Herat âlimlerinden Mevlâna Pir Şems, oğlu Muhammed ile sohbet ederken, "Bana vaaz etmek arzusu geldi. Çünkü ben bu şehrin vaizlerinin hepsinden çok ilme sahibim. Onlar kürsüye çıkıp vaaz ederler, söz söylerler, ben neden yapamayayım!" diyerek Cuma günü vaaz edeceğini şehir halkına duyurdu ve Cuma günü namazdan sonra kürsüye çıktı. Halktan ve ileri gelenlerden büyük bir topluluk vaazı dinlemek için toplandılar. Mevlâna Pir Şems, bu topluluk ve kalabalığı gördüğünde dehşete kapıldı ve panikledi, aklına hiçbir şey gelmedi ve kürsüde dili tutuldu. Sonunda. "Aziz cemaat, hepiniz benim ne kadar bilgili bir insan olduğumu ve konuşmaktan aciz olmadığımı biliyorsunuz. Lakin şu anda kürsüye çıktığımda aklımda hiçbir şey kalmadı, aklımda olan bilgilerin hepsi uçup gitti, hatırıma hiçbir şey gelmiyor" dedi. Kürsünün dibindeki oğlu Muhammed, babasının bu sözünü işittiğinde. "Babacığım, hiç olmazsa kürsüden aşağıya inmek de aklına gelmiyor mu?" dedi.
Sayfa 329 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor
"Hayat Leyla ile geçer ama gönül her zaman Mevla’yı seçer. Leyla belki bırakıp gider ama ne biz Mevla’dan ne de O bizden vaz geçer"
Reklam
2. Mektup Sona Erdi
Cennete Araf’tan gidilir. Mecdelli Meryem, İsa'nın yaralı ayaklarını gözyaşlarıyla yıkadı ve saçlarıyla kuruladı. Gelsen de yılların yorgunluğuna düçar, yolların dikenlerine bizar ayaklarını yıkayan olsam Ey Sertaç'ım... Ey Şems'im!.. Senin hasretin yanında Selahaddin Zerkub'umun gözyaşları içimdeki ateşi bir nebze dahi
Sayfa 129 - Kapı Roman YayınlarıKitabı okudu
Bir gün kıskanç fakihler inkar ve inatları sebebiyle Mevlana'dan "Şarap helal mıdır veya haram mı?" diye sordular. Onların maksadı Şemseddin'in (Şems-i Tebrizinin CV'nin notu) şerefine dokunmaktı. Mevlâna kinaye yolu ile "İçse ne çıkar, çünkü bir tulum şarabı denize dökseler, deniz değişmez ve denizi bulandırmaz. Bu denizin suyu ile abdest almak ve onu içmek caizdir. Fakat küçücük bir havuzu, şüphesiz bir damla şarap pisletir. Böylece tuzlu denize düşen her şey tuz hükmüne girer. Açık cevap şudur ki, eğer Mevlana Şemseddin şarap içiyorsa, her şey ona mübahtır. Çünkü o deniz gibidir. Eğer bunu senin gibi bir kahpenin kardeşi yaparsa, ona arpa ekmeği bile haramdır." buyurdu."
Sayfa 218Kitabı okudu
420 syf.
10/10 puan verdi
Aşk
Çok sevdiğim bir kitap ve Çok beğeneceğinizi düşünüyorum. En çok Hz.Mevlana ve Hz. Şems ile alakalı bölümleri okumaktan zevk aldım. Elif Şafak yazmadan önce bir hayli araştırma yapmış bunu okurken anlıyorsunuz. Sıkılmadan severek okuyacaksınız. Anlatım çok akıcı anlamakta zorlamıyor sıkmıyor. Kuşkusuz Elif Şafak iyi bir yazar. Fakat okuduğum diğer kitaplarını çok beğendiğimi söyleyemem.
Aşk
AşkElif Şafak · Doğan Kitap · 200967.5k okunma
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'ye felsefecilerden bir grup geldi. Suâl sormak istediklerini bildirdiler. Mevlânâ hazretleri bunları Şems-i Tebrîzî'ye havâle etti. Bunun üzerine onun yanına gittiler. Şems-i Tebrîzî hazretleri mescidde, talebelere bir kerpiçle teyemmüm nasıl yapılacağını gösteriyordu. Gelen felsefeciler üç suâl sormak
Reklam
440 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Ön yargı ile yaklaştığım, geç tanıştığım yazarın iyi bir romanını daha bitirdim. Her romanından ayrı bir keyif aldığım yazar bu eserinde üniversite okuduğum şehrin sokaklarında gezdirdi adeta beni. Asırlar boyunca tartışma konusu olan Mevlana Şems ilişkisine farklı bir açıdan bakabildim. Türk babanın ve İngiliz bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Karen Kimya'nın gözünden anlatılıyor roman. Sigorta şirketinin bir işi için Konya'ya gelmek zorunda olan Karen Kimya geçmişiyle ve bilinçaltına hapsettiği duygularıyla hesaplaşma yolculuğuna çıkmaktadır aslında. Yazarın diğer romanlarında da benzerlerini gördüğümüz üzere olaylar iki farklı zamanda ilerliyor. Tarihi gereceklikler ve şehrin tarihi dokusu kurmacanın içine ustaca yerleştiriliyor. Aslında yazar diğer romanlarından farklı olarak bu romanda farklı bir teknik deniyor. Bir cinayetin sonucunu merak ederek olayların akışına bırakmıyorsunuz kendinizi bu kez Türk tasavvuf geleneğinin önemli mihenk taşını oluşturan Şems ve Mevlana ilişkisi ve tasavvuf geleneği romanın akıcılığını sağlayan ana unsuru oluşturuyor. Modern dünyanın çıkmazındaki bireyin manevi dünyaya bir yolculuğuna şahitlik ediyoruz. Yazarın diğer romanlarında olduğu gibi usta bir kurmaca romanda bizi karşılıyor. Oldukça akıcı ve sürükleyici bir dil ve üslup bizlere eşlik ediyor. Tarih ve medeniyetimizin önemli noktalarından birini oluşturan Konya'da hem bugüne hem de geçmişe doğru açılıyoruz.
Bab-ı Esrar
Bab-ı EsrarAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201936.3k okunma
255 syf.
·
Not rated
Yunus Emre’nim çocukluğu ile başlayan kitapta onun ne kadar yaramaz ve sorgulayıcı biri olduğunu öğreniyoruz. Dedesinin ısrarı üzerine bir kervan’a katılır. Burda da her şeyi sorgular ve hemen öylece kabul etmez. Bu yolculukta Mevlana, Hacı Bektaşi Veli ve Şems gibi büyüklerle olan ilişkileri detaylıca anlatılmış. Kalemini sevdiğim bir yazardan maneviyat yüklü bir kitap okudum. Yunus Emre’nin hayatına tanık olurken onunla birlikte bizlerde bazı sorulara cevap arıyoruz. Akıcı ve yalın bir dille anlatılanlar okuyucuyu sıkmıyor. Maneviyat türünü sevenlere ve yeni başlayacak olanlara tavsiye ederim.
Sükût
SükûtBilal Civelek · Yediveren Yayınları · 2022564 okunma
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.