Görücülere Mihriban Hanım oğullarının neci olduğunu sorar, "Kâtip" cevabını alınca, "Oh! Cebi delik!" der. "Asker" cevabını alınca "Yarım kunduralı" der. "Hoca" cevabını alınca "Sarımsak başlı" der. Hâsılı her biri için bir kulp uydurup maazallah eğer görücüler, "A hanım kızım! Niçin böyle söylüyorsunuz? Oğlumuz şöyledir, böyledir." diyecek olursa bir püsküllü kahkaha koyverip "Oh, kalmış kalmışım da sizin oğlunuza mı kalmışım hanım, oğlunuza başka yerden kız arayınız." diye kalkar yürüyüverirdi.
Sayfa 23 - Dergah Yayınları 2017 BaskısıKitabı okuyor
Birinci Bölüm
Özellikle babasının meşhur serveti, her servet avcısını çekerdi. Ancak görücülere Mihriban Hanım oğullarının neci olduğunu sorar, "Kâtip" cevabını alınca "Oh! Cebi delik!" der, "Asker" cevabını alınca "Yarım kunduralı" der, "Hoca" cevabını alınca "Sarımsak başlı" der. (Mihriban Hanım tebessüm ettirdi...)
Reklam
Gastangalı :)
Burada Felatun Bey'in uşağını zikreyledikte halini birazcık olsun söylemedik. Bu Mehmetçik "Gastangalı" dan (Kastamonu) hemicek gelmiş; daha dünyayı öğrenmemiş, ayda yüz kuruşun meftunu, ensesine muhabbet ve aferin makamında bir tokat vurulmasının mecburu bir adam olup , hizmet etti efendinin bir oğluyla bir kızı olduğunu öğrenmeyen muvaffak olmuş ve hatta oğlunun ismi 'Pantolon Bey' ve kızının ismi dahi ' Merdivan Hanım ' olduğunu bile bellemişti. Ne zannettiniz ya ? Felâtun isminden ' Pantolon ' lafzına ve Mihriban isminden dahi ' Merdivan ' kelimesine intikal edebilmek haylice dirayete mütevakkıftır( bağlı).
Sayfa 13 - Turkuvaz YayıncılıkKitabı okudu
Diğer kızlar gibi Mihriban Hanım oya yapmasını bilmez, zira alafrangalarda oya yoktur.
Görücülerine Mihriban Hanım oğullarının neci olduğunu sorar, “Katip” cevabını alınca “Oh!Cebi delik!” der, “Asker” cevabını alınca “Yarım kunduralı” der, “Hoca” cevabını alınca “Sarımsak başlı” der. Özetle herbirine bir kulp uydurup Allah korusun derdi.
Kasım lafa karıştı : - Biliyor musun senin şeyhliğini bekleyenlerden biri de Melekşan , tetkik etmiş ; Halvetîlğin ona uygun bir tarikat olduğunu söylüyor ve Mehmed ağam şeyh olursa ona mürit olacağım diyor . Sen pek kıymet vermezsin kıza ama , o seni çocukluğumuzdan beri çok sever , mektuplarını sanki benden sabırsız bekler . Mısrî , bu ani itiraf karşısında şaşırdı , “ yoksa o da bana mı ?..” diye geçirdi aklından , sonra bu ihtimali derhal kovdu kafasından ve suratına budala bir tebessüm takıp : - Hiç kıymet vermez olur muyum , tabii veririm , o da kardeşim sayılır , dedi . - Şimdi söyle bakayım bana Mehmed , diyordu Mihriban Hanım , hiç hanımlar tarikata girerler mi ? Tehlikeli olmaz mı onlar için ? - Tabii ki girerler efendim , dedi , Mısrî . Kur’an-ı Kerim’de bir çok yerde erkekle kadına beraber hitap vardır , iki cinsi eşit kabul eder kitabımız . Bir erkek Allah yolunda ne kadar ilerleyebilirse , kadın da o kadar ilerleyebilir . İbn Arabî ‘nin pek çok kadın müridi varmış . O , kadınların “ kutup “ dahi olabileceklerini söyler . Yani bir tarikata girmesi tehlikeli değildir , pek münasiptir. Kur’an’ı okuyacak kadar Arapçası var mı ?
Sayfa 197 - Bilge Kültür Sanat
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.