Korkarım ışığı resimlere ve bu kelimeleri yazmaya harcıyorum. Ölürüz, aşıklarla, kabilelerle zengin ölürüz, yuttuğumuz tatlar, nehirler gibi girip çıktığımız bedenler, içine gizlediğimiz korkular bu sefil mağara gibi. Biz gerçek ülkeleriz, güçlü adamların isimlerinin haritalara çizildiği sınırlar değil. Gelip beni rüzgarlar sarayına taşıyacağını biliyorum. Tek isteğim buydu; seninle, arkadaşlarımla, haritasız bir dünyada yürümek...