Terzi Baba O’nun Verdiği Feyiz Bir gün Erzincan'a seyyah fakirlerden birisi geldi. Üzerindeki palto çok eski olduğu gibi, ele alınmayacak kadar kirli idi. Bu zat, paltosunu diktirmek için şehirdeki terzileri tek tek gezdi. Fakat müracaat ettiği bütün terziler, onun elbisesini dikmek değil, el sürmekten bile çekindiler. Terziler, o fakir zata
Rabıta Hindistan Kökenlidir. Rabıtayı Hindistan'dan getirip Ortadoğu'da bunu yayan, 1778-1826 yıllarında yaşamış Mevlana Halid-i Bağdâdi'dir. Rabıta İslam âlemine bundan 180-200 sene önce sokulmuş olan bir bidattir. Rabıta; Hint Budistlerinden alınan yoga ve meditasyonun İslami renklere boyanıp Müslümanlara yutturulmasından ibarettir. Halid-i Bağdadi Rabıtanın yalnızca kendisine yapılabileceğini ilan etmiş; rabıtayı kendi suretine yaptıran halifelerini azletmiştir. Ortadoğu'da o zamana kadar âdet olmayan kendisine "Mevlana" denmesini emretmiştir. Ona o devrin âlimleri "Kezzab Halid'e Reddiye, Allah'ın Dini Her bir İğrenç Bidatçi Yalancıya Galib Gelecektir…" gibi oldukça ağır ifadeler içeren reddiyeler yazmışlardır. Hocası Dehlevî'nin halifelerinden Abdulvehhab es-Susî onu kâfirlik ve zındıklıkla, sihirbazlık ve cincilik ile; bazıları onu yogi/yoga üstadı olmakla itham etmiş. "Hindistan'a gitti, sihirbaz yogacılardan ders aldı ve İngiliz Hristiyanlarından bir din öğrendi…" şeklinde suçlamışlardır. Eskiden beri bazı İslam âlimleri, "Nakşibendílik, İslam örtüsü altında Budizm'den tebdil edilmiş/devşirilmiş bir bâtıní tarikattır" kanaatine sahip olmuşlardır. Kısaca; rabıtanın yapılışı ile yoganın yapılışı arasında onlarca benzerlikler vardır. Oturuş şekilleri, kontrollü nefes alıp-verme- ler, belli şeylere yoğunlaşıp konsantre olmak Budist rahip Patanjali'nin kurallarını belirlediği yoganın bir benzeridir. Üstelik bu çakma ibadet yaklaşık 200 sene önce bilinmiyordu.
Sayfa 202 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Güahkarların haline bakıp, salahatiniz için gurura kapılmayınız." ...Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî
Sayfa 184Kitabı okudu
Kafkas mücahitlerinin lideri Gazi Muhammed yardımcılarından Şeyh Şamil'i Gimri Muhaberesinin yapılacağı günün sabahı yanına çağırır ve: "Kardeşim Şamil! Bu savaşta şehit olsam gerektir. Benim yerimi Hamzat alacak. Onun kısa süren imamlığından sonra da sen başa geçecek, senelerce Kafkasya'ya hükmedeceksin. Namın cihanı tutacak, Çar
Mevlânâ Hâlid Bağdâdî sevenlerine yazdığı mektuplarında şöyle der: "Kardeşim bu fakîr hakkında Allah'ın tevfikine ve hüsn-i hâtimeye ulaşması için duâ ediniz. Allah Teâlâ'ya yemin ederim ki, annem beni doğurduktan bugüne kadar Allâh katında makbûl ve mûteber olup hesâbı sorulmayacak bir tek hayır işlediğime inanmıyorum."
Sayfa 115Kitabı okudu
Bugün 48 Yaşında Adam Elif Cüzünden Bi Haber..
Alusizade tefsir sahibi büyük allame Mevlana Halidi Bağdadi'nin mürididir. İbn-i Abidin mesela yani en son Hanefi fukahasından en güçlü ulemadandır kendisi. Ve hayatı Mevlana Halid'le beraber geçmiştir. Mevlana Halidi Bağdadi kırk sekiz yaşında vefat etti. Amma kendisinden yaşlı olan binlerce insan ona intisap etmiştir. Ne özelliği vardı peki? Hatta ulema diyor ki: Yani Şerhul Akaidin Haşiyesi Hayaliye yazmış olduğu haşiyeyi okuyanlar bu adamın, bu adamın ne denli ilim sahibi olduğunu anlar. Ama o yazmış olduğu kitabı anlayan kim diyorlar. İşin hem zahir tarafı hem peki batın tarafında bir numara.
Reklam
129 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.