Mevlânâ derki:
" Dostlardan biraz bile ayrı kalmak az değildir."
Sayfa 189 - ErkamKitabı okuyor
***
Aşk, daima dalgalanan, coşup duran büyük, pek büyük bir denizdir.
***
~~~
Rabbimiz nefsimize zulmettik.’ yanıldık, hatada bulunduk, senin merhametin pek engindir, sonsuzdur. Sen bize acı.
~~~
Bu bir garip öyküsüdür; dinlemek ve duyabilmek için de bir garip kulağı gerek.
~Mevlana Celalettin Rumi
İstiyorsan Hakk’a varmayı,
Meslek edin gönül almayı,
Bırak saraylarda mermer olmayı,
Toprak ol, bağrında güller yetişsin.
-Hz.Mevlana
Rivayete göre Hacı Bektaş-ı Velî hazretleri Hz. Mevlana'ya bir elçi gönderip hâline telmihen demiş ki:
Hakikati hâlâ bulamadıysan niçin kalkıp aramıyorsun?
Yok eğer onu bulduysan niçin bağırıp çağırıyorsun?
Hz. Mevlana da elçiden Hacı Bektaş-ı Velî'ye şu cevabı götürmesini istemiş:
Hakikati hâlâ bulamadıysan niçin kalkıp aramıyorsun?
Yok eğer onu bulduysan niçin bağırıp çağırmıyorsun?
Mevlana ne güzel söyler, "Tut ki Ali'den Zülfikar sana miras kaldı. Sende Ali kolu ve kalbi yoksa Zülfikar neye yarar?"
(Mesnevi, Cilt 5).
Sayfa 109Kitabı okuyor
İnsan bilgisizliğinin sarhoşu olunca ve irfandan mahrum kalınca, gerçekten kör olur.
Sayfa 194Kitabı okuyor
"Sen uzattığın eli tutmayan ele mi dargınsın, yoksa onu tutmayacak birine uzattığın için kendine mi kızgınsın...?"
(Mevlâna)
Bir şeyden aşırı uzak olan, o şeyi göremez... Bizse aşırı yakınlık yüzündendir ki göremiyoruz.
Özlem
"Doğru ve yanlış kavramlarının ötesinde uzanan bir toprak var.
Seni orada bekleyeceğim ."
-Mevlana Celaleddin Rumi, 13. y.y
Sayfa 10 - Severest
Elbette nefis hazır lezzete müptela olduğundan, değişim yolculuğundan alıkoyar!
• Montaigne'nin " Herkes kendisi için bir derstir; yeter ki, insan kendisini yakından göre bilsin" uyarısını görmezden geliriz.
•Hz. Mevlana'nın " Herkes dışını süslerken sen içini süsle, kalbini süsle. Herkes başkasının ayıplarını araştırırken, sen kendi ayıplarınla meşgul ol..." ikazlarını hiç üzerimize alınmayız.
Sayfa 129Kitabı okuyor
Mevlana Celaleddin-i Rumi’ye birçok filozof sohbet etmek ve sorular sormak için gelirdi. Mevlana ise Şems'le sohbetleri başladıktan itibaren insanlarla bu tür
sohbetleri kendisi yapmaktan imtina ettiğinden Şems-i
Tebrizi’ye bırakırdı.
Bir gün yine öyle yapar ve sohbeti Şems'e bırakır. Filozoflar Şems'in yanına giderler. Şems o
Sayfa 57 - Destek YayınlarıKitabı okuyor
