Bağır, bağır biraz kızanım, abe bağır ki duyayım! Kulaçıklarım kulak olmaktan çıkalı hani oldu be, yiğit. Ee, sen de gaytanı boynuna geçirsen, tokmağı eline alsan, vursan davulun karnına tam kırk dört yıl, görüm kalırmıymış sende kulak diye bir şeycik!
Sizde gene iyi, biz de Dolar ya da altın alsan kudretli devletimiz vergi adı altında .... alıyor. Bacamdan duman çıkıyor diye, ahırımda canlı sığırlarım var diye vergi ödedim.
Reklam
Türk Destanı Üzerinde Çalışanlar Benim bildiğime göre Türk destanı üzerinde ilk çalışan Türk, merhum Ziya Gök Alp’tır. Kendisi iyi bir şair olmakla beraber Türk destanının bazı parçalarını sade ve özlü bir dille nazma çekmiş ve bununla ilmi değil, yalnız millî ve terbiyevî bir gaye gütmüştür. Fakat Gök Alp’ın çocuklar için yazdığı ve aslına göre
İnsan Lenini, 1918 yılında Devrimden sonra Kremline geldiğinde, etrafta kasıla kasıla bir sömürge valisi gibi dolaşırken hayal edebiliyor. Resmi komünist tarih -biz başka türlüsünü görmedik bizi Leninin o sırada etrafta alçakgönüllü bir tavırla dolaştığı konusunda temin ediyor, ancak onun alçakgönüllülüğünün küstahça olduğuna iddiaya
Almanya tehlikeli bir ülkedir. Sosyalizm maskaralıklarının orada alıp yürümesi yarın Almanya’yı yeni gelişmelerin eşiğine atacaktır. Adolf Hitler durup dururken değil, büyük ve kültürel bir millete karşı İngiltere ve Fransa’nın ahmakça siyasetleri yüzünden ortaya çıkmıştı. Bugün de başka bir Adolf un, Adolf von Thadden’in başkanlık ettiği
Şehir ışıl ışıldı; ışıklar yanıp sönüyor, her yeri hareketlendiriyordu. Tiyatro Meydanı’nda otobüslerin beyaz ışıkları ve tramvayların yeşil farları birbirine karışmıştı. Muir & Merrilees’in sonradan inşa edilen onuncu katında, üzerinde rengârenk ışıklar taşıyan bir kadın, elinde tuttuğu “İŞÇİ GÜVENLİĞİ” pankartındaki harfleri teker teker
Sayfa 55 - Dedalus YayınlarıKitabı okudu
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.