıncaların biribirlerine düşmanlığı bu bireycilikten doğar, ölüm, yılgınlık, sevgisizlik bu bireycilikten doğar Hiçbir kırmızı sakalın biribirini sevmesine fırsat, izin vermeyeceksiniz. Bunlar biribirlerini sevmeye başladılar mı, sevginin olduğu yerde bireycilik barınamaz, korku, aşağılama barınamaz, zinhaaar, sevgiye izin vermeye ceksiniz. Bunlar biribirlerini sevmeyi öğrenirlerse bizi de, filleri de erinde gecinde yenmenin bir yolunu bulurlar. Zinhaaar, bunlara biribirlerini sevdirmeyeceksiniz. O eli nasırlıları hiçbir zaman gözden uzak tutmayacaksınız, onlardan her an bir ışık gibi bir sevgi seli bütün kırmızı sakallara dağılabilir, işte o zaman hapı yutarız. O eli nasırlının her birisi bir sevgi kaynağıdır. Tamam mı? Sevgisizliği, düşmanlığı körükleyeceksiniz."
Sayfa 133 - YKYKitabı okudu
Korku aldı başını gidiyor ;)
"Sultan, filler ne kadar iri olsalar da, karıncalar ne kadar korkaksalar da, onlardan çekiniyordu. Bu dünyanın ortasındaki mavi elmas kayasını çıkartanlar, saray yapanlar, şu dağların altını yiyecekle, balla, buğday, çekirdek, çiçek özüyle dolduranlar isteseler, azıcık düşünseler, yürekli olsalar, neler neler yapmazlardı ki bu dünyada. Kendi ağırlıklarının üç, dört mislini kaldıranlar bu karıncalar değiller mi? Onun için bu karıncaları yönetmek için çok feraset, bilim gerekiyordu. Karıncalardan faydalanmak, onları yönetmek, kaba güçle olacak iş değildi. Onları ne aç bırakacak, ne çok doyuracaksın. Ne çok yoksul, ne çok zengin olacaklar. Onları düşündürmemek için her bir şeyi yapacaksın. Karıncalığın huyunda başkaldırma, değiştirme, kırmızı sakallı olma huyu vardır. Onlara gece gündüz fil olma düşü kurdurmanın yolunu bulacaksın... Onlara böylelikle karıncalıklarını unutturacaksın... Onun için de yeni biçimler, yöntemler bulacaksın."
Sayfa 114 - YKYKitabı okudu
Reklam
"İnsanlar tuhaftırlar, tuhaf kılıklı karıncadan da beter. Çünkü o insanların yasaları berbattır. Biri yer, biri bakar, kıyamet de ondan kopar, derler, bir türlü o bekledikleri kıyamet kopmaz. Bini çalışır aç kalır, on bini, yüz bini çalışır aç kalır, birisi, yalnız birisi döke saça yer, tıksırıncaya kadar yer yer doymaz. Her çağda bir şey uydururlar, şimdi bütün işleri güçleri beşe alıp ona satmaktır bir şeyi. Toprağı alıp toprağı satıyorlar, ağacı suyu, insanı, ellerine ne geçerse, analarını, babalarını, çocuklarını, karılarını, gözleri şu evrende neyi görürse alıp satıyorlar. Taşı alıp taşı, yıldızı, altını, elması, çiçeği, yüreklerini, gözlerini alıp satıyorlar... İnsanlar kendilerini bir alıp sat- ma deliliğine kaptırmışlar ki, delilik derim sana... Evrende ne bulurlarsa alıp satıyorlar. İnanın bana yaratık kardeşlerim, bu insanlar bizim tuhaf kılıklı karıncadan da daha tuhaf. Bu alip satma deliliği onların başına bir iş açacak ama, bu kesin ya, bunun zararı biz yaratıklara da dokunmasa... Bu her şeyi alıp satmaları, bu delilikleri şimdiye kadar yaşadıkları deliliklerin en korkuncu. Alırım beşe de satarım ona, bir iş açacak insanların, dünyamızın başına. Allah bizi, dünyamızı insanların şerrinden esirgesin." "Amin,"
Sayfa 81 - YKYKitabı okudu
Karınca olma duası ile
"Bu insanlar da bizim gibi, tüm öteki yaratıklar gibi alçak gönüllü olsalar, her birisi kendisini tanrı saymasa, sonra da bu tanrılar korkularından geberip canavarlaşmasalar onları da bu mutlu güne çağırmamak için hiçbir sebep kalmazdı...İnsanlar çok yozlaştılar, dünyadan, yaratıklardan koptular. Ölüm korkusu bitirdi onları. Başlarını bu korkudan dolayı taştan taşa vuruyorlar. Vurdukça da tozutuyorlar. İnsanlar bir gün karınca oldukları gün, karıncalar gibi alçakgönüllü olduklan gün, biribirlerini yemedikleri gün kendilerini kurtaracaklar."
Sayfa 80 - YKYKitabı okudu
Ne güzel tanıtmış bizleri
"Amanın ha, aman ha insanlara haber vermeyelim bugunkü töreni. Ne yapıp edelim de insanlar sarayı da, tahtı da, töreni de bilmesinler. Ben insanları çok iyi bilirim. Onlarda bir Süleyman vardı, bütün yaratığın dilini bilir, sihirbaz bir kişiydi, onun gününden beri biz insanlarla birlik olduk. Ben onları bil- dim bileli nereye burunlarını sokmuşlarsa berbat etmişlerdir. Çok övüngen yaratıklardır, bir yaparlarsa bin övünürler. Sonracığıma da kendilerini evrenin kilidi sanırlar. Hepsi de az çok delidirler. Sonra da o insanlar var ya, bizim gibi değildirler, onlar ölümlüdürler. Ölümlü olduklarını bilip, ölüm karşısında delirmişlerdir. Bu yüzden doğaya, kendi kendilerine, yıldızlara, her şeye kinle bakarlar. Sevgileri tükenmiş. Sevmeyi unutmuşlar, yaşam sıcaklığını yitirmişlerdir. Şimdi bu sarayı, bu tahtı görsünler ya yıkar, bozar, yerle bir ederler, ya da durmadan birbirlerine satarlar. Senin bu güzel sarayın, görkemli tahtın onlar için salt bir satış aracı olur... Onlar bir güzelliğe, bir yıldıza, güzel bir hüdhüd dişisine, bir kuğuya, bir cerene içleri sıcacık sevgiyle dolarak bakmazlar."
Sayfa 79 - YKYKitabı okudu
"Ancak hor görülenler, zayıf olanlar, hırslılar, karıncalıktan çıkmış olanlardır ki soylarına hayınlık ederler."
Sayfa 56 - YKYKitabı okudu
Reklam
Vaaah ki ne vah!
"... Bir de karıncaları durmadan oyalayacak, düşünmeyi onların elinden alacak birtakım oyuncaklar icat etseler. Karıncaları köleliğe koşullayacak..."
Sayfa 55 - YKYKitabı okudu
Bir takım bölücü unsurlar
"Yeryüzünü baskıları altına alacaklar, tekmil yeryüzünü, karınca, kuş ağaç, börtü böcek, çiçek, insan sömüreceklerdi. Bunun için de önce beyinleri, duyguları, toprağı, suyu, bedenleri yozlaştıracaklardı... Önce karıncaları on beş, yirmi, kırk, bin parçaya bölmeli, sonra da bu her bölüğü ötekine can düşman etmeliydi. Bölünmüş karıncalar, hicbir zaman bir güç olamazlar, sonuna kadar da tutsak kalırlardı. "
Sayfa 43 - YKYKitabı okudu
Merve

Merve

, bir kitabı okumayı düşünüyor
158 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.